Paylaş
Bina dışında "ben sizinle geleyim" dedi. Berkan'ın yeni cipi beğendiğinden "Ben kullansam nasıl olur?" dedi. Başkan gayet iyi bir sürücü; hiç hata yapmadan koruya getirdi bizi. Hava sıcaklığı 20 dereceyi bulduğundan hafta arasında belki bu kadar kalabalık görmemişti tarihi koru. Kadın ağırlıklı olmak üzere belki 500 ziyaretçisi vardı. Lalelerin renklerini, sümbüllerin kokularını içlerinde hissediyordu ziyaretçiler...
İstanbul, 'mübarek' laleyi kaçıncı kez keşfediyordu acaba.
İstanbul'a ekilen 3 milyon soğandan 610 bini Emirgan'a dikilmiş, hepsi çıkmış, aybaşına kadar yaşama katkı sağlayacaklar. Topbaş, "Çiçek insanın bakışını ve ruhunu değiştiriyor. Buna para harcanmaz mı Allah aşkına? Harcadığımız para o kadar büyük değil; bütçenin üç binde biri kadar bile değil" diyor. Laleler 53, sümbüller 7 sente mal olmuş. Konya'nın Çumra ilçesinde üretilmiş; bazı laleler de ithal edilmiş.
Topbaş, Emirgan gezisinden büyük keyif aldı; kendisiyle resim çektiren Beşiktaş Kadınlar Derneği üyeleri "Bu güzellikler için teşekkür ederiz", Beykoz İmam-Hatip Lisesi'nin kız öğrencileri "Allah sizden razı olsun" demeyi ihmal etmediler. Lüleburgaz ve Adapazarı'ndan gelen kadınlar ve emekliler de gördük gezide.
LALE-MENEKŞE
Kadir Topbaş, Fenerbahçeli... Mehmet Yılmaz'ın, Bağdat Caddesi ve Fenerium mağazasının önüne sarı-kırmızı lalelerin dikilmesi 'muziplik' olarak niteleyen yazısı üzerine "Ah her yere sarı-lacivert lale dikeceğim ama türü yok" diyor. Laleler GS'nin, menekşelerden de FB'nin olsun o zaman.
ERGUVAN VE KİRAZ
Topbaş, toprağı ve bitkileri bir ziraatçi kadar iyi tanıyor.
Emirgan Korusu Şefi Ziraat Müh. Ömer Çebi lale ve sümbüllerden sonra
"Begonya, cam güzeli, kadife, aslanağzı, ateş çiçeği ve sardunya..." yanıtını veriyor. Bunlar Yalova'dan temin ediliyormuş. Bu arada söze Topbaş giriyor "İstanbul'a asıl yakışan Erguvan'dır; 30 bin kök boğaz sırtlarına ekiyoruz" diyor. Manolya'yı da unutmuyor. Aklına yeni bir fikir geldikçe Park ve Bahçeler'e telefon ediyor: "Belediyenin parklarındaki köşklerin duvar diplerine Hanımeli dikelim; güzel kokar da..." diyor. Bir dönem Fransa'dan, milletvekili Emin Şirin tarafından belediyeye ithal edilen ve 8 ay açan güllerin artık Türkiye'de üretildiğini ve bunların da mayıstan sonra açmaya başlayacağını müjdeliyor bize. 'Mavi Ladin'in peyzaj kullanımı için değerli bir ağaç olduğunu anlatıyor. Sohbet meyva ağaçlarına gelince, Alara firmasının kiraz ağacı yetiştirme projesini kendisine hatırlattığımızda "Evet, İstanbul'un çataklarına yakışır; inceleyelim" diye yine Park-Bahçeler'e not veriyor.
Çimenlerin arasına, bundan sonra özellikle gelincik ve beyaz-sarı papatya tohumu serpiştirilmesini de istiyor.
İsmet Berkan'ın son hobisi bahçe sebzeciliği olmuş. Hasan Cemal'i teşvik etmiş. Neredeyse bütün fide ve tohumların Latince adlarını da öğrenmiş Berkan... Murat Birsel'in bu sohbetten pek uzak; "Bize Saray'ın kazandibi ve dondurmasından ısmarlar mısınız?" diye takılıyor Başkana...
