Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş

Varikoselektomi nedir?

22 Ocak 2021
Bilindiği gibi testisler ‘skrotum’ adı verilen deri kese içinde bulunurlar. Skrotum derisindeki damarların genişleyip küçük torbacıklar yapmasına varikosel denir. Varikoseldeki damarlar bacaklarda görülen varisli damarlara çok benzer. Varikosel çıplak gözle dışarıdan fark edilebilir.

Varikosel düşük sperm üretimi ve düşük sperm kalitesine yol açarak kısırlığa neden olabilir. Erkek kısırlığının sık görülen nedenleri arasındadır. Ancak her varikosel sperm üretimini etkilemez. İleri düzeyde varikosel testislerin gelişmesine engel olabilir ve testisler normalden küçük olabilir.

Varikoseller tüm erkeklerin yaklaşık %10-15’inde görülür. Varikosel teşhisinde hekim önce elle muayene yapar. Bu esnada değişik manevralar kullanabilir. Daha sonra ultrasonografi, Doppler ve spermatik venografi isteyebilir.

Varikoselli ve infertil bir erkeğin değerlendirilmesinde hastanın tıbbi geçmişine bakılır, üreme geçmişi incelenir, fizik muayene yapılır ve en az iki sperm analizi yapılır. Görüntüleme incelemesi her vakada gerekli değildir.

Varikoselektomi, varikoselin cerrahi olarak düzeltilmesidir. Genişlemiş olan damarlar varikoselektomi ameliyatı ile iptal edilmektedir. Bu yazımızda varikosel ile ilgili genel bilgilerin yanı sıra tedavisinde uygulanan varikoselektomi işlemi ile ilgili kısa ve aydınlatıcı bilgilerin aktarılması amaçlanmaktadır.

Varikosel belirtileri nelerdir?

Çoğunlukla varikosel belirti vermez. Nadiren ağrıya neden olabilir. Ağrı bazen keskin ağrı şeklinde bazen de belli belirsizdir. Uzun süre ayakta durma ve eforla ağrı artış gösterebilir. Sırtüstü yatışlarda ağrı azalır. En önemli belirti ise varikoselin doğurganlığı bozmasıdır.

Varikosel neden olur?

Testislere kan taşıyan damarların içinde küçük kapakçıklar vardır. Bu kapakçıkların bozulması sonucu kanın geri dönüşü zorlaşır ve kan göllenir. Varikosel bu şekilde ortaya çıkar. Anatomik yapıdan dolayı varikoselller solda daha sık gelişir. Varikosel gelişimi ergenlik çağında bile başlayabilir.

Yazının Devamını Oku

Kreatinin nedir? Kreatinin yüksekliği önemli mi?

29 Aralık 2020
Böbrek hastalıklarında, hastalarda değişik belirti ve bulgular gözlenir. Hastaların kanlı idrar, yan ağrısı, idrar miktarında azalma, gece idrara çıkma ya da bacaklarda şişlik, tansiyon yükselmesi gibi şikayetleri olabilir. Çoğu hastanın ise hiçbir şikayeti olmayabilir. Başka sebeple ya da kontrol amaçlı yapılan kan tahlilleri sırasında serum kreatinin düzeyinde yükseklik tespit edilebilir.

Kreatinin düzeyi yüksek çıkan hastalar böbrek hastalıkları açısından değerlendirilir. Şikayetleri iyice sorgulanır, hastalar kapsamlı muayene edilir. Böbrek hastalığı tanısını koyma ve hastalığın ilerleyişini tahmin etmede serum kreatinin düzeyi ve kreatinin düzeyi kullanılarak hesaplanan GFR değeri büyük önem taşır.

Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesini anlamak için öncelikle böbreğin nasıl çalıştığını bilmek gerekir. Böbrekler vücutta metabolize edilen artık maddelerin (üre, kreatinin ve ürik asit…) atılması ve vücut için gerekli olan su ve elektrolitlerin ayarlanmasında görevlidir. Sağlıklı böbrekler dakikada yarım fincan kadar kanı süzer, atık maddelerden arındırır ve idrar haline getirir.

Kreatinin nedir?

Kreatinin, böbreklerin çalışmasının değerlendirilmesinde önemli rolü olan bir belirteçtir. Kreatinin düzeyine hem kanda hem de idrarda bakılabilir. Kanda, böbreklerin çalışmasını değerlendirmede kullanılan GFR hesaplamasında yer alır. Kreatinin düzeyi böbrek hastalıkları konusunda yol göstericidir.

Kreatin insan vücudunda iskelet kas hücrelerinde bulunur. Kırmızı et tüketimiyle de alınır. Kimyasal olarak kreatin’in içerisindeki suyu kaybetmesi sonucu ortaya çıkan ürün ise kreatinin’dir. Bu geri dönüşümü olmayan bir işlemdir. Kreatinin oluştuktan sonra tekrar geri kreatin haline gelemez.

