Uzun bakım ritüellerine gerek yok, sadece birkaç temel kurala uymanız yeterli.
KURAL 1 Temizleme jelleri cildin yapısını düzeltiyor
Erkekler çoğunlukla ciltlerinin fazla yağlı olmasından ya da siyah noktalarından şikayetçi. Bu yüzden havaların ısınmasıyla temizleme jellerini düzenli olarak kullanmaya ihtiyaçları var.
Çünkü hava ısısı artışına cilt daha fazla yağ üreterek tepki veriyor.
KURAL 2 Modern bir tıraş losyonu, tıraş sonrası tahrişte etkili
Artış hiçbir şey eskisi gibi değil... Tıraş sonrası tahriş olan cildinizi rahatlatmak için kozmetik markalarının geliştirdiği losyonlar, yatıştırıcı etkileriyle öne çıkıyor.
Çünkü tıraş olmak cildin koruyucu bariyerini zedeliyor, nemini kaybetmesine neden oluyor. Ama yeni ürünler özellikle aloe vera içeriğiyle cilde hem kaybettiği nemi geri kazandırıyor hem de tahrişi önlüyor.
KURAL 3 Nemlendirme çok önemli
Kimileri içinse dünya hep gri renkte, özellikle de pazartesi sabahları...
Her iki örnek de size tanıdık geliyorsa, güne iyi bir başlangıç için önerilerimizi okuyun.
Sabahları uyanmak sizin için kabusla eşdeğer mi? Meraklanmayın... Aşağıdaki öneriler yataktan kalkmanızı bir zevke dönüştürmeyecek belki ama en azından kolaylaşmasına yardımcı olacak.
Her ne kadar bilimsel araştırmalar, erkenci ve uykucu tiplerin genetik kodlarının farklı olduğunu söylese de, birkaç basit destekle uyku modundan daha kolay çıkmak mümkün. Buyrun...
1- PERDELERİ AÇIN: Sabahları zor uyanıyorsanız, tavsiyemiz yatak odanızın fazla karanlık olmaması. Böylece sabahın ilk ışıkları odanızı aydınlatmaya başladığı andan itibaren, daha kolay uyanmanıza yardımcı olur.
2- ALARM ERKEN ÇALSIN: Alarmı uyanma vaktinizden 15, hatta 30 dakika öncesine kurun. Kulağa belki hoş gelmiyor ama en azından yatakta uyanık zaman geçirme süresi açısından rahatlatıcı olabilir. Bir insanın uyku evreleri her 90 dakikada bir değişiyor; rüya, hafif ve derin uyku... Alarm, derin uyku sırasında çaldığında uyanmak daha zorlayıcı olabiliyor. Buna karşın hafif uyku fazında uyanmak daha kolay. Alarm çaldıktan sonra hızlıca yataktan kalkmayı deneyin. Saatin alarmını kapattıktan sonra yeniden uykuya dalma olasılığınız ve sonrasında güne stres içinde başlama riski çok büyük çünkü.
3- KEYİFLE GERİNİN: Yataktan kalkmadan önce iyice gerinin. Bu mini egzersiz, metabolizmanın harekete geçmesine yardımcı olur, kas sistemini devreye sokar ve kan dolaşımını hızlandırır. Bir başka öneri daha; açtığınız pencerenin önüne geçin, gerinin ve derin nefes alın. Böylelikle stres hormonunu geri püskürtür, vücudunuzun yeterince oksijenle dolmasına yardımcı olursunuz.
Şart değil! Kusursuz bir cilde sahip olmak minimum maliyetle de mümkün; tabii doğru yapıldığı sürece... Peki, yapması kolay, etkisi büyük ipuçlarını öğrenmek ister misiniz?
1 BOL SU İÇİN: “Günde en az 2 litre” diyor uzmanlar. Bunu başarabilirseniz, ciltteki etkisini anında görebilmeniz mümkün. Cilt gerginleşiyor, eskisine göre daha az kuruyor. Su içmekte zorlanan gruptaysanız, suyunuza limon, zencefil ya da nane yaprağıyla aroma katabilirsiniz.
2 GÜNEŞ KORUYUCU KULLANIN: Hem de her gün... İster şehirde olun ister deniz kıyısında, güneş ışıldamaya başladığı andan itibaren cilde zarar veriyor. Zararlı UV ışınlarından korunmak için iki seçeneğiniz var; günlük nemlendiricinizi düzenli olarak sürmek ya da makyajınızın altına bir güneş koruyucu kullanmak...
