Sessiz kalmak büyük hata!

Tuğçe Tayfur eski nişanlısı hakkında öyle şeyler paylaştı ki. Tayfur, nişanlısı tarafından eve kapatılıp yumruklanmış.

Haberin Devamı

Günlerce tehdit edilmiş.

‘Elimde videoların var’ sözleriyle susturulmuş. Hatta sadece kendisi değil ailesini de tehdit etmiş beyefendi! Ah be!

Neden sessiz kalırsınız bu olaylar yaşanırken. Neden tahammül edersiniz bu erkeklere. Çıkın, bağırın, gerekirse yardım isteyin ama susmayın.

Bir kere oldu ikincisi olmaz, iki oldu üç hiç olmaz demeyin.

Bırakın ikiyi üçü sekizi dokuzu olur maalesef...

Hep olacak böyle erkekler çünkü.

 Önce sizi olduğunuz gibi kabul edecek, sonra işinizi laf edecekler...

 Hayatınızı, çevrenizi hazmedemeyecekler...

 “Kıskançlık hiç yok bende” deyip krizlere girecekler...

 Küçük görmeye, aşağılamaya çalışacaklar sizi...

 Saygı duymayacaklar...

Mesela bu kişinin Tuğçe’nin yanına yaklaştırılmaması gerekiyor, aramasına, mesaj dahi atmasına engel olmak gerekiyor. En acilinden alınması gerekiyor bu önlemlerin!

Haberin Devamı

Bırakmaz çünkü böyleleri takıntılı oldukları kişilerin peşini.

Üslup önemli

Birinin yüksek sesle telefonla konuşması hatta işi bir adım öteye götürüp hoparlörden konuşması falan son derece sinir bozucu bir durum.

Dilan Çıtak Tatlıses havalimanında bir yolcu tarafından yüksek sesle telefonla konuşuyor diye uyarılmış sonra ortalık karışmış. Karakolda falan bitmiş iş. Ben tanımıyorum Dilan’ı ama iki kere denk geldim ikisinde de telefondaydı ve yüksek sesle konuşuyordu.

Neyse bu bilgi, kavgaya gerekçe olamaz tabii ki.

Üstelik Dilan’ı uyaranlardan biri demiş ki, “Siz şu an madde etkisindesiniz ben anlarım!”

Uyarmanın da bir üslubu olmalı değil mi...

Ama siz bağıranlar!

Neden bağırarak konuşursunuz telefonda?

Ya çevreye bir şey ispat etmeye çalışıyorsunuz ya da ‘ben buradayım’ mesajı veriyorsunuz...

Belki de ‘ben tek siz hepiniz’ mottosuyla yaşıyorsunuz hayatı bilmiyorum ki...

Başka türlü izah edemiyorum ben bunu.

Yapmayın, sessiz, sakin konuşun telefonda...

Düşün kardeşim ‘Koç’ların yakasından

Gezerken gördüm haberi, tıkladım. Başlık şuydu: Bu 3 burca dikkat edin!

Alt başlıkta ise bunlarla evlenmeyi düşünüyorsanız tekrar düşünün!

Neymiş efendim bu 3 burç çapkınlıkta sınır tanımazmış, flörtözlüğün kitabını yazarmış, asla sadık kalmazmış partnerine.

Haberin Devamı

Hemen baktım ilk sırada Koç burçları var. Sonra İkizler ve Terazi. Bence Koç burçları Türkiye’nin Fenerbahçe’si, Avrupa’nın Barselona’sı, dünyanın da Brezilya’sı gibi. Koç burçları Golf’ün Tiger Woods’u, basketbolun Magic Johnson’ı...

Hayır öyle cidden.

Çünkü ne zaman bir konu olsa hep ilk sırada Koç burçları.

Gün geliyor en dikkat edilmesi gereken burçlar oluyoruz, gün geliyor en sevilmesi gereken.

Bu aldatma, sadık kalmama işine hiç katılmıyorum. Koç güzellemesi yapmayayım ama burca göre çapkınlık işleri bana mantıksız geliyor. Sadakatsizlik burçtan gelmez kalpten gelir yahu.

Koç’ların yakasından düşün...

Bu olay baş yakar, yuva yıkar

Telefonlarını kapalı tutuyor insanlar. Bir uygulama ile oluyor bu. Aslında bir anlamda ‘rahatsız etme’ modu. Aradığınızda telefon kapalı görünüyor ama karşı tarafa saniyesinde arayanın bildirimi gidiyor ve o isterse sizi geri arıyor.

Haberin Devamı

Yoğun olan, koşturmacası olanlar için belki arada gerekli bir özellik. İyi de bunu da amacının dışına taşıdık. Biriyle karşılaştım geçen akşam. Tanıyorum kızı.

Biliyorum ilişkisi var.

“Telefonum kapalı aylardır” dedi. “Nasıl” dedim. Bu olayı anlattı.

E dedim sevgilin ararsa?

“Sabah dönerim” diyor. Pes!

Bakın bu, çoğu ilişkiyi dağıtır. İçten içe rahatsız eder. Düşünsenize ulaşmanız lazım, saat gece yarısı,...

Arıyorsunuz kapalı cebi, sadece sabah ulaşıyorsunuz.

Bir şeyler çevirmeyen, ihanete meyilli olmayan, amacı sizi kullanmak olmayan biri böyle yapmaz. Yanlış düşünüyorsam lütfen söyleyin. Böyle bir olayla karşılaşırsanız bir süre bekleyin.

Ha yok gizliyorsa hayatını, kapıyorsa olur olmadık saatlerde telefonunu, haber de vermiyorsa...

Hiç boşuna yormayın kendinizi.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları