Vesime Itır Demir

Çocuğunuzla rüyalara bir yolculuk: Düş kapanı

10 Aralık 2020
Çocuklarımızla gündelik yaşam deneyimleri üzerine her zaman sohbet etme fırsatı yaratmamıza rağmen, gördükleri rüyalar hakkında konuşmak belki de her zaman aklımıza gelmemektedir. Uzun saatlerini geçirdikleri uyku sürecinde zihinlerinde olup bitenlerden haberdar olmamız elbette pek mümkün değildir.

Ebeveynler, bazı geceler çocuklarının ağlama sesiyle uyanırken, bazı gecelerde de gördükleri kötü rüyaların etkisiyle uyanan çocuklarının yanlarına gelmesine alışkındırlar. Düzenli uyuyan çocuklarda büyümenin daha hızlı gerçekleştiği, yetersiz uyuyan çocuklarda ise tam tersinin gerçekleştiği uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

Bilimsel araştırmalar da benzer şekilde, özellikle okul öncesi çocuklarda düzenli uykunun hiperaktivite, anksiyete ve depresyonu azalttığını göstermektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı çocuklarımızın sağlığı için düzenli uyku önemlidir. Bebeklik döneminde geliştirilen uyku alışkanlığı, ilerleyen yıllarda çocuğun ebeveynlerinden bağımsız olarak uykuya dalmasını etkilemektedir. Çocuğunuzun uyku alışkanlığını geliştirirken dikkat etmeniz gereken konulardan biri de budur. Bazı çocuklar uyku saati geldiğinde ebeveynlerine direnç gösterebilmektedir. Çocuklar için uykuyu cazip bir hale getirmek her zaman çok da kolay olmasa da çocuklarla yapılan bazı aktiviteler olumlu sonuç vermektedir.

Geçmişi Kuzey Amerika yerlilerine dayanan “dreamcatcher” yani “düş kapanı”, bir inanca göre insanları uykularında kötü rüyalardan korumaktadır. Yatağın başına asılan düş kapanı, ağ şeklindeki yapısıyla zihnimize girmesi muhtemel olumsuz her şeyi biz uyurken bizden uzak tutmaktadır. Renkli görüntüsüyle çocukların dikkatini çekebilecek bir aktiviteye rahatlıkla dönüşebilen düş kapanı, çocuklarınızın konsantrasyonunu sağlamada ve kas becerilerini geliştirmede olumlu etkiler yaratabilir.

Düş kapanını yaparken çocuğunuzla rüyalardan bahsedebilir, uykunun yaşamımız için öneminden konuşabilirsiniz. Gördüğü rüyaları hatırlamaya çalışarak size anlatmayı deneyen çocuğunuzun ifade becerisi de gelişecektir. Çocuklarının yatağıyla ve uykusuyla barışıp rüyalar alemine dalmasını isteyen ebeveynler, onlarla bu keyifli çalışmayı yapabilir. Evinizde bulabileceğiniz ip, bocuk, kurdele gibi malzemelerle rahatlıkla yapabileceğiniz düş kapanı, sadece çocuklarınızın değil sizin de zihninizin bir süreliğine de olsa rahatlamasına destek olacaktır.

Sosyal medyada bununla ilgili çeşitli hesaplar da mevcut. Dilerseniz buralardan farklı fikirler edinebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Tatlı bir sanat kaçamağı, her çocuğun hakkı

3 Aralık 2020
İçinde bulunduğumuz Covid19’la mücadele kapsamında evde geçirdiğimiz bu süreçte, ebeveynlerin gündelik rutinlerini yerine getirirken çocuklarıyla keyifli vakit geçirmeleri tüm aile bireylerinin mutluluğu için önemli bir etkendir.

Mutfakta geçirdiğimiz saatleri bir zorunluluk olarak görmeden, çocuklarımızla yapacağımız “tatlı” aktiviteleri sanatla buluşturup, çocuğun keyifli bir öğün geçirirken sanat kültürünü de geliştirmesine destek olabiliriz.

Kasım ayında 100. Yaşını kutlayan ressam Wayne Thiebaud, çocukları baştan çıkaran kek, pasta, dondurma, donut gibi renkli tatlıların resmini yapan Amerikalı bir ressamdır. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarla Thiebaud’nun resimlerinden yola çıkarak yapılan çalışmalarla çok keyifli sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Ebeveynler olarak çocuklarınızla bolca vakit geçirme olanağı yakaladığınız bu günlerde, siz de evinizde benzer aktiviteleri yapabilirisiniz. Wayne Thiebaud’nun resimlerini yorumlarken sanatçının hangi renkleri seçtiği, boyayı nasıl kullandığı, neyin resmini yaptığı, resimdeki tatlılarda hangi yiyeceklerin olduğu gibi ayrıntıları çocuklarınızla tartışabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun renk algısının gelişimi, sanat malzemelerini tanıması ve resim yorumlama alışkanlığını kazanmasının da temellerini atmış olursunuz. Hamura şekil verme, krema sıkma, karıştırma, meyve parçalarını dizme gibi aktiviteler çocukların ince kas becerilerini geliştirmektedir. Bu şekilde bir etkinlikle sanatın hayatın içinden bir parça olduğunu fark eden çocuk, sergi gezmek, eser incelemek, çeşitli sanat pratikleriyle ilgilenmek gibi aktiviteleri yetişkinliğinde de yaşam rutinin bir parçası haline getirebilecektir.