3 HERKES BİLİR: Yaş almanıza rağmen sağlıklı bir cilde sahip olmak istiyorsanız, sigara kullanımına son verin. Bu zararlı alışkanlık da cildin nem dengesini alt üst ediyor ve derin kırışıklıklar oluşmasına yol açıyor.
4 NE YİYORSAK, OYUZ: Fast-food ve pek çok tatlı yiyecek belki herkeste sivilceye neden olmuyor ama cildin mat ve yorgun görünmesinde etkili. Cildinizin gerçek anlamda sağlıkla ışıldamasını istiyorsanız, mönünüzde taze besinlere ve vitamine yer vermelisiniz.
5 EN AZ 7 SAAT UYUYUN: Güzel bir cilt, sağlıklı beslenme ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın yanı sıra yeterince uykuya da gereksinim duyuyor. En azından 25 yaşın üzerindekiler için... Burada büyülü kelime, süreklilik... Bu yüzden hafta içi üç saatlik uykuyla yetinip, hafta sonu akşama kadar uyumak yeterli olmayacaktır. Uzmanlar, en az 7 saatlik bir uykunun sağlıklı olduğunu belirtiyor.
6 GECE BAKIMI ŞART: Cildinize yatırım yapmak istiyorsanız, gece bakımını ihmal etmeyin.
Cilt rengindeki fondöten ve kapatıcılar, transparan pudraların yerini alıyor. Cildin mat görünmesi önemli. Bronz görünüm o dönemde pek kabul görmüyor çünkü...
Gündüz, cilde canlılık katan krem formlu uçuk pembe, gece ise yanakları belirginleştiren kırmızıya yakın allıklar tercih ediliyor ve bu ürünler elmacık kemiklerinin tam üstüne uygulanıyor.
“The Great Gatsby” kadınları parıltıdan uzak duruyor. Bu yüzden cilde sadece mat görünüm kazandıran ürünler uygulanıyor
GÖZLER: Süper “smokey” gözler dönemin trendi... Çünkü... Tutankamun’un mezarının 20’lerin başında bulunmasından sonra Mısır kültürü tüm dünyada yükselişe geçti; özellikle de Kleopatra’nın sürmeli gözleri. Henüz maskara keşfedilmemişken bile Muhteşem Gatsby kadınları, içine kurum karıştırdıkları vazelinle dramatik kirpikler yaratmayı başardı. Neyse ki, artık kadınların işi çok daha kolay...
Gözlerde 20’lerin o dumanlı etkisini yaratmak için kömür karası farı kirpik çizgisinden kaş hattına doğru uygulayın.
Etkiyi, gözün dış köşesinden hafifçe yukarı çekilen siyah bir göz kalemi yardımıyla artırmak mümkün. Son nokta tabii ki siyah bir maskara ve sonrasında farınızın üzerine yapacağınız minik bir parlak dokunuş olmalı.
Daha yumuşak etkili bir göz makyajı için siyah yerine metalik gri tonlarını tercih edebilirsiniz.
Güneş, ışığa ek olarak cildimiz üzerinde önemli etkilere sahip gözle görülemeyen ışınlar da yayıyor: Ultraviole ya da UV ışınları...
Üç UV türü içinde sadece ikisi atmosfere giriyor. Sez konusu UVB’ler ve UVA’lar cilde farklı seviyelerde nüfuz ediyor ve hızlandırılmış yaşlanmaya neden oluyor.
UVB’ler epidermisin en derin katmanına ulaşır
Bu ışınlar epidermiste melanin oluşturan melanosit hücrelerine ulaşıyor, melanin sayesinde bronzlaşma gerçekleşiyor. Bronzlaşma, UVB’lerin agresif ve şiddetli etkisine karşı vücudun yanıtından başka bir şey değil aslında: Cilt, bu zarar veren ışınların nüfusunu önlemek için bir kalkan oluşturmaya çalışıyor. Fakat bu usta sistem, özellikle açık tenli kişilerde kısa sürede yanık sınırına ulaşabiliyor.
UVB’ler ise güneş yanığı görünümünden ve bunun yanı sıra değerli DNA’mızın mutasyonundan sorumlu. Vücudun kendi iç onarım sistemine rağmen, yoğun ve sık güneşlenmelerde DNA lezyonları geri döndürülemez hale geliyor. Yaşlanma süreci hızlanıyor ve cilt kanserlerine davetiye çıkarılıyor.