Başkan Kadir Topbaş'la çiçek sohbeti başka konulara da uzanıyor:
"İnsanlarımız niye yürümeyi sevmiyor; halbuki sağlık için çok önemli diyor Topbaş...(İki yıldır görevdesiniz, bir tek otopark yapamadınız, sorusuna) Nereden çıkardınız canım, 7 otoparkı ihale ettik" diyor. Vefa'daki İmarethane'yi 'Aşçılık Okulu', Darüşşifa'yı da Mimar Sinan Müzesi yapacaklarını anlatıyor.
"İstanbul için çok ciddi imar talepleri olduğunu" söylüyor.
> BOĞAZDA kaçak yapılar aldı başını gidiyor?
- Boğaziçi İmar Müdürlüğü'ndeki görevlilerin tamamını - 46 personel- değiştirdik. O yazdıklarınızla ilgili özel ekip gönderdik, kaçakları tespit ediyoruz.
> Metro, Etiler ve Ulus'a kadar uzatılabilir mi?
- İnceletiyorum. Ama asıl önemlisi Metroyu Silivri'ye kadar uzatmayı düşünüyoruz. Hatta banliyö Çorlu Havaalanı'na kadar gitmeli.
ÇEVRE ve Orman Bakanı Osman Pepe ile CHP Milletvekili Sefa Sirmen; aynı seçim bölgesinden; İzmit... Sirmen, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanıyken, geçen dönem FP Milletvekili ve Çevre Komisyonu Başkanı olan Osman Pepe, belediyenin hatırladığımıza göre 400 milyon marka yapılan 'İzmit Atık Yakma ve Depolama Şirketi (İZAYDAŞ) ile az uğramamıştı. Tesisin çalışma ruhsatı olmadığını, teknolojisinin geri olduğunu, filtre sisteminin insan sağlığı için yeterli donanıma sahip bulunmadığını öne sürerek, "Ama nasıl olduysa çöp fabrikasına depremden sonra izin verilerek çalışmaya başlatıldı... Bunun çevreye verecek olduğu zararla hastalıkla hale geleceğiz." diyordu.
İZAYDAŞ'ın öyküsü uzun; ancak bugün Türkiye'nin tek katı ve tehlikeli atık yakma fabrikası...
AKP iktidara gelince Pepe, Çevre ve Orman Bakanı oldu; Sirmen dün kendisine hemen bir soru yöneltti:
"770 bin ton tehlikeli atıktan bunun 35 bin tonunun İZAYDAŞ'ta toplanıp bertaraf edildiğini açıklıyorsunuz. Geri kalan tehlike atıklar hangi firmalara aittir ve nerelerde bertaraf edilmektedir?"
VARİLLERİ GÖRENLER VAR
Orhaneli'deki zehirli variller olayı Sinop ve İskenderun'daki sürüp gidecektir. Unifar ilaç fabrikasının bulunduğu Tuzla'ya bağlı Mimar Sinan ve Şifa Mahallelerinde mavi varilleri görenler var. Burada sorulması gereken soru, bu atıklardan bölge halkının kansorejen maddelerden ne ölçüde etkilenip etkilenmediği.. Kanaldan gelen sanayi atıklarının İSKİ kolektörüne ulaşması denizde de araştırmayı gerektiriyor.
MİLLİ Mücadelemiz zorluklarla doludur. Yoksul halkımızın akıl almaz özverisi ve çalışkanlığı ile dayanıklılığı, dillere destandır. Bunlar anlatılmakla bitmez. Bu mücadele sadece insanlarla değil hayvanlarla da yapılmıştır. Anadolu'da o yıllarda yeterince araç ve gereç yoktur. Cepheye insan ve cephane sevkıyatı hayvanların sırtında yapılmıştır. Atlar, katırlar ve develer en önemli araçlardır. Hele develer vardır ki tam bir 'kahraman'dır. Bunu hem de kim söylüyor biliyor musunuz; Mustafa Kemal!
