Artık konuşma zamanı

Kimsenin umudu mu yoktu yoksa nutku mu tutuldu tüm kentin bilemiyorum.Bursa’yı derin bir sessizlik kaplamış durumda.

Haberin Devamı

Bursaspor Süper Lig’e çıkamadı ama kulakları sağır eden bir sessizlik hakim tüm kente.
Oysa önce takımda kavga kıyamet koptu.
Birileri, başka birini ihanetle suçladı.
O suçlanan da “otobüsten inerken ağlıyordum” diyerek kendini savundu.
Hoca, “Kısmet değilmiş” dedi, yönetimden ise henüz bir ses seda çıkmadı.
Sosyal medyada ağıtlar yakıldı, herkes kendine göre yorum yaptı ama...
Durum oldukça ilginç.
E ne olacak peki.

Bursaspor play-off yarı finalinde mücadele etmeyi başarı olarak mı görecek.
“İstedik, sonuna kadar kovaladık ama olmadı” açıklamalarını haklı mı göreceğiz.
Süper Lig şampiyonluğu yaşamış, Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden ilk ve tek Anadolu takımı unvanını almış Bursaspor’un bir yıl daha 1. Lig’de mücadele etmesini “normal” olarak mı değerlendireceğiz.
Borç 500 milyon lirayı bulmuş, ötelenen borçlar nedeniyle belki de gelecek sezona da eksi puanlarla başlayacağız, tüm bunları görmezden mi geleceğiz.
Bence tüm kurumlar ellerinden geldiğince destek vermeye çalıştı.
Daha iyisi olabilir miydi?
Elbette.
Konuşmanın zamanı geldi.
Herkes üzerine düşen sorumluluğu alacak.
Yok öyle suçu ona, buna atmak.
Başta yönetim elbette.
Elbette zor bir süreçte görev aldınız.
Elbette ateşten gömlek giydiniz.
Belki de kentin desteğini hedeflediğiniz ölçüde arkanızda göremediniz ama...
Talip iseniz yönetmeye, yönetememenin sorumluluğunu başkasının üzerine atamazsınız.
Geç transferlerin, yanlış oyuncu, teknik heyet ve menajer tercihlerinin gerekçelerini ortaya koyacaksınız.
İsim isim, madde madde...
Başta yönetim, kim ne verdi.
Geldiğinizde borç ne kadardı, şimdi ne kadar.
Artık konuşma zamanı.
Kırmadan, dökmeden herkes döksün eteğindeki taşları.
Çünkü Bursaspor’un içinde bulunduğu durum hiç iç açıcı değil.

Haberin Devamı

Otobüsten inerken gözleri yaşarmış

Adana Demirspor deplasmanında yenilgi kadar takım arkadaşlarının Özer Hurmacı ile ilgili söyledikleri de acı vericiydi.
İhanet etmekle suçladılar resmen.
Ağır itham.

Özer ise kendisini “otobüsten inerken gözlerim yaşardı” diye savundu.
İzin alarak da olsa kampı, kamptaki arkadaşlarını yalnız bırakıp gitmek senin tecrübendeki oyuncuya yakıştı mı?
Sen bu takıma kaptanlık yapmadın mı?
Gemiyi ilk kimler terk eder?
O nedenle gerekçe ne olursa olsun takım arkadaşların haklı, yaptığın resmen takıma ihanet etmek...

Yazarın Tüm Yazıları