Kan dolaşımına sürekli sabit bir miktarda kreatinin, kaslardan kana geçer. Kaslarla yakın ilişkili olan kreatininin günlük üretim miktarı, kişinin mevcut kas kitlesiyle ilişkilidir. Kas kütlesi fazla olan, iri yarı kişilerde normal olarak kreatinin düzeyi yüksek olabilir. Yine kaslarla ilişkili olması kreatinin düzeylerinin; ırk, yaş ve cinsiyete göre değişkenlik göstermesine sebep olur.

Kreatinin böbreklerden süzülür. Sonuçta kan kreatinin düzeyi, kaslar tarafından üretilen miktar ve böbrekten süzülen miktar (GFR) arasındaki dengeyi temsil eder. Bütün hastaların kas kütlelerinin sabit kaldığı ve GFR’nin değişmediği sürece kreatinin düzeylerinin de sabit kalması beklenir.

Kreatinin normal düzeyi nedir?

Yazının Devamını Oku

Kadınlarda idrar kaçırma nedenleri nelerdir?

25 Aralık 2020
İdrar kaçırma kadınlarda oldukça sık görülen ve yaşam kalitesini belirgin olarak düşüren bir durumdur. Genel olarak iki farklı tip daha sık görülür. Stres inkontinansı dediğimiz öksürme, gülme veya hapşırma esnasında olan idrar kaçırma tipidir. Diğer tip ise acil idrara gitme ve sıkışma hissi ve arkasından idrar kaçırmadır. Bunların dışında karışık tip idrar kaçırma ve dolup taşma tipi idrar kaçırma ise görülen diğer tiplerdir. Bazı durumlarda ise sürekli olarak alt ıslaklığı yapan kaçırma tipi bulunmaktadır.

Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre idrar kaçıran kadınlarda pelvik kaslarda zayıflama olduğu, mesanenin depolama ve işeme üzerine etkili kontrol mekanizmasının bozulduğu gösterilmiştir.

Kadınlarda idrar kaçırma genellikle 50 yaş üzerinde sık görülür. Bununla birlikte kadınlar idrar kaçırma açısından her yaş grubunda erkeklerden daha fazla oranda risk taşımaktadırlar.

Hangi durumlar idrar kaçırmaya neden olur?

Aşağıda saydığımız şu durumlar kadınlarda idrar kaçırmaya neden olan en sık faktörlerdir:

İdrar kaçırmanın belirtileri nelerdir?

Her bireyde farklı semptomlar görülse de en sık görülen belirtiler şunlardır:

İdrar kaçırma nasıl teşhis edilir?

İdrar kaçırma tedavisini ürologlar yapar. Hastadan öncelikli olarak detaylı öykü alınır. Daha sonra ayrıntılı bir ürogenital muayene yapılır. İdrar tetkiki, idrar kültürü, ultrason, ürodinami, sistoskopi yapılabilecek tetkikler arasındadır.

Yazının Devamını Oku

Sperm şekil (morfoloji) bozukluğu nedir?

23 Aralık 2020
Erkek kısırlığı (erkek infertilitesi) önemli sağlık sorunlarından biridir. Çiftlerin çocuk sahibi olmalarında erkeklerle ilişkili sorunlar tüm infertil çiftlerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Erkeklerde üremeyi sağlayan hücreler spermlerdir. Spermler testis adı verilen erkek yumurtasında üretilir ve kadın yumurtasını dölleyerek gebeliğin başlatılmasına katkıda bulunur. Normal gebelik oluşumu için sağlıklı spermlerin oluşumu şarttır.

Sağlıklı normal gebelik için yeterli sayıda sperm olması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı bir erkekte 1 ml’de en az olması gereken sperm sayısını 15 milyon olarak belirlemiştir. Sayı dışında mevcut spermlerin yeterli hızda olmaları ve yumurtaya ulaşabilecek süratte hareketlilik özelliğine sahip olması gereklidir. Hareketlilik dışında spermlerin normal şekilde olmaları da zorunludur. Normalde spermlerin kendilerine özel boyutlarda bir başı, bir boynu ve bir de kuyruğu bulunmaktadır.

Sperm şekil bozukluğu nedir?

Kısırlık nedeni ile müracaat eden erkeklere ilk yapılan test sperm analizidir. Bu test 2-7 günlük cinsel perhiz sonrası alınan meni örneğinde sperm sayısı ve sperm özelliklerinin incelenmesini sağlar. Sperm analizinde sperm sayısı, spermin hareketliliği (hareketli sperm yüzdesi), sperm morfolojisi (normal şekilli sperm yüzdesi) ve sıvı hacmi değerlendirilir.

Sperm morfolojisi (sperm şekil bozuklukları) spermin boyutu ve şeklini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Sperm şekil bozuklukları dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından sınıflandırılmıştır.