Bakın bunu zamanın Sovyetler Birliği Türkiye Büyükelçisi Semiyon İvanoviç Aralov'a nasıl anlatıyor:
"Aziz dostlar, yoldaşlar, -Mustafa Kemal sık sık benimle Abilov'u (Yoldaş) diye çağırırdı- cephedeki durum çok gergin: Yunanlılar, Eskişehir doğrultusunda 6 tümenlik bir kuvvet yığmış bulunuyorlar. Önümüzdeki hafta içinde onlardan bir saldırı bekliyoruz. Yakında toplanacak olan Cenevre Konferansı üzerinde bir etki yapmak istiyorlar. Taşıt araçlarımız, atımız, eşeğimiz yok. Biricik taşıt aracımız devedir. Develer bizde savaş kahramanıdır. Oysa ki mermi götürmek zorundayız. Bize taşıt aracı ve at yardımında bulunmanızı rica ederim." (S.İ. Aralov, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Hatıraları, Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İstanbul, 1997,s.101)
Ne kadar anlamlı sözler değil mi? Yıllardır kış aylarında Ege illerinde ve Aydın'ımızda deve güreşi olur. Hiç kimsenin aklına develerin İstiklâl Harbi'nde ne kadar önemli görevler üstlendiğini ve Atatürk tarafından da 'kahraman' ilan edildiğini bilmez. Oysa bilmediğimiz nekadar çok ayrıntı ve küçük ama o kadar da kıymetli bilgi var. Bunları bilmediğimiz için hergün gözümüzün önündekilerin ne kadar anlam yüklü olduğunu bilmeyiz. Bu bilgiden sonra bizim şu develerin kıymeti gözümde bir kat daha büyüdü. Sağ olun ey deve oğlu develer! Ayaklarınıza ve kuvvetinize sağlık. Sizi minnetle ve şükranla anıyoruz.
Bu bilgiden sonra Aydınlı devecilere önerim; bu sözü her deve güreşi yapılan yere büyük harflerle yazsın ve herkes görsün. Bu halkın gözünde deve güreşlerini daha da kıymetlendirir. Oysa biz deve güreşlerine sadece "eskiden İpek Yolu üzerinde deve kervanları gelip giderken verilen molalarda develer güreştirilirdi" olarak bakardık. Oysa onlar bundan sonra Milli Mücadeleye katılmış ve en zorlu yollardan; en ağır cephaneyi taşımışlar. Bunun sonucunda da Mustafa Kemal tarafından 'kahramanlık' payesi almış. Kim bilir aransa bir yerlerde kalmış 'madalyaları' bile vardır!
Ercan DOLAPÇI- Araştırmacı
'Sigorta ve sağlık tasarısı ile memurlar tüm kazanımlarını kaybedecek'
IMF bizi mezara
gömmek istiyor
BAĞIMSIZ Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 800 bin kişilik eğitim ordusunun kazanılmış birçok hakkını gasp eden ve IMF'nin milyar dolarlık kredi dilimlerini serbest bırakmak için şart koştuğu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'nın tüm eğitimcileri ve emeklilerini diri diri mezara koyan bir yasal düzenleme olarak gördüklerini söylüyor.
Avcı, "Kısacası hükümet açlıkla, yoksullukla mücadele eden kamu çalışanlarına karşı 'delidumrul' politikası izlemektedir. Ekonomik, mesleki, özlük ve demokratik sorunlar altında inim inim inleyen eğitim çalışanlarına şaşı bakan hükümet, bu tasarıyla adeta bizleri yok etmek istemektedir" diyor.
Avcı tasarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Memurların yıllarca süren mücadelesi sonucunda aldığı tüm kazanımları bir celsede siliniyor. Emeklilik yaşı kademeli olarak 68'e çıkacak ve böylece kimse emekli maaşı alamayacaktır. Emekli taban aylığı kaldırılarak bir milyon memur 581 YTL altında maaşa talim ettirilecektir. Emekli aylığı 25 yıl elde edilen gelirin ortalamasıyla hesaplanacağı için henüz emekli olmayan memurların maaşında %60'a kadar kayıplar oluşacaktır. Emeklilik kesintileri brüt maaştan yapılacağı için, net maaşlarda 150 YTL azalma olacaktır.
Her doktor muayenesinde 2 YTL alınacak, yataklı tedavi dışındaki tüm tedavi giderlerinde %10-20 oranında memurdan katkı payı istenecektir. Bu uygulamayla sağlık harcamaları için her memurun maaşından %5 prim kesilecektir. Üç günden çok yatak istirahatı verilen memurların maaşı %40-70 oranında azalacaktır. AKP ücretlilere sırtını dönüyor, ateşle
oynuyor."