Dermis zamanla özelliğini kaybediyorUltraviyole ışınları ciltte bir anlamda “sahte” bronz görünümüne yol açıyor. Melanin sentezini başlatamıyor fakat ciltte zaten var olan melanini oksitliyor. Bu da UVA ışınlarının, dermiş tabakasına ulaştıklarında, cilde sıkılık ve elastikiyet sağlamaya hizmet eden kolajen ve elastin liflerine zarar vermesine yol açıyor. Bu liflerin yarattığı zararlar tamamen onarılamıyor. Dolayısıyla zaman içinde dermis özelliklerini kaybetmeye başlıyor ve cilt yaşlı görünüyor. Kırışıklıklar çoğalmaya ve derinleşmeye, yüz sarkmaya başlıyor. Dermisin bu dejenere hali, cilt yüzeyine güneş ışınlarının ve ultraviyolenin neden olduğu doku hasarı olarak yansıyor. Böylece UVA’ların sinsi etkileri kaçınılmaz hale geliyor; cilt elastikiyetini kaybederek yumuşuyor, solgun bir görünüme bürünüyor.
Burçlara göre masaj
Her astrolojik burcun, masaj yapılacak bölgeleri farklı. Bunu referans alan Shamana Hotel &SPA Bodrum, bu alanda özel eğitim almış terapistleriyle burca göre masaj ritüelleri hizmeti de veriyor. İşte burçlar ve onlara uygun masaj çeşitleri...
1-ESKİ SAÇ FIRÇALARI
Fırça ve tarakların her daim temiz olmaları önemli. Çünkü tarakların sivri uçları arasında kalan artıkların, saçlara ve saç derisine verebileceği zarar hiç de az değil.
Şekillendirici ürünler fırça ya da tarakta artık bırakıyor. Bunu saçlarınızın daha çabuk yağlanmasından ve dolgunluğunun gün içinde hızlıca sönmesinden anlamak mümkün. Bu yüzden saçlarınızı şekillendirirken yardım aldığınız malzemeleri, iki haftada bir, içine bir miktar şampuan katığınız ılık suda yıkamalısınız.
Sivri uçları kırılmış ya da yamulmuş eski yuvarlak fırçaların da saçlarınız için riskli olabileceğini hatırlatmakta fayda var: Kırılmalarına neden olabiliyor.
2-ISLAK FIRÇALAMA
Yıkadıktan sonra saçlarınızın nemini bir havlu yardımıyla almalısınız. Çünkü ıslak saçlar dış etkenlere karşı son derece hassastır. Bu yüzden banyo sonrası saçlarınızın fazla nemini havluyla ovuşturmak yerine bastırarak almalısınız.
Saçlarınızı keçeleştiğini hissediyorsanız, parmaklarınızla ya da saç fırçasıyla çözün. Biraz zahmetli olsa da kesinlikle saçlarınızın kırılmasını önleyen bir yöntem. Önemli bir nokta daha; asla ıslak saçla yatmayın. Banyo sonrasında mutlaka kurutun.
3-METAL UÇLU LASTİKLER
İlk kez Jean Paul Gaultier’nin defilesinde dikkat çeken “Twiggy”vari kirpikler, kıvrık ve özenle taranmış şekliyle sonradan Gucci’de karşımıza çıktı. Tasarımcıların 60’ların sıra dışı modeli Twiggy’nin tek tek ayrılmış görünümlü kirpiklerine gönderme yaptıkları sezonda, siz de bu neşeli oyunun bir parçası olmaya hazır mısınız?
Tasarımcıların pek çoğu bu sezon 60’ların sıra dışı modeli Twiggy’nin tek tek ayrılmış görünümlü kirpiklerini günümüze uyarladı. Bu nostaljik güzellik macerasında Gaultier ve Gucci başı çekse de yalnız değillerdi. Örneğin yoğun maskara uygulamasıyla adeta asker gibi yan yana dizilmiş kirpikleriyle, Veronique Leroy’un modelleri de o iki tasarımcının “kızlarından” pek farklı değildi.
Moschino ise bu oyuna rimelin alabildiğine ağırlaştırdığı kirpikleri bir de beyaz kalemle vurgulayarak dahil olmayı yeğledi.