Sperm morfolojisi nasıl değerlendirilir?

Sperm morfolojisini değerlendirmek için spermler mikroskop altında incelenir ve anormal şekilli spermlerin yüzdesi tahmin edilir. Bir bireyin tüm spermleri tam olarak aynı görünmez. Baş, orta kısım veya kuyrukta, sperm boyutunda ve şeklinde anormallikler meydana gelebilir. Tüm erkeklerin anormal sperm ürettiğini ve "normal" bir meni örneğindeki spermlerin yarısının anormal şekilde şekillendiğini bilmek önemlidir. 

Normal bir sperm:

Anormal spermin baş veya kuyruk kusurları vardır (büyük veya şekilsiz bir kafa veya çarpık veya çift kuyruk gibi). Bazı durumlarda, bu mutasyonlar veya değişiklikler spermin genel işlevselliğini etkilemez. Diğer durumlarda sperm, yumurta zarına ulaşmak, delmek veya girmek için yeterince hızlı veya düzgün hareket edemeyebilir.

Yazının Devamını Oku

Penis eğriliği (Peyronie hastalığı) nedir? Nasıl tedavi edilir?

18 Aralık 2020
Penis eğriliği, Peyronie hastalığı olarak bilinmektedir. Bu hastalık tanımı daha çok başlangıçta normal olan ancak sonradan ortaya çıkan eğrilikleri anlatmak için kullanılmaktadır. Doğuştan olan eğrilikler ise ayrı bir konudur.

Çoğu erkeğin penisinde hafif bir eğrilik vardır. Cinsel performansla ilgili bir sorun ya da ağrı yoksa bu durum normal kabul edilebilir. Burada önemli olan cinsel birliktelik yaşayan çiftlerin memnuniyet derecesidir.

Bazı erkeklerde ise durumun önemi, kişinin psikolojik durumu ve beklentileri ile yakın ilişkilidir. Bazı erkeklerde ise peniste ciddi bir bükülme söz konusudur. Bu durum cinsel aktiviteye engel olur ve ağrı yapar. Penis eğriliği Peyronie hastalığı dışında, cinsel beraberlik esnasında penis yaralanması veya motorlu taşıt ya da endüstriyel kazalar sonucu oluşabilir.

Peyronie hastalığında penis boyunca bir iltihaplanma süreci ve buna bağlı yara dokusu oluşur. Bu durumun neden ortaya çıktığı tam olarak anlaşılamamıştır. Peniste sertlik tam olarak hissedilebilir veya üzerinde yumrular vardır. Yara dokusu nedeniyle penis bükülür ve kısalır, eğrilik meydana gelir.

Peyronie hastalığı erektil disfonksiyon yani sertleşme bozukluğuna yol açar. Genellikle 45-60 yaş arasındaki erkeklerde görülür ve hastalık ailesel yatkınlık gösterebilir.

Bazı erkek bebeklerde doğumdan hemen sonra görülen penis eğriliği Peyronie hastalığı değildir. Bunun rahim içinde yanlış gelişimden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Peyronie hastalığının belirtileri nelerdir?

Hastaların çoğunda ilk belirti cinsel ilişki esnasında ya da penis sertleştiğinde peniste hissedilen ağrıdır. Belirtiler aniden ortaya çıkabildiği gibi yavaş yavaş olarak da gelişebilir. Penisin ağrılı bölgesi serttir veya yumru hissedilebilir. Bazı erkeklerde ise ağrı yoktur ancak penis eğridir. Bu durum cinsel birleşmeye engel olur. Peyronie hastalığı bir kanser türü değildir.

Yazının Devamını Oku

Penis kırığı (penil fraktür) nedir, neden olur?

4 Aralık 2020
Penis kırığı, penisi çepeçevre saran ve ‘tunika albuginea’ adı verilen dokudaki yırtıktır. Tunika albuginea, penisin sert ereksiyon oluşturmak için genişliğini ve uzunluğunu artırmasına izin veren deri altında bulunan kauçuk yapısında kılıftır. Bazen bu dokunun altındaki sertleşme dokusu da yırtılır.

Penis kırığı tıbbi bir acil durumdur. Böyle bir durumda, mümkün olan en kısa sürede üroloji uzmanına gitmeniz gerekir ve ameliyat ihtiyacınız olabilir. Hızlı ve erken tedavi, kalıcı cinsel ve idrar sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilir.

Penis kırığının belirtileri nelerdir?

Peniste kırılma olmasının belirtilerini bilmek sorunu çok önceden tanıyabilmek açısından önem arz etmektedir. Çünkü erken dönemde belirtiler tanınabilir ve şüphelenilerek üroloji uzmanına başvurulabilirse sorun büyümeden erkenden çözülebilir. Geç başvurularda sonradan oluşabilecek olumsuzluklar daha da yüksek oranda görülmektedir.

Duyulabilen çıtırtı veya patlama sesi

Ani ereksiyon kaybı

Yaralanmayı takiben şiddetli ağrı

Yaralı bölgenin üzerinde morarma

Bükülmüş penis

Yazının Devamını Oku

“Yanlarım ağrıyor, sebebi nedir?”

24 Kasım 2020
Karnınızla sırtınız arasında kalan bölgede hissettiğiniz ağrıya yan ağrısı (flanka ağrı) denir. Genellikle tek taraflı olur. Çoğu insan hayatında en az bir kez yan ağrısı hissetmiştir.

Ağrı genellikle geçicidir. Ancak şiddetli ve uzun süreli yan ağrısı ciddi bir problemin habercisi olabilir. Yan ağrısı en sık böbrek problemleri ile birlikte ortaya çıkmaktadır.

Yan ağrısının nedenleri

Yan ağrısı nasıl teşhis edilir?

Bu şikayetle hekime gittiğinizde öncelikle ağrının yeri, başlama zamanı, aralıklı olup olmadığı, beraberinde eşlik eden belirtiler sorgulanır. Hekiminiz röntgen, ultrason, idrar tahlili, bilgisayarlı tomografi, sistografi gibi tetkikleri isteyebilir.

Yan ağrısının tedavisi nasıl yapılır?

Yan ağrısının tedavisi neden olan hastalığın tedavisi yoluyla yapılır. Ürolojik hastalıklar kökenli yan ağrılarında tedavi sebebe göre planlanmaktadır. Enfeksiyon için antibiyotikler, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler yeterli olmaktadır. Nadiren böbrek iltihabi hastalıkları bazı durumlarda hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Taş saptanması durumunda taşın düşürülmesi, taş kırma tedavisi (ESWT) ya da cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Kas spazmları ve artrit için dinlenme önerilir. Fizik tedavi faydalı olabilir.

Sağlıklı günler dilerim.

Yazının Devamını Oku

Androloji nedir? Androlojik hastalıklar nelerdir?

20 Kasım 2020
Androloji, erkek üreme sistemi hastalıkları ve hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel problemlerle ilgilenen tıbbi bir uzmanlık alanıdır.

Androloji, kapsam olarak erkeklerin çocuk sahibi olmaları ile yakından ilgilenmektedir. Bununla birlikte bir çift olarak değerlendirilen kadınlarda ve erkeklerde cinsel işlev bozuklukları da bu bilim dalının ilgi alanına girmektedir.

Androloji terimi Yunanca ‘andros’ (erkek) ve logos (bilim) kelimelerinden gelmektedir.

Androloji ürolojinin bir üst ihtisas dalıdır ve temel olarak üreme ve cinsel sağlık sorunları ile ilgilenir.

Androloji bölümünün baktığı hastalık gurupları şunlardır:

- Erkek kısırlığı (İnfertilite): Bir yıl düzenli cinsel ilişkide bulunmaya rağmen gebelik durumunun gerçekleşmemesine infertilite denir. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık %15’inde görülür. Sorunun genellikle %50 kadarı erkekten kaynaklanmaktadır. Erkek kısırlığı sperm üretiminin yetersizliğinden, spermin normal işlev göstermeyişinden veya sperm yollarındaki tıkanıklıklardan kaynaklanabilir. Varikosel, enfeksiyon, boşalma sorunları, sperm antikorları, tümörler, inmemiş testis, kromozom kusurları ve önceden geçirilmiş ameliyatlar erkek kısırlığının nedenleri arasındadır. Androloğun görevi tüm bu nedenlerin hastada bulunup bulunmadığını araştırmaktır. 

Androloglar aynı zamanda yardımcı üreme teknikleri konusunda uzman kişilerdir. Mikroskobik Testiküler Sperm Eldesi (Mikro TeSe), Testiküler Sperm Aspirasyonu (TESA) andrologların yaptığı işlemler arasındadır.

Ereksiyon sorunları (Erektil disfonksiyon): Cinsel birleşme esnasında penisin sertleşmemesi veya kısa bir sürede sertliğinin kaybolması durumudur. Halk arasında iktidarsızlık olarak adlandırılır. Ereksiyon problemleri ev ve işyerindeki sorunlarla ilgili olarak psikolojik kökenli olabileceği gibi altta yatan bir hastalık da bulunabilir. Aşırı alkol, sigara tüketimi, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı ve sinir sistemi hastalıkları sertleşme sorununa yol açabilirler.

Androloglar sertleşme sorununu, ağızdan verilen bazı ilaçlar, penise iğne enjeksiyonu, şok dalga tedavisi ve penil protez (mutluluk çubuğu) kullanarak tedavi edebilirler.

Yazının Devamını Oku