Herkes altını sorar oldu

Son iki yılı düşüşle geçiren altında başlayan çıkış hareketi, fiyatı belirleyen birçok parametrenin aynı anda bir araya gelmesiyle gerçekleşti. Devamı ise yine bu parametrelerin seyrine bağlı. Kesinlikle tavsiye olarak görülmemesi kaydıyla ağırlıklı beklenti bu aşamada, sert yükselişe bağlı olarak kısa dönemli kâr satışlarının gelebileceği ancak uzun dönem için çıkış beklentilerinin korunduğu yönünde şekilleniyor.

Haberin Devamı

ALTIN geleneksel yatırım araçlarının başında geliyor. Yatırım denilince akla ilk gelen alternatiflerden biri. Yastık altında Türk halkına ait 5 bin ton altın olduğu yetkililer tarafından sıkça dillendirilen bir konu. Hal böyle olunca kıymet tanımlamalarında “altın gibi” türünden değerlendirme veya kıyaslamaların geçmişten gelen bir kökü var elbette.

Herkes altını sorar oldu

PEK ÇOK PARAMETRE BULUŞTU

Tasarrufları değerlendirmede alternatif yatırım araçları olarak; faiz, döviz, gayrimenkul, borsa ve altın sayılagelmiştir. Ancak son dönemde fiyatı yükselince altın daha bir öne çıktı, herkes onu izler ve sorar oldu. Çünkü uzun süredir yaşanmayan bir şey gerçekleşti; altının yükselmesini sağlayan parametrelerin birçoğu aynı anda bir araya geldi.

Haberin Devamı

Bilindiği üzere altın fiyatlarını etkileyen başlıca parametreler var; enflasyon, faiz, ABD dolarının değerindeki dalgalanmalar, jeopolitik riskler (güvenli liman ihtiyacı) ve merkez bankalarının fiziki alım satımlarını saymak mümkün. Bu çerçeveden bakınca birçok parametrenin sanki aralarında sözleşmiş gibi bir araya geldiği ve altın fiyatlarındaki yükselişe yardım ettiği görülecektir.

Dünyada enflasyon yüksek seyrini koruyor. Hatta yapışkan hale geldiği konusunda bir kabul de var. ABD ve Almanya gibi önemli piyasalarda tahvil faiz oranları ise geriliyor. ABD 10 yılık bono faiz oranı geçen ay yüzde 4.00 seviyesini görmüştü ancak geçen hafta yüzde 3.30 seviyelerine çekildi. Almanya 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 2.70’den yüzde 2.10 seviyelerine kadar düştü. Her ne kadar ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artımlarını sürdürse de son toplantıda bankacılık sektöründeki gelişmelerin etkisiyle 25 baz puan artırarak yavaşlamak durumunda kaldı. Ayrıca birkaç toplantı sonrası faiz artırımlarına son vereceği beklentisi güçlendi. 2024 yılı için indirim bekleyenler var.

Bu gelişmelere bağlı olarak ABD dolarında zayıflama devam etti. Dolar Endeksi 101 seviyesine geriledi. Euro ise değer kazandı, euro/dolar paritesi 1.09’u geçti. Geçtiğimiz günlerde ABD ve Almanya’da yaşanan bankacılık krizi sonrası “güvenli liman” ihtiyacı ortaya çıkmaya başladı. Diğer yandan Çin ve Türkiye başta olmak üzere merkez bankaları altın alımına yöneldiler.

Haberin Devamı

MERKEZ BANKALARI ALIMI ARTIRDI

Dünya Altın Konseyi şubat ayı verilerine göre; dünya genelinde merkez bankaları şubatta 52 tonluk net altın alımı gerçekleştirdi. Şubatta Çin Merkez Bankası 24.9 ton ile altın rezervlerini en çok artıran merkez bankası oldu. Bunu 22.5 tonluk alımla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Çin’i takip ettiği, yılbaşından bugüne kadar merkez bankalarının net alımları 125 tona ulaştığı haber akışları arasında yer aldı. Ardı ardına gelen bu gelişmelerin fiyatlanmasıyla altının ons fiyatı 2.000 doları geçerken iç piyasalarda gram fiyatı 1.250 TL’nin üzerini test etti.

Bilindiği üzere gram TL fiyatı; dış piyasalardaki altının ons fiyatı ve dolar/TL kurunun bileşeninden oluşur. Durumu kısaca özetledikten sonra bu gelişmelerin en azından bu dönem için belli ölçüde fiyatlara yansıdığı, yani fiyatlandığı konusunun da altını çizmek yerinde olacak. Uzun vade altın için yükseliş beklentileri korunsa da kısa dönem 2.000 doların üzerinde kâr satışlarının görülmesi biraz da bu sebepten. Son iki yılı düşüşle geçiren altında başlayan çıkış hareketinin devamı, altın fiyatını belirleyen parametrelerin seyrine bağlı olacak. Kesinlikle tavsiye olarak görülmemesi kaydıyla ağırlıklı beklenti bu aşamada, sert yükselişe bağlı olarak kısa dönemli kâr satışlarının gelebileceği ancak uzun dönem için çıkış beklentilerinin korunduğu yönünde şekilleniyor.  

Haberin Devamı

Herkes altını sorar oldu
Herkes altını sorar oldu
Herkes altını sorar oldu

BORSADA ÇIKIŞ ZAYIF KALDI

BORSADA tepki çıkışı direnç seviyelerini geçmekte zorlandı ve satışla karşılaştı. Ancak gelen satışlar derinlik kazanmadı ve destek seviyelerinde zayıf da olsa alıcı buldu. İlk destekler 4.900-4.850 seviyelerinde bulunuyor. Bu seviye tepki çıkışının korunması açısından önemli görülmekle birlikte sonraki destekler 4.750-4.680 seviyelerinde. Yukarı yönlü hareketin devamında ise ilk dirençler 5.030 ve 5.120 seviyelerinde görülüyor. Çıkışın güç kazanması için 5.120 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 5.290 ve 5.400 seviyelerinde. Endekste destek noktalarında tepki alımlarının görüldüğü ancak direnç seviyelerinin geçilmekte zorlanıldığı piyasa görünümü bir süre daha korunabilir.

Haberin Devamı

DIŞ PİYASALARDA OPEC ETKİSİ SÜRÜYOR

Dış piyasalar geçtiğimiz hafta OPEC+ Grubu’ndan gelen sürpriz üretim kesintisi haberiyle kısa bir dalgalanma yaşadı. Günlük 1 milyon varillik kesintiye Rusya’nın da katılımıyla 1.6 milyon varili bulacak üretim azaltma kararı, petrol fiyatlarında sert yükselişe neden olurken Brent petrol 85 doları geçti. Artan enerji maliyetlerinin enflasyon ile mücadeleyi zorlaştıracağı, bu durumun öncü merkez bankalarının faiz artırımlarının  devamını getireceği beklentilerini kuvvetlendirmesi piyasaları olumsuz etkiledi. Dış borsalarda satışlar, tahvil bono faiz oranlarında yükseliş, altın fiyatında düşüşe neden oldu. Ancak etkileri kısa sürdü.

Haberin Devamı

Petrol fiyatındaki yükseliş ivme kaybetti ve hafif de olsa geriledi. Doğalgaz fiyatları deyim yerindeyse tekrar sürünmeye devam etti. Bu durum piyasalardaki gerginliği biraz azalttı. Sonraki aşamada borsalar toparlandı ve tahvil bono faiz oranlarının gerilemesiyle altın fiyatında yükseliş sürdü. Ancak petrol fiyatlarındaki artış, bankacılık sektöründeki sıkıntılar ve merkez bankaları faiz artırımlarının bir süre daha sürecek olması, küresel ekonomiyle ilgili “resesyon” söylemleri tekrar canlandı. ABD verilerinin seyri de biraz bunu teyit eder mahiyette gelmeye başladı. Cuma günü açıklanan ABD’de tarım dışı istihdamı mart ayında +236 bin kişi olarak açıklandı (Beklenti: +240 bin Önceki: +311 bin).

Herkes altını sorar oldu

Öte yandan ABD’de büyük şirketlerden işten çıkarma haberleri geldi. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, küresel ekonomik büyümenin gelecek beş yılda yüzde 3 ile 33 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşeceğini öngördüklerini söyledi. Fakat, piyasalarda bu yönde resesyona ilişkin henüz ciddi bir fiyatlama görülmüyor. Gerek merkez bankalarının para politikalarında gerekse küresel ekonominin seyrine ilişkin son aylarda o kadar çok algı değişimi oldu ki, şu anki beklentiler daha ne kadar korunacak o da ayrı bir tartışma konusu. Yaklaşan seçimler nedeniyle iç gündeme odaklanan Borsa İstanbul’un ise dış piyasalara uyumsuzluğu halen korunuyor.

DÖVİZ MEVDUATI KKM’YE AKMAYA DEVAM EDİYOR

TCMB tarafından açıklanan haftalık veriler yakından takip ediliyor. 31 Mart ile biten haftada; yurtdışı yerleşikler hisse senetlerinde 60.9 milyon dolar satış yaparken tahvil bonoda (DİBS) 15.1 milyon dolar alım oldu. Hisse senetlerinde son dört haftadır satışta, tahvil bonoda ise iki haftadır üst üste alımdalar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payındaki düşüş durmakla birlikte yüzde 29’un altında seyrediyor (yüzde28.68). Aynı hafta TCMB brüt rezervlerinde gerileme sürerken son iki haftalık düşüş 4.5 milyar dolara ulaştı ve 122.4 milyar dolara geriledi. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı ise 2.8 milyar dolarlık düşüşle 183.6 milyar dolara çekildi. Buna karşılık “kur korumalı mevduat (KKM)” 28 milyar TL’lik artışla 1.7 trilyon TL’ye yükselmiş durumda. Yatırımcılar seçim öncesi ciddi pozisyon değişiminden çok beklemede kalıp KKM’yi bir bakıma güvenli liman gibi görerek ilgi göstermeye devam ediyorlar.  

Herkes altını sorar oldu
 

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Yazarın Tüm Yazıları