Gözden kaçanlar

Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığı kuralım.

Aslında 70 yıl, 80 yıl önce kurulması gereken bir bakanlıktı bu.

Ne yapalım?

Ne kadar gecikmiş olursak olalım... Sarıgül’ün önerdiği bu Deprem Bakanlığı, şimdi bütün siyasi partiler tarafından benimsenmesi gereken bir kurum.

Hatta, yeni dönemi beklemeye gerek yok. Hemen şimdi.

***

Gelelim notlara.

22 gündür deprem gerginliğiyle yaşıyoruz... Sinirlerimiz harap oldu.

Lütfen, tv ekranlarında, her önüne gelen, deprem hakkında konuşmasın. Kulaktan dolma bilgilerle kimse kafaları karıştırmasın.

***

Bir iddia dolaşıyor ortalıkta.

O da ayrı bir konu.

Bu deprem, dışarıdan tetiklenmiş olabilir mi?

Şahsen, fikir sahibi değilim. Çünkü -önce- bilgi sahibi değilim.

Sadece bu kadar çok depremin seri halde gelişini ve daha da gelecek oluşunu düşünüp, hayrete düşmekteyim. Bir üstadın lafı da kulaklarımdan hiç gitmiyor.

Demişti ki:

Bu deprem, sadece

deprem değil.

Sürçülisandı inşallah.

Daha da konuşmadı.

***

Bahar geldi sayılır.

Ben her baharı ey gonca açıl, zevkini sür fasl-ı baharın diye bir Suzidil’le karşılarım.

Yine öyle karşılıyorum.

Siz de öyle yapın.

Baharı sevdiğiniz şarkılarla, şiirlerle karşılayın.

Bakarsınız, o pozitif duygular bize yüksek bir enerji verirse, fay hatları bile önümüzde diz çöker.

Not:

Bugün 28 Şubat.

Kalleş bir darbenin

26’ncı yıldönümü...

Geldi, depremle buluştu.

İki kalleş birbirine pek yakıştı.

Onların hışmına rağmen...

Türkiye dimdik ayakta.