Şükrü Kızılot

Şükrü Kızılot

skizilot@yaklasim.com

Faiz, repo ve fon gelirine bu yıl da beyanname yok

VERGİ yasalarında 5035 sayılı yasa ile yapılan ve 1 Ocak 2004'ten itibaren yürürlüğe giren değişiklikle; banka mevduat faizi, repo, döviz tevdiat hesabı faizi, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faiz geliri, alım-satım kazancı, kár payı ve temettü gelirleri ile borsa kazançlarını ilgilendiren önemli değişiklikler yapıldı.

Bunlar sırasıyla aşağıdaki gibi.

FAİZ, REPO VE FON GELİRLERİ

2004 yılında, gerçek kişilerin elde edeceği, vergisi kaynakta kesilmiş yani üzerinden vergi kesintisi yapılmış;

Banka mevduat faizi,

Repo geliri,

A ve B tipi fon geliri,

Döviz tevdiat hesabı faiz geliri,

tutarı ne olursa olsun, beyana tabi olmayacak. Örneğin; 2004 yılında 300 milyar lira mevduat faizi, 200 milyar lira repo geliri olan bir şahıs, 2005 yılı mart ayında, bu gelirlerini yıllık beyanname ile beyan etmeyecek.

VERGİ KESİNTİ ORANI ARTTI: Bakanlar Kurulu, 1 Ocak 2004'den itibaren mevduatlarla ilgili vergi kesintisi oranlarını da yükseltti. Buna göre;

Vadesiz veya üç aya kadar vadeli banka mevduat faizlerindeki vergi kesintisi oranları, yüzde 16'dan 18'e,

Repo ödemelerindeki vergi kesintisi, yüzde 20'den 22'ye,

Döviz tevdiat hesaplarına ilişkin faizlerdeki kesinti oranı, yüzde 18'den yüzde 24'e yükseltildi.

Bu artış banka mevduat faizi ve repoda, daha önce alınan ‘‘fon payı’’nın kaldırılıp, vergi kesintisi oranına eklenmesinden kaynaklanıyor.

Ancak, döviz tevdiat hesaplarına ilişkin faizdeki vergi kesintisinin 6 puan birden artırılmasının, farklı bir amacı olduğu anlaşılıyor.

HAZİNE BONOSU VE DEVLET TAHVİLİ FAİZLERİ: Vergi yasalarında 5035 sayılı yasa ile yapılan bir başka değişiklikle, Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz geliri elde edenlerin vergi avantajı uzatıldı.

Yeni düzenlemeyle, 2004 yılında ihraç edilecek olan Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinin faiz gelirlerinin de, geçmiş yıllarda uygulanan vergi avantajından yararlandırılması öngörülüyor.

Buna göre; 31 Aralık 2004 tarihine kadar ihraç edilecek olan, Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinin faiz gelirleri, 31 Aralık 2006 tarihine kadar, özel vergi istisnasından yararlandırılacak.

Bir örnek vermek gerekirse; 2004 yılında elde edilecek olan Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirlerine;

Önce enflasyon indirimi uygulanacak
(2003 yılı faiz gelirleri için yüzde 57.5 olan enflasyon indirimi oranının, 2004'te yüzde kaç olacağı, 2004 yılı Kasım ayında belli olacak)

İndirim sonrası kalan tutardan da, 156 milyar 505 milyon 290 bin lira istisna tutarı düşülecek.

Buna göre, 2004 yılı enflasyon indirimi oranı yüzde sıfır olsa bile, 2004 yılı Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz geliri, kişi başına, 156.5 milyar liraya kadar, Gelir Vergisi'ne tabi olmayacak. Kaldı ki, 2002 yılı için yüzde 87.4, 2003 yılı için yüzde 57.5 olan indirim oranının, 2004 yılı için de sıfır olmayacağı kuşkusuz.