Erken çocukluk döneminde bu aktiviteleri çocuğa verilen sorumluluklarla birlikte yapmak, ebeveyn çocuk ilişkisinin güçlenmesini sağlayacaktır. Çocuğunuzun hayal gücünü, yaratıcılığını ve ifade gücünü artıran sanat etkinliklerini sizinle birlikte yapması, güven ve özgüven duygusunun da artmasına destek olacaktır. Ebeveynleriyle iyi ilişkiler geliştirirken sanatsal duyarlılığı da gelişen çocukların yetişkin bireyler olduklarında, birer parçası haline gelecekleri toplumu olumlu yönde etkilemesi ise kaçınılmazdır.

Yazının Devamını Oku

Eve kapanmak çocuğunuzun sanatsal yaratıcılığının gelişmesine engel olmasın

27 Kasım 2020
Pandemiyle birlikte eve kapanan çocuklar, fiziksel gelişimlerine destek olan aktivitelerin yanında yaratıcılıklarını geliştirecek aktivitelerden de uzak kaldı. Fiziksel gelişime yönelik hareket temelli aktivitelerin aksine, çocukların yaratıcılıklarını geliştirecek sanatsal aktiviteler için zaman ve mekân kavramları engel değildir.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde sosyal aktivitelerin kısıtlanması nedeniyle çocuklarımızla evde daha fazla vakit geçirmekteyiz. Bu sürecin çocuklarımız üzerinde daha olumlu etkiler bırakması için, evde onlarla yapacağımız sanat etkinlikleri aracılığıyla yaratıcılıklarını geliştirmelerine destek olabiliriz. Çocuklara özgür ifade olanağı sağlayan sanatsal etkinlikler bir hayat rutini haline geldiğinde, ileri yaşlarda onların çağdaş, dengeli ve duyarlı bireyler olmasına destek olmaktadır. Çocuğun merkezde olduğu, analiz ve buluş yapmaya yönlendiren yaratıcı etkinlikleri ebeveynleriyle birlikte deneyimleyen çocuk, ifade gücünü ve özgüvenini geliştirir. Ailelerin çocuklarıyla birlikte bu aktiviteleri yaparken onlara özgür ve demokratik bir ortam sunması gerekmektedir. Ev içinde ebeveynlerin çocuğa uyguladığı baskıcı tutumlar çocuğun yaratıcılığını engeller.  Gündelik yaşam rutininde çocuklarımızın aldığı sorumluluklarla benzer olarak, çocuğun yaptığı sanat etkinliğinde de sorumluluğunu alması yaratıcılığın gelişmesinde önemli bir etkendir.

Yaratıcılığı geliştirmeye yönelik her çeşit aktivite, çocukların duygusal sağlığını ve akıl sağlığını beslemektedir. Yaratıcılığı geliştirme sürecinde çocuklar kendilerini önemli ve değerli hissetmektedirler. Keşfetme, analiz etme, problem çözme gibi üst düzey düşünme becerilerini kapsayan bir alan olan yaratıcılık, çocuklar üzerinde mutluluk hissini artırmaktadır.

Doğadan toplanan yaprak, taş, bitki gibi nesnelerle yapılan sanat aktiviteleri çocuğunuzun sanatsal yaratıcılığını geliştirirken doğayla ilişki kurmasını da sağlamaktadır. Aynı şekilde evde bulabileceğiniz ip, kumaş, atık malzemeler, gazeteler gibi gereçlerle yapılan sanatsal çalışmalar da çocuğunuzun hayal gücünün sınırlarını genişletmektedir. Malzeme seçmeyi ve yapacağı çalışmayı belirleme özgürlüğüne sahip olan çocuk özgüven duygusunu ve yaratıcılığını geliştirme olanağı bulmaktadır. Sanatsal aktiviteler yapmanın yanında, çocuğun bir sanat eserini incelemesine ve yorumlamasına fırsat vermek, onun hem görsel algısının gelişmesine hem de ifade becerisinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Bu aktiviteleri yaparken çocuğun sorduğu sorular ve ürettiği bilgiyi kullanması, aktif öğrenmeyi gerçekleştirmesine olanak vermektedir. Bunların yanında, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte tarih müzelerine ve sanat müzelerine yapacağı sanal geziler, çocukların kültürel gelişimlerini destekleyecektir.

Türkiye’den ve dünyadan müzelerin sanal turlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz:

- İstanbul Modern

- Pera Müzesi 

- Hermitage Museum

- Uffizi Museum

Yazının Devamını Oku