Dikkatler altın ve petrolde

Rusya-Ukrayna savaşı yaklaşık 1 aydır devam ediyor. Bu da piyasalarda belir- sizliği beraberinde getiriyor. Bununla birlikte borsalardaki tepki çıkış zayıfladı. Altın ve petrol fiyatında yükseliş eğilimleri korunurken, altın fiyatları ‘güvenli liman’ ihtiyacına bağlı olarak tekrar çıkışa döndü. Petrol fiyatlarında ise yükseliş hareketi biraz ivme kaybetmekle birlikte sürüyor.

Haberin Devamı

PİYASALARDA Rusya-Ukrayna savaşına ait fiyatlamalar sürüyor. Ancak fiyatlamaların belli ölçüde yapılmış olması nedeniyle zayıflayan bir etkiden söz etmek mümkün. Borsalarda toparlanma çabalarının yanı sıra kısa bir geri çekilmenin ardından petrol ve altın fiyatları tekrar yükselmeye başladı. Savaşın seyri başka yönlere evrilirse yeni fiyatlamalar gündeme gelebilir. Şu an için uzak ihtimal görülse de nükleer silah kullanımı gibi gelişmelere piyasalar kayıtsız kalamaz. ABD Başkanı Joe Biden NATO zirvesinde yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullanması durumunda karşılık vereceklerini ve bu karşılığın da kimyasal silahın kullanım şekline bağlı olacağını söyledi.

Dikkatler altın ve petrolde

Haberin Devamı

GÜVENLİ LİMAN İHTİYACI

Geçen haftanın konularından biri de Brüksel’deki NATO ile G7 Ülkeleri zirvesi ve Rusya karşıtı cephenin bir anlamda saflarını sıklaştırması oldu. Zirvede, Rusya’ya yaptırımlara devam mesajıyla birlikte çatışmanın NATO ve Rusya savaşına dönmesinin engellenmesi, Çin’in Rusya’ya destek vermemesi, barış çabalarının sürdürülmesi görüşlerine yer verildi. Çin’in tutumu da ayrıca takip ediliyor. Savaşın ilk günlerinde Rusya yanlısı tavır daha sonra tarafsız kalma ve Rusya ile çok da birlikte görülmeme yönüne doğru gelişti. Çin’in ticaretinin önemli bir kısmı ABD ile. Bir düşünürümüzün dediği gibi “dişime gelen işime gelir” durumu sanki. Rusya’dan ise herhangi bir geri adım söz konusu değil, müzakerelerden henüz bir anlaşma çıkmadı. Yapıtımlar ve diğer yandan savaşın sürüyor olması belirsizliği beraberinde getiriyor. Bu görünümün piyasaya etkileri ise borsalardaki tepki çıkışında zayıflama, altın ve petrol fiyatında yükseliş eğilimlerinin korunması şeklinde yansıyor. Altının ons fiyatı kısa süreli gerileme sonrası “güvenli liman” ihtiyacına bağlı olarak tekrar çıkışa dönerken petrol fiyatlarında yükseliş hareketi biraz ivme kaybetmekle birlikte sürüyor. Bunda enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya’dan tedarik eden Avrupa ve Almanya’nın enerji yaptırımlarına temkinli yaklaşmasının payı var. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, ülkesinin Rusya’ya enerji konusunda ambargo uygulamaya hazır olmadığını söyledi. Benzer açıklamalar  daha önce Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’dan da gelmişti. Akıl ve gönülden başka şeyler geçse de mecburiyetler var.

Haberin Devamı

KORONAVİRÜS HÂLÂ GÜNDEMDE

ÇİN’de artan koronavirüs vakaları piyasalar tarafından çok fazla fiyatlanmasa da gündemde yer almaya devam ediyor. Pekin’de nisan ayı sonunda yapılması planlanan otomobil fuarının artan vakalar nedeniyle ertelendiği bildirildi. Gündem zor ama piyasalar özellikle yüksek enflasyona karşı korunma ve getiri peşinde. Bu açıdan önemli alternatifler arasında yer alan borsaların canlılığını korumasını olağan karşılamak gerekir. Diğer yandan borsalar için olumlu yönde fiyatlanacak beklenti var mı sorusunun cevabı da zor. Merkez bankalarının faiz arttırımları ve parasal sıkılaşma politikaları, aşağıya çekilen büyüme oranları, savaşın getirdiği belirsizlikler söz konusu.

Haberin Devamı

RUS PETROLÜNE AMBARGO ÇIKMADI

ABD geçtiğimiz günlerde Rusya’dan enerji ithalini yasaklamış olmasına rağmen son NATO ve G7 Zirvesi’nden Rusya petrolüne ambargo kararı çıkmadı. Bununla birlikten son günlerde, Almanya ve Avrupa’nın Rusya petrolüne alternatif arayışları, aşırı fiyat yükselişleri, küresel ekonomideki büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edilmesi ve Çin’de artış gösteren Omikron salgınının petrol talebinde gerilemeye neden olabileceğine dair görüşler mevcut. İleride bu yönde gerçekleşmeler söz konusu olursa petrol fiyatlarındaki yükselişi zayıflatması muhtemeldir. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen küresel büyümenin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin neden olduğu enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişten olumsuz etkileneceğini, ABD ekonomisinin bu noktada dirençli olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

MERKEZ BANKALARININ KARARLARI TAKİP EDİLİYOR

DIŞ piyasaların önemli gündemlerinden biri de ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere merkez bankalarının para politikaları. Fed ilk hamleyi mart toplantısıyla yaptı ve faiz artışına başladı. Şimdi tartışmalar faiz arttırımlarındaki adım ve sayı üzerinde yoğunlaşmış durumda. Ağırlıklı olarak 50 baz puanlık adımlar ve 2022 yılı için 7 faiz artışı şeklinde tahminler yapılıyor. Citigroup, kalıcı enflasyon nedeniyle bu yıl Fed’in yapacağı faiz artış tahminlerini yükseltti ve 4 toplantıda 50 baz puanlık artışıyla bu yıl için 2.75 puanlık faiz tahmininde bulundu. Yükselişini sürdüren ve referans olarak görülen ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 2.50 seviyesini test etti. Mart ayının başında 1.70 seviyelerindeydi. Haliyle Fed faiz artışı ve yüksek enflasyon piyasa faizini de yukarı çekiyor.

