Göç eden kuşların mola, şehirde yaşayan kuşların da evi. Buradaki kuşlar zaman zaman ‘kuş dedektifi’ olarak da bilinen, Türkiye’nin önemli kuş gözlemcilerinden yaban hayatı uzmanı Ankaralı Emin Yoğurtçuoğlu’nun (@birddetectiveTR) objektifine de takılıyor. Daha önce de Altınpark’taki budama çalışmalarının yanlış yapıldığını ve kuşları kaçıracağına dikkat çeken Yoğurtçuoğlu, hesabından yine bir Altınpark paylaşımı yaptı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni (ABB) budama konusunda eleştirdi. İşte paylaşımları:
‘BÖYLE BUDAMA DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK’
“Parklarda ağaç katliamı devam ediyor. Hazır Ankara’ya gelmişken Uganda öncesi bir Altınpark’a uğrayayım dedim. Gene her yer testere sesi. Niye kesiyorsunuz dedim, “Kamyonlar yoldan geçemiyor, arabalara engel oluyor” dediler. Park burası park. Araç girişinin yasak olması gerek. Eskiden değil araba, bisiklet bile yasaktı... Büyükşehir’in otoparkı olmuş. Kamyonlar, onlarca araba... Her şeylere de bir cevapları oluyor. Kanser oldu, yaya geçemedi, kamyon giremedi, köpek yuvalandı, altında sevişen insanlar oluyordu... Böyle bir kesim, böyle bir budama dünyanın hiçbir yerinde yokken bir burada var. Ne lazım? Kışlık odun mu? Ankara gibi bir yerde bu vurdumduymazlık, yılların birikiminin kayıp gitmesi ve “Kesilmesi lazımdı” deyip parkın içine edilmesi başka neyle açıklanabilir?”
150 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan Altınpark için daha önce Kuş Gözlem Evi kurulması da gündeme gelmişti.
İlçe ilçe, köy köy geziyor, camileri fotoğraflıyor ve bilgileriyle paylaşıyor. Hatta sadece camileri değil eski tarihi yapıları da bu şekilde takipçilerine aktarıyor. Bu tarihi yapıların sadece bir ibadethane işlevi görmediğini, aynı zamanda çok farklı sanatları barındırdığını da paylaşımlardan öğreniyoruz. Yancı’nın yaptığı çalışma basit bir paylaşım faaliyeti değil gerçekten de nadide bir belgeleme. Çünkü bu yapılar bugün varlar yarın yoklar. Ne yazık ki biz tarihi eserlerimizi koruyabilen bir millet değiliz. O yüzden bu belgeleme çalışmaları çok kıymetli. Kendisinin bir de bu çalışmalarına yer verdiği blog adresi var; https://eskiankaracamileri.blogspot.com. Burada da ‘Ankara’da hangi camileri ziyaret etmeli, camilerde hangi unsurlara dikkat etmeli?’ sorularına ayrıntılarıyla yanıt veriyor. Bu hafta @EskiAnkaraCami hesabından yansıyanlara yer vermek istedim.
Salih Yancı
ESKİ ANKARA’DA
Şubata kadar bizleri hasret bırakan kar bu kez erken geldi. Önceki gün şehre düşen mevsimin ilk kar taneleri büyük sevinç yaşattı. Sevinenler kadar şaşıranlar da oldu. Karın yağmadığı ilçelerde ise sitemler vardı. Pazar sabahı başlayan sezonun ilk kar yağışı, kent merkezinden kısa süreli bir geçiş yaptı. Çevre ilçelerde ise kartpostallık manzaralar ortaya çıktı. Başkentte mevsimin ilk karı sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Fotoğraflar, videolar, yorumlar ve paylaşımların ardı arkası kesilmedi...
SEVİNENLER
@sabo4ff: “Ankara’ma kar yağdı. Kar izlemek terapi gibiydi.”
@iskenderbuyukk_: “Kar en çok Ankara’ya yakışır.”
@ifeellgod:
Her Ankaralının ya da Ankara’ya gelenin yolunