AKP’nin yeni kadrolaşma politikası

AKP’li Belediye Başkanlarının, belediye çalışanlarını başka kurumlara geçici görevlendirme yoluyla veya naklen atamaya zorlayarak belediyelerinden uzaklaştırdıkları iddiaları zaman zaman gündeme geliyor. Bu usulsüz uygulamalar abartılarak dilekçelere memurların yerine imza atıldığı ve bu sahte imzalı dilekçelerle başka kurumlara naklen atama yapılıyor.

Mengü bu konuda "AKP’li belediye başkanlarınca yönetilen belediyelerde çalışma barışı ve huzuru bozulduğundan, sahte imzalı dilekçeyle işlem yapıldığını bildikleri halde, birçok memur AKP’li belediyelerin huzursuz ortamından kurtulmuş oldukları için bu duruma sessiz kalmışlardır" diyerek, Altındağ Belediyesi’nde olanlar için şöyle diyor:

"Bir memurun re’sen başka bir kuruma naklen ataması yapılmış ve bu konu yargıya taşınmıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında; dilekçedeki imzanın naklen atanan memura ait olmadığı, imzanın memurun elinden çıkmadığı, sahte olduğu tespit edilmiş ve İdare Mahkemesi buna dayanarak Altındağ Belediyesi’nin ve naklen atama yapılan kurumun sahte imzalı dilekçeyle yaptığı usulsüz atama işlemini iptal etmiştir."

CHP’li Manisa Milletvekili Mengü’nün, bakana sorduğu ’zor sorular’ şöyle:

"Bu konuda yapılan şikáyetlere ilişkin bir soruşturma yapılmış mıdır? Bu atamaların İçişleri Bakanlığı’na ve bağlı kurumlarına yapılması, Bakanlığınızca usulsüzlüğe göz yumulduğu ve teşvik edildiği kanısının oluşmasına neden olmuştur. Bu iddialar doğru mudur? Sahte imzalı dilekçelerle memurların başka kurumlara atamalarının Belediye Başkanının bilgisinde yapıldığı iddiaları doğru mudur? Bakanlığınızca Altındağ Belediyesi’nde dilekçelere sahte imza atanlar hakkında yasal bir işlem yapılmış mıdır? Başka belediyelerde buna benzer usulsüz işlemlerin yapıldığı konusunda bir soruşturma yapılmış mıdır? Belediyelerden başka kurumlara bu şekilde atanan veya geçici görevlendirilen memur sayısı kaçtır? Bu yapılanların Hükümetinizin yeni bir kadrolaşma politikası olduğu konusundaki düşünceniz nedir?"

TBMM Genel Sekreteri Koca’nın işgüzarlığı

ANKARA’dan yayın yapan Turktime internet sitesi, bundan bir süre TBMM Başkanı Köksal Toptan’a makam aracı olarak 1 trilyon 235 milyarlık zırhlı BMW marka araçın iade edilmesi için bir kampanya başlatıyor. Nedeni olarak da "ülkenin mevcut ekonomik şartları düşünüldüğünde böylesi bir harcamanın yakışıksız olduğu ve bunun telafi edilmesi" olduğunu gösteriyor.

Ancak beklenmedik bir şey oluyor, Turktime’a TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca’dan ’sansür’ talimatı geliyor. Eski bir kaymakam olan Koca şöyle diyor:

"TBMM Başkanlık makamını internet yoluyla onur ve saygınlığını çiğneyen, hakarete hamiz, aşağılayıcı, küçük düşürücü ibareler kullanan birçok kesimin görüşlerine yer verilmektedir. Hem TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan’ın manevi şahsiyetini, hem de Sayın Başkanın şahsında TBMM’nin saygınlığını zedelemektedir. Kampanyanın yayından kaldırılmasını, kaldırılmadığı takdirde, kanun yolları ile diğer yasal yollara başvuracağımızı bildiririz."

Böyle bir yazıdan Toptan’ın haberi olup olmadığı bilinmiyor.

Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı prensi vardır. Meclis, bürokrasi ve iktidar... Bir de 4. kuvvet olan medya... Medya kamu adına hareket eder, toplum adına soru sorar. Aynı Turktime’ın Meclis Başkanı böyle lüks bir araçı iade etsin mi, etmesin mi diye sorduğu gibi...

Bazı makam sahipleri bir şey yaparken haddini bilmesi gerekmiyor mu?

Toptan adına ’tetikçilik’ yapmak, TBMM Genel Sekreteri’ne yakışmıyor. Kendisine hiç olmazsa TBMMD’ye, Diyanet’ten gelme 1. hukuk müşaviri engel olmalıydı.

Türkiye vahim bir durumda.

Biliyor musunuz

CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’ün, ressam Sema Sanal’ın öncülüğünde Çayyolu Platformu Gönüllüleri’nin karma resim sergisinden ’nü’ resimlerin kaldırılmasını soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdığını, Topuz’un, Erdoğan’a "Nü eserlerin sergiden kaldırılması, Türkiye’de mahalle baskısının giderek yaygınlaştığını mı göstermektedir?" diye sorduğunu... 31 Mayıs-6 Haziran arasında kutlanan 7. Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası’nda, Türkiye’nin farklı illerinden 20 lösemili çocuğun LÖSEV tarafından Antalya’ya geziye götürüldüğünü... TÜRKİYE Yazarlar Sendikası’nın, yarın Sivas Madımak Oteli’nde ilerici ayınların öldürülüşünün 15. yılı dolayısıyla yapılacak anma toplantısına katılacağını... ANKARA Ziraat Fakültesinden Prof.Dr. Gülcan Eraktan’ın ’Küresel Gıda Krizi ve Türkiye’ başlıklı raporunu yarın açıklayacağını (eyilmaz@asam. org.tr; 0312- 491 60 96)