YARIN: 2004'TE; MİRASIN 68 MİLYAR TL.'Sİ VERGİ DIŞI. FATURA SÜRESİ 7 GÜN OLDU. GEÇİCİ VERGİ ORANLARI DA ARTTI

Borsa kazancının vergisi ne olacak

BORSADA, 2004 yılında hisse senedi alıp-satanlar ya da satmayıp bekletenler, duruma göre, 15 Mart 2005 günü akşamına kadar kazançlarını ‘‘yıllık Gelir Vergisi beyannamesi’’ ile beyan edip, iki taksit halinde gelir vergisi ödeyecekler.

Vergilendirme olayında, hisse senedi sahipleri, duruma göre ‘‘iki ayrı kazanç’’ elde etmiş sayılıyorlar. Bu kazanç;

1) Hisse senedinin, ‘‘alım-satımdan’’ elde edilen kazanç,

2) Hisse senedinin ‘‘temettü’’ gelirinden elde edilen kazançtır.

Bunlardan; birincisi ‘‘Diğer Kazanç ve İratlar’’, ikincisi ise ‘‘menkul sermaye iradı’’ kapsamında vergilendiriliyor.

BORSADAKİ ALIM-SATIM KAZANCI

Hisse senetlerinin, borsada, iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren ‘‘üç ay içinde satılması halinde’’, elde edilen kazanç, 12 milyar lirayı aşarsa, aşan kısım gelir vergisine tabi olacağı için, 2005 yılı Mart ayında beyan edilecek. Üç aylık süre geçtikten sonra satılırsa, elde edilen kazanç, tutarı ne olursa olsun vergiye tabi olmuyor. Borsada, hisse senedini üç ay içinde satanların, kazancı şu şekilde hesaplanıyor;

İktisap (yani hisse senedini edinme) bedeli, elden çıkartılan ay hariç olmak üzere DİE tarafından belirlenen TEFE artış oranına göre endekslenir. Böylece, hisse senedinin bir anlamda gerçek maliyet bedeli bulunur.

Maliyet bedeli, satış tutarı ile kıyaslanır.

Aradaki fark, 12 milyar lirayı aşıyorsa, aşan kısım beyan edilecek. Buradaki 12 milyar liralık istisna, her satışa değil, yıl içinde yapılan toplam satışa uygulanacak.

2004 yılı ve sonraki yılların borsa kazancına enflasyon indirimi uygulanmayacak.

Yıl içinde ortaya çıkan alım-satım zararları, alım-satım kárından mahsup edilecek.

Kár payı ve temettü gelirinin yarısı muaf

2004'de elde edilecek kár payı ve temettü gelirlerinin 1/2'si gelir vergisine tabi değil. Örneğin, 2004 yılında elde edilen 200 milyar lira temettü gelirinin, 100 milyar TL.'si gelir vergisine tabi değil.

Temettü ya da kár payı gelirlerinin, kalan yarısı 14 milyar lirayı aşmıyorsa, beyan edilmeyecek. Örneğin, 20 milyar lira temettü gelirinin yarısı 14 milyar lirayı aşmadığı için beyan edilmeyecek. Temettü ya da kár payı gelirinin yarısı 14 milyar lirayı aşıyorsa, tamamı beyan edilecek. Toplam temettü gelirinin yarısı beyan edilecek mükellefin, işyeri kira geliri ve beyana tabi diğer menkul sermaye iradı varsa, tamamının 14 milyar lirayı aşıp aşmadığına bakılacak.

İşyeri kira gelirinde beyan sınırı 14 milyar

2004'te geliri sadece işyeri kira gelirinden ibaret olan ve yıllık gayrisafi tutarı 14 milyar liraya kadar olanlar, bu gelirlerini beyan etmeyecekler.

İşyeri kira geliri 14 milyar lirayı aşanlar, beyanname verecekler ancak 56.4 milyar liraya kadar olan yıllık kira gelirleri için, gelir vergisi ödemeyecekler.

Bunun nedenini Salı günü ayrıntılı olarak açıkladık. İşyeri kiralarından kira ödemesi sırasında, kiracıdan yüzde 22 stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor. 56.4 milyar liraya kadar olan kira gelirlerinde, hesaplanan vergiden, stopaj mahsup edildiğinde, ödenecek Gelir Vergisi çıkmıyor.
Yazarın Tüm Yazıları