Siz de sezonun fazlasıyla nostaljik bu trendini hem alt hem de üst kirpikleri maskarayla tek tek ayırarak uygulayabilirsiniz. Tabii, bu görünüme en az onun kadar özel bir kostüm gerektiğini de belirtelim. Ve tabii, meraklı ve alaycı bakışları umursamayacak cesaret!
Göz altlarını ‘ışık’la doldurun
Göz altlarınızda oluşan çukur ve çökmelerden rahatsız mı oluyorsunuz? Daha genç bir ifadeye sahip olmak için ışık dolgusundan yardım alabilirsiniz...
Biz kadınların yüzünü genç ve çekici kılan en önemli noktalar, belirgin elmacık kemikleri ile dolgun göz altlarımız. Göz altı cildinin ince ve hassas olması, bu bölgede zaman içinde kırışıklıklara ve çökmelere yol açıyor. Ama ışık dolgusu olarak da adlandırılan yeni nesil dolgular, özellikle göz altındaki çizgilerde belirgin bir düzelme sağlıyor. Uygulamanın detaylarını Op.Dr. Esin Aksungur’dan öğrendik:
* Makyaj manevrası: Kusursuz bir makyajın sırrı, hepimizin bildiği gibi pürüzsüz bir cilt bazı... Tabii onu seçmenin ve uygulamanın da kuralları var. Makyaj artistleri, makyajı sabitlemek ve cilt tonunu dengelemek için matlaştırıcı ürün kullanmak gerektiğini belirtiyor.
Işıltılı bir cilt için fondöteninizle aydınlık verici ürününüzü karıştırın. Cildiniz genç ve nemli bir görünüm kazanacaktır. Başlangıçta bu yeni cilt renginize alışamayabilirsiniz. Bu durumda şakakları, elmacık kemiklerini ve çene konturunu aydınlatarak işe başlayabilirsiniz.
* Mükemmel bir cilt: Kate Moss ve Gwyneth Paltrow gibi ünlülerin ışıltılı ciltlerinin sırrını merak ediyor musunuz? Bir leğeni sıcak suyla doldurun, içine birkaç damla esansiyel yağ damlatın, sonra bir elbezini içinde ıslatın, bununla yüzünüzü silin. Sonra yüzünüze iki-üç kez lavantalı suyla ıslattığınız bezle kompres uygulayın. Bu uygulama cildinize tazelik ve aydınlık kazandıracaktır.
Özellikle boynunuzu yoğun bir şekilde nemlendirin, cildinize iki dakika boyunca orta etkili bir baskı uygulayın. Bu teknik, elmacık kemiklerinizi vurgulamakla kalmayacak aynı zamanda cildinizi de dolgun gösterecektir. Çünkü masaj cildin kan dolaşımını harekete geçirir ve size sağlıklı bir görünüm sunar.
Göz kenarlarınıza parmak uçlarınızla masaj yapın. Ancak bu uygulama yumuşak ve 1 dakikayı aşmayacak şekilde olmalıdır. Sonrasında makyajsız dışarı çıkmak istemiyorsanız yüzünüze aydınlık kazandıracak ve renk verecek bir BB krem kullanabilirsiniz.
* Vücudunuzu fırçalayın: Yağlı içerikli bir peeling’le cildinizi arındırın. Ardından yine yağlı bir losyon ve vücut yağıyla vücudunuzu iyice nemlendirin. Özellikle dizler ve dirsekler gibi vücudun en kuru bölgelerini es geçmeyin.
Otururken ayaklarınızın kalçanızdan daha yüksek bir pozisyonda olmasına dikkat edin. Ayak bileklerinizden başlayarak yukarıya doğru parmak uçlarınızla hafif baskılar uygulayarak vücudunuzdaki kan dolaşımını harekete geçirin. Çorapları attığımız bahar aylarında bacaklarınızın daha bronz görünmesi için otobronzan ürünlerden yardım alabilirsiniz. Uygulama öncesinde diz kapaklarınıza, ayak bileklerinize ve topuklarınıza bir miktar nemlendirici uygulayın. Böylece ürünün bu bölgelerde toplanarak hoş olmayan bir görünüm oluşturmasını önlemiş olursunuz. Otobronzanı ayak bileklerinden kalçalarınıza doğru sürün. Ayaklarınıza ve topuklarınıza bacağınıza uyguladığınız üründen kalanları uygulayın. Bacaklarda gölgelenmelerin oluşmasını engellemek için aynanın karşısına geçebilirsiniz.
Yanlış makyaj yaşlı gösterir
