Orient Express’in İstanbul gecesinde neler yaşandı

Bakırköy’ün müthiş kalabalığı içinde, nemin yüzde 99’larda, sıcaklığın ise tarif edilemez düzeyde olduğu bir noktada, cümle alem püfür püfür giyinmişken ben üzerimde takım elbise olmak suretiyle hızlı adım yürüyorum.

Haberin Devamı

Orient Express’in  İstanbul gecesinde  neler yaşandı

Takım elbise dediysem, “Kurtlar Vadisi” değilim elbet. Yıllar önce Civan’dan aldığım 1930’lar esintili mavi-beyaz swing papyon ve aynı dönemi yansıtan eski bir siyah-beyaz Beyoğlu ayakkabısı ile daha çok dönem filmi setine gider gibiyim.
Bir bakıma da öyle...
Hani bir hafta önce “150 yıllık ikonik trenin İstanbul gecesinde neler olacak” diye yazmıştım.
İşte o beklenen tren, yani Venice Simplon-Orient-Express, 30 Ağustos gecesi Bakırköy Tren İstasyonu’na geldi. Hedefim oraya ulaşmak...
İstanbullu taksicilerin her an sarf etmeye hazır olduğu o berbat cümlenin ardından (Abi oraya giremiyorum, gideceğin yer hemen 100 metre ileride) fazla diretmiyor ve tabii ki inip yürüyorum.
Nihayet istasyonu buluyor ve görkemli trenle göz göze geliyorum:
Vay vay vay!
Bir dönem Paris ve İstanbul’u birleştirmiş 150 yıllık geçmişe sahip Orient Express’i, 1998’den bu yana Venice Simplon-Orient-Express (kısaca VSOE) ismiyle sürdüren Belmond’un trenini görür görmez başka bir zamandaymış gibi hissetmemek elde değil. Bizi gece boyu günümüze ait hissettiren tek şey ise elimizdeki akıllı telefonlar oluyor.

Haberin Devamı

Orient Express’in  İstanbul gecesinde  neler yaşandı

CAZ KULÜBÜ GİZLİ KALSIN GİBİ

VSOE, daha önce fotoğraflarında gördüğüm gibi.
Tren tamamen 1920 ve 1930’lar ambiyansında tasarlanmış. Majorelle, Dufrene, Leleu, Rousseau, Prou ve Lalique gibi ünlü art deco tasarımcıların elinden çıkma vagonların detaylarına bakmaya doyamıyorsunuz.
Özellikle Bar Car isimli caz kulübü art deco detayların zirve yaptığı, orta ölçekli haliyle bir dönem İstanbul’a en hızlı gecelerini yaşatmış Gizli Kalsın’ı tadında...

YEMEĞİN ESAS AMACI

VSOE’nin düzenlediği bu gala yemeğinin bir diğer amacı da UNICEF’le yaptıkları iş birliği.
Yemeğe katılanların satın aldığı biletin geliri UNICEF’e bağışlanıyor ve depremden etkilenen çocuklar ve ailelerini desteklemek amacıyla kullanılıyor.

Orient Express’in  İstanbul gecesinde  neler yaşandı

KİMLERLE KARŞILAŞTIM?

Ve tüm davetliler barda ilk kokteyllerini alırken tren hareket ediyor.
Bakırköy’den Çatalca’ya kadar gidip geri döneceğiz, yaklaşık üç saatlik bir sefer.
O sırada restoranın yer aldığı vagonlara dağılıyoruz.
Derin Mermerci ve annesi Ender Mermerci Cote d’Azur vagonundaki masadalar.
Bu arada Derin, neredeyse yazın çoğunu İstanbul’da, evinde geçirdiğini söylüyor.
Burcu Esmersoy’la karşılaşıyoruz, o da üç gün sonra (yani bu hafta sonu) İtalya’ya düğününe gidecekmiş.
Gayet cool, düğün telaşı üzerinde hiç yok. Çünkü her şeyi programlamış.
Ece Sükan ise Patmos’tan yeni dönmüş.
Michelin yıldızlı Fransız şef Jean Imbert’in hazırladığı tadım menüsü servis edilmeye başlandığı anda canlı müzik ekibi çıkıyor ortaya.
Vagonlar arasında şarkı söyleyerek dolaşmaya başlıyorlar.

BELKİ AGATHA’NIN ROMANI GERÇEK OLUR

Elbette rahat durmuyorum. Herkes yemeğini yerken belki Agatha Christie’nin “Murder on the Orient Express” romanı gerçek olur diye başka vagonlara gidiyorum.
Ama heyhat; trenden görülen dört ayrı manzaradan ilham alınarak tasarlanmış o meşhur süitleri göremiyorum, çünkü hepsi doluymuş.
Onun yerine kompartımanlardan birine giriyor ve oradaki görevliden bilgi alıyorum.
Çoğunlukla bir ya da iki gece kalmak isteyenler bu kısmı tercih ediyormuş.
Paris’ten Budapeşte’ye ya da Amsterdam’dan Venedik’e gitmek için bir gece kalanlar gibi...
Bu bir gecelik konaklamaların fiyatının da yaklaşık 3800 euro civarında olduğunu belirtmiş olayım...

VE FİNAL...

Yemek sonrası herkes barda toplanmaya başlıyor.
Bir ara barın olduğu vagon öyle kalabalık oluyor ki, hareket etmek mümkün olmuyor.
Tren yavaş yavaş son durağına doğru yanaşırken herkesin yüzünde aynı mızıkçı ifade:
Çünkü kimse bu nostaljik treni terk etmek istemiyor.
Ama kurallar var, gece uzayamıyor ve saat 23.30 civarı Alice’in Harikalar Diyarı’ndan ayrılması gibi 1930’lar esintili kostümleriyle Halkalı Tren istasyonu’na inen yerli-yabancı bir grup davetli, istasyondakilerin şaşkın bakışları altında gerçek dünyaya adım atmış oluyor.

Haberin Devamı

Tren nereleri dolaşıyor

VSOE treninin Paris’ten İstanbul’a yılda bir kez gerçekleştirdiği ikonik yolculuğuna ek olarak mart ve kasım ayları arasındaki rotasında şu şehirler yer alıyor:
Paris, Cannes, Floransa, Venedik, Roma, Verona, Viyana, Innsbruck, Prag, Budapeşte, Bükreş, Cenevre, Brüksel ve Amsterdam.
VSOE’nin bir diğer rotası da Uzak Doğu.
O trenin ismi de Eastern & Oriental Express. Bangkok, Singapur ve Malezya gibi durakları olan bu tren güneydoğu Asya’yı dolaşıyor.

Yazarın Tüm Yazıları