Sedat Ergin

Sedat Ergin

sergin1@hurriyet.com.tr

Yolun sonuna gelirken

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

ANAP-DSP-DTP koalisyonu 1997 Temmuz ayında yola koyulduğunda kendisinden harikalar yaratması beklenmiyordu. Her şeyden önce, bir azınlık hükümetiydi ve dolayısıyla Meclis'te kuvvetli bir icraatta bulunamayacağı aşikârdı.

Koalisyon hükümetinin temel işlevi, Türkiye'yi Refahyol döneminde girdiği rejim buhranından çıkartıp, normalleşmeyi sağlamasıydı.

Koalisyona dönük bir diğer önemli beklenti ise, Türkiye'yi rahatsız eden yolsuzluk olayları ve kirlenmenin üstüne gidilerek, devlet yönetiminde dürüstlüğü, şeffaf ölçüleri ve hukuk üstünlüğünün hâkim kılınmasıydı.

ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı üstlendiğinde Türk toplumuna yaptığı en kuvvetli taahhüt buydu.

* * *

Ancak hükümetin bugün Türk toplumu karşısında yaşadığı güven sorunu, bu taahhüdün gerisinde kalındığını gösteriyor olmalı.

Sokaktaki vatandaşın kanaati, Türkiye'de her şeyin eskisi gibi devam ettiğidir. Görülmüştür ki, sistem onu değiştirmek vaadiyle gelenleri kısa sürede kendi hükümranlığı içine alarak, onları başkalaştırmaktadır.

Değişim vaadinde bulunanlar, kendilerini koruyamamaktadırlar.

Bu olgu, hükümetin ANAP ve DTP kanatları açısından geçerlidir. İki temel hata söz konusudur:

Birincisi, ANAP'ın kurucusu Turgut Özal'dan miras aldığı kalıtımsal davranış kalıplarından kaynaklanıyor.

Bu parti, maalesef, iktidara gelip devlet mekanizmasını kontrol ettiği zaman iş çevreleriyle arasına mesafe koymayı bir türlü beceremiyor.

Vergi mükelleflerine ait olan kamu kaynaklarını sarf ederken, objektif ölçüler içinde dikkatli, özenli ve herkese eşit mesafede davrandığı izlenimini vermiyor.

İşte bu dikkatsizlik sonucudur ki, hükümetin en büyük iddia taşıdığı alanlardan biri olan özelleştirme, sekteye uğramıştır.

İkinci neden, hükümetin çetelerle mücadelesindeki çelişkilerdir. Evet, bu hükümet mafyaya karşı kararlı ve cesur bir mücadele sergilemiş, yeraltı dünyasının önde gelen bütün isimlerini tek tek toplamıştır.

Ne gariptir ki, hükümet bu haklı başarının getirdiği artı puanları karnesine geçireceği yerine, bugün çeteler konusunda savunma yapmak durumundadır.

Bunun nedeni, tutarsızlık, gayriciddilik, alaturkalıktır. Çetelerle mücadele edenlerin, gangsterlerle senli benli diyaloglara girmek ve çete bağlantılı ilişkilere göz yummak gibi lüksleri yoktur.

Bu hataları yaptığınızda, çetelerle mücadeledeki inandırıcılığınız bir çırpıda gölgelenir.

* * *

Hükümetin son dönemde uğradığı zemin kaybının gerisinde herhalde bütün bu faktörlerin bir bileşkesi yatıyor.

Bütün bu başlıklarda temiz bir sicili olan koalisyon ortağı DSP'nin üstlendiği siyasi sorumluluk nedeniyle, böyle bir görüntüyü uzun süre taşıması beklenmemelidir.

Bu tabloya TBMM'nin kilitlenmesi ve kapıyı çalan ekonomik kriz de eklendiğinde, koalisyon hükümetinin yolun sonuna yaklaştığını sezmek güç olmuyor.

Çok değil, bundan iki ay önce umacı gibi algılanan seçim, bugün tek çare olarak görülmektedir.



Yazarın Tüm Yazıları