Haberin Devamı

Dikkatler altın ve petrolde

YÜKSEK ENFLASYONLA MÜCADELE

Bu arada diğer merkez bankalarında da faiz artış haberleri gelmeye devam ediyor. G.Afrika 25 baz puan artışla faiz oranını yüzde 4.25 seviyesine yükseltirken, Meksika Merkez Bankası ise faiz oranını yüzde 6.0’dan yüzde 6.5’e çekti. Faiz arttırımlarında temel gerekçe yukarıda bahsettiğimiz üzere yüksek enflasyonla mücadele tabi ki. Pandemi sürecindeki tedarik sorunları bitmeden Rusya-Ukrayna savaşı ve Rusya’nın dünyanın ve özellikle Avrupa’nın en önemli enerji tedarikçilerinden biri olması deyim yerindeyse olayın tuzu biberi oldu. ABD Başkanı Joe Biden, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonucunda dünya gıda kıtlığı yaşayacak” ifadesini kullandı. Kıtlık ifadesi ürkütücü. Bu bakımdan enerji ve tarım emtia fiyatları dikkatle takip ediliyor. Piyasalar savaşı petrol, doğalgaz ve gıda fiyatları üzerinden okuyor desek yanılmış olmayız.

AB GÖRÜŞMELERİ

Türkiye ise yüksek enflasyon ve düşük faiz politikasıyla dış dünyadan ayrışmasını sürdürüyor. Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’yi jeopolitik konumu nedeniyle stratejik açıdan öne çıkarmasının ekonomiye katkıları olabilir yönündeki değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Henüz sonuçlarını görmek açısından oldukça erken olmakla birlikte şimdilik olumlu bir etkiden söz etmek zor. Bu aşamada pahalılaşan enerji ve gıda fiyatlarını dikkate alırsak Türkiye daha çok cefasını çekiyor denebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hollanda Başkanı ile görüşmesi ve NATO zirvesinde dile getirdiği, bazı NATO ülkelerinin Türkiye’nin savunma sanayine yönelik ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması, AB ile üyelik müzakeresi fasıllarının açılması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerine başlaması gibi bir durum gerçekleşirse bu piyasalar için olumlu yönde bir fiyatlama konusu olabilir. Bu durumda Türkiye’ye sermaye girişi olasılığı tartışmaya açılır. Dediğimiz gibi henüz bir gerçekleşme yok, olasılıklardan bahsediyoruz. Dileriz olur.  

İSTİHDAM VERİLERİ İYİ GELİYOR

DİĞER yandan her ne kadar 2022 yılı küresel ekonomi için büyüme tahminleri düşürülse de özellikle istihdam verileri iyi gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz perşembe günü açıklanan ABD haftalık işsizlik başvuruları 187 bin ile 1969 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Önümüzdeki cuma günü mart ayına ait ABD tarım dışı istihdam verileri açıklanacak (beklenti 450 bin, önceki 687 bin). Son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonu hariç tutarsak ekonomik verilerdeki olumlu seyir ABD borsalarını destekleyen bir gelişme. Geçen yılı yüksek büyümeye bağlı olarak şirketler yılı oldukça kârlı kapatmıştı. Bu yıl için aynı performansı beklemek fazlaca iyimserlik olacak. Ayrıca zorlu gündeme rağmen bu gelişmeler borsaları ne kadar daha taşıyabileceği sorusuna net bir cevap vermek zor.

BORSADA ‘YERLİ YATIRIMCI’ ETKİSİ

TCMB verilerine göre, 18 Mart ile biten haftada Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcılar, hisse senetlerinde 197.3 milyon dolar, tahvil bonoda 15.9 milyon dolar satış yaparak son dört haftadaki kesintisiz satıcılı seyrini sürdürmüş oldular. Bu açıdan borsada yaşanan son tepki çıkışı önemli ölçüde yerli yatırımcının katkısıyla gerçekleşti. Hisse senetlerinde yabancı payı yüzde 37.60 seviyesinde bulunuyor. Diğer yandan TCMB brüt rezervlerinde gerileme ivme kaybetmekle birlikte devam ediyor.  Son açıklanan veri 108.7 milyar dolar olurken bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatları 216 milyar dolar seviyesinde ve bir önceki haftaya göre aynı seviyelerde. Parasal göstergeler arasında ciddi yer değiştirmeler görülmüyor. Mevcut seviyeler önemli ölçüde korunuyor.

TEPKİ ÇIKIŞI GÜCÜNÜ KORUYOR

BORSADA tepki çıkışı devam ediyor. Ancak direnç sevileri geçilmekte zorlanılıyor. İlk destekler 2.100-2.150 seviyelerinde. 2.100 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. Aksi takdirde sonraki destekler 2.000 ve 1.965 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 2.200-2.210 olarak görülürken bu seviyelerde satışlar görülebilir. Çıkışın devamı açısından trend direnci olan 2.210 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 2.300 ve 2.400 seviyelerinde. Endekste satış denemelerine rağmen tepki çıkışı gücünü koruyor.

Dikkatler altın ve petrolde

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

 

Yazarın Tüm Yazıları