İktidar, mühendisi
dikkate almıyor
YEREL yönetimlerde çalışan teknik elemanlar (mimar ve mühendis) hükümete ateş püskürüyor:
"Hükümetin 21.3.2006 tarih 5473 No'lu Kanun ile yaptığı ek zamlara ilişkin Devlet Bakanı M. Ali Şahin ve diğer hükümet sözcülerinin açıklamalarda "Kurum ayrımı gözetmeksizin her teknik elemana ek zam yapılmıştır" beyanatları asılsız çıkmıştır. Çünkü 15.4.2006 tarihli maaş bordrolarımıza bu zam yansıtılmamıştır.
Kabul edilen kanunda %145 ibaresi, %168’le değiştirilmiştir denilen haktan Özel Hizmet Tazminatları'na ilişkin yeni bir cetvel yayınlanmadığı takdirde bu artıştan çok az sayıda üst düzey bürokratı faydalanmaktadır."
CÜNEYD Zapsu'nun sözlerinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti adına utanç duydum. Sayın Başbakan'a bu beyanatların ne kadar aşağılayıcı olduğunu anlatan yok mu? Diplomasi, ince bir strateji oyunudur. Yabancı ülkelerin yetkilileri ile yapılan görüşmelerde taraflar kartlarını karşı devlete göstermezler. Ağızdan çıkan her kelime tartılarak söylenir.
'Kasımpaşa ağzı' ile konuşmak, "Bizi kullanın, bizi sömürün" demek Türkiye'yi 18. yüzyıldaki bir sömürge ülkesi seviyesine indirmiştir.
Sormadan poliçe
tanzim edilmez
GEÇEN yıl 'Çantam Garantide Sigorta Poliçesi' için telefonla arandım. Teklif edildi. Garanti müşterisi olduğum için reddetmedim. Bu yıl bana sorulmadan, iradem dışında poliçe tanzim edilmiş, gönderilmiş.
Böyle bir şeye nasıl cesaret edebiliyor?
Bu durumda ben size yazmak, 444 0 336'ya ulaşmak zorunda mıyım?
Gönderdiğiniz poliçe seyahatime denk gelse, elime geçmese ne olacaktı? Posta kutusundan aldığımdan beri sinir küpüyüm, kaç saatime ve günlük performansıma mal oldu.
Doğuş gibi bir gruptan beklenmeyen bu davranışı kınıyorum.
Hazine Müsteşarlığı'na, Bankalar Birliği'ne ve ilgili yerlere de konuyu taşıyacağım.
Av. Kemal Yavuz ATAMAN
"Hiç düş kırıklığına uğramayanlar hiç umut beslememiş olanlardır."
(Bernard Shaw)
Biliyor musunuz
> DSP Genel Başkan Yardımcısı Melda Bayer'in; “Haydi kadınlar siyasete... Çocuğun için, ailen için, bölgen için, ülken için eşit hak, eşit yetki” sloganıyla kampanya başlattıklarını, kampanya kapsamında kadınlara yönelik; 16 Nisan’da Adana, Lüleburgaz, İzmir ve Eskişehir’de, 22 Nisan’da Ankara, Ordu ve Van’da bölge toplantılarının yapılacağını açıkladığını...
> İP'nin, 'Anayasa’ya aykırı eylemlerin odağı haline gelen AKP’nin kapatılması ve Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan ve diğer hükümet üyelerinin cezalandırılmaları' iddiasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu (www.ip.org)...
> MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin 15-16 Nisan tarihlerindeki Mersin ve Adana İl Kongreleri'ne katılacağını...
> İSMET Yalvaç ve Fuat Kozluklu yönetiminde 15 Nisan 2002'de yayın hayatına başlayan www.malatyahaber.com'un 4 yaşına bastığını...
MESAJ PANOSU
> GAZİPAŞA (Antalya) Belediyesi'nin 'Kültür Sanat ve Kitap Şenliği' 17-19 Nisan'da; 'AB Sürecinde Türkiye ve Bağımsızlık' ana temasıyla yapılıyor. Şenliğe Vural Savaş, Yılmaz Dikbaş, Cihan Demirci, Aydoğan Yavaşlı, Hikmet Özkaya, Mehmet Yıldız, Vedat Sümbül, K. Çetin Köyoğlu, Ali Ekber Eren katılıyor.
Paylaş