Yöneticiler çalışanları neden dinlemeli?

Birçok şirkette kararlar, genellikle yönetim tarafından alınır ve çalışanlara aktarılır.

Haberin Devamı

Çalışanlar da kendilerine söyleneni uygular.

 

Acaba bu yönetim şekli etkili mi? Çalışanlar, karar verme süreci dışında bırakılmalı mı?

 

 

ARAŞTIRMA

 

 

“Black Box Thinking” kitabının yazarı Matthew Syed, iki kazayı derinlemesine inceliyor.

 

Elaine, 37 yaşında iki çocuklu bir anne. Basit bir sinüzit ameliyatı için ameliyathaneye alınıyor.

 

Ameliyatı iki deneyimli doktor yapacak. Hastanın vücuduna narkoz veriliyor.

 

Haberin Devamı

Bu süreçte hastanın solunumunu sağlamak için, hastaya oksijen maskesi takılıyor.

 

Ancak, maskenin borusunu Elaine’nin ağzına sokamıyorlar.

 

Çünkü Elaine’nin çenesi kilitleniyor. Doktorlar her şeyi deniyor ama bir türlü çenesini açamıyorlar.

 

Elaine’nin oksijen seviyesi iyice düşüyor ve yüzü mavileşiyor.

 

Başka deneyimli bir doktor hemen odaya geliyor. O da birkaç farklı yöntem uyguluyor ama o da başarısız oluyor.

 

 

HEMŞİRENİN KARARI

 

 

Olayın vahametini anlayan deneyimli bir hemşire, içeriye giriyor ve hemen son çare olarak kullanılan trakeotomi (boğazı delerek solunumu sağlama) işlemi için aletleri hazırlıyor.

 

Doktorlara trakeotomi için hazırız diyor. Yani, bu işlemi yapmalıyız imasında bulunuyor.

 

Doktorlar da “Adeta sen kimsin de ne yapmamız gerektiğini söylüyorsun.” der gibi hemşireye ters bir bakış atıyorlar.

 

Haberin Devamı

Zaman gittikçe azalıyor. Doktorlar hala trakeotomi işlemini yapmıyor. Hemşire o bakış üzerine artık bir şey diyemiyor.

 

Sonuç olarak doktorlar trakeotomi işlemini yapmadan hastanın çenesini açmayı başarıyor. Ama iş işten geçiyor.

 

Hasta 8 dakika oksijensiz kalıyor ve hayatını kaybediyor.

 

Nasıl oluyor da bu kadar deneyimli doktorlar bu olayın olmasına izin veriyor?

 

 

UÇAK KAZASI

 

 

Yıl 1978. United Airlines’a ait bir uçak, mükemmel bir havada Portland için New York’tan havalanıyor.

 

Alçalmaya başlıyor. İniş takımlarını açarken uçaktan bir ses geliyor. Kabinde de bir ikaz lambası yanıyor.

 

Kaptan, iniş takımlarının inip inmediğine bir türlü emin olamıyor ve o şekilde uçağı indirmek istemiyor. Ek süre istiyor ve sorunu çözmek için şehir üstünde uçmaya başlıyor.

 

Haberin Devamı

Birçok yolu deniyor ama bir türlü emin olamıyor.

 

Bu sırada kabinde bulunan uçak mühendisi, yakıtın azaldığını söylüyor.

 

Kaptan bu uyarıyı dikkate almıyor.

 

 

YAKIT İYİCE AZALIYOR

 

 

Birkaç denemeden sonra, kaptan United Airlines’ın kontrol merkezini arıyor. Onlar da bu şekilde iniş yapması gerektiğini söylüyor. Çünkü daha fazla uçarsa, yakıt bitecek.

 

İniş takımları açılmadan inerse, tehlike var ama ölüm riski çok az.

 

Ancak kaptan bir türlü emin olamıyor. Biraz da ek süre istiyor.

 

Mühendis daha da endişeleniyor ve kaptana, yakıtı tekrar hatırlatıyor.

 

Ama kaptan bir türlü iniş yapmıyor.

 

Artık zaman kalmıyor ve uçakta yakıt bitiyor.

 

Uçak şehre düşüyor. 7 kişi hayatını kaybediyor.

 

Haberin Devamı

Nasıl oluyor da kaptan, yakıtın bitmesine izin veriyor?

 

 

BİLİŞSEL DARALMA

 

 

Bunların hepsinin özünde “bilişsel daralma” var.

 

Dikkat, çok sınırlı bir kaynak. Ne zaman acil bir durum olsa, kişi dikkatini sadece soruna yönlendiriyor. Bakış açısı o kadar daralıyor ki, başka olanaklar aklına gelmiyor. Zaman su gibi geçiyor.

 

Tabii bu sırada olayın dışındaki kişiler, aynı sorunu yaşamıyor.

 

Onlar “bilişsel genişlik” içinde olabiliyor. Duruma hem geniş hem de farklı açıdan bakabiliyor. Olaya farklı bir pencere getirebiliyor.

 

Ancak kontroldeki kişi, bunu dikkate almazsa, yani diğer insanların bakış açısından yararlanmazsa, o zaman bilişsel daralma yüzünden etkili bir karar veremiyor.

 

Haberin Devamı

Aynı doktorun ve kaptanın yaptığı gibi.

 

Hemşire, zamanın; mühendis de yakıtın çok farkındaydı. Ama ikisini de dinlemediler.

 

Doktor, hemşireyi; kaptan da mühendisi dinleseydi, kendi dar bakış açılarının kurbanı olmazlardı.

 

 

ACİL OLMAYAN DURUMLAR

 

 

Peki bu sadece acil durumlar için mi geçerli?

 

Hayır. Araştırmalar gösteriyor ki; zor işlerde veya detay gerektiren işlerde aynı sorun yaşanıyor.

 

Dahası, iş kolay olsa da soğukkanlı olmayan kişiler bilişsel daralma yaşıyabiliyor..

 

Bundan dolayı kurumda önemli kararlar alırken, mutlaka çalışanların görüşleri alınmalıdır.

 

Böylece yöneticiler, aciliyetin ya da endişenin verdiği bilişsel daralmanın kurbanı olmaz. Kurumda, daha etkili kararlar alınır.

 

https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/ 

 

Yazarın Tüm Yazıları