Hiç boÅŸ yok 

Dün 7 Åžubat’tı.Â

Haberin Devamı

Bizde böyle tarihler hiç eksik olmaz. 

12 ayın her birinde, demokrasiye vurulan bir darbe mutlaka vardır. 

* 

Ocak ayından başlayalım. 

24 Ocak neyi hatırlatıyor? Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan gibi demokrasi şehitlerimizi. 

İkisini de saygıyla anıyorum.  

...... 

Şubata gelelim. 

7 Şubat, Hakan Fidan üzerinden yapılmak istenen bir darbe girişimini hatırlatıyor. 

Ya peki 28 Şubat? 

Onu bilmeyen var mı? 

...... 

Marta gelelim. 

12 Mart dersem yeterli değil mi? 

...... 

Nisan? 

27 Nisan nedir? 

Meşhur bir muhtıranın  yıldönümü. Fiyasko... 

* 

Mayıs malum. 

27 Mayıs rezilliği zaten tek başına yeter. 

...... 

Hangi birini sayalım?  

1 Haziran’a sarkan Gezi olayları, bize nelere mal olmuştu? 

...... 

Geldik mi temmuza? 

Madımak katliamıyla başlayan temmuz, 15 Temmuz’da tarihin en kalleş, en gaddar darbe girişimi oldu. 

* 

Haberin Devamı

6-7 Eylül yağmasının mahcubiyeti mi desem, yoksa 12 Eylül’ü mü hatırlatsam? Vallaha utanıyorum. 

...... 

6-8 Ekim olaylarında 36 insanımız sanki katledilmedi de intihar etti sanırsınız. 

...... 

Uzatmayalım. 

17-25 Aralık ayrı bir hicran ve hüsran yarası. 

* 

Takvim yapraklarında atladığım tarihler de var. Siz tamamlayınız. 

Görüyorsunuz ki 12 ayın her biri de bize bir şeyler anlatıyor. 

12 ayın her biri. 

- Hiç boş yok. 

Yani mahcubiyetimiz hiç bitmiyor. 

Bir başka yazıda da inşallah 12 ayın her birinde yaşadığımız güzellikleri anlatırım.  

Çok şükür onlar da var. 

Yazarın Tüm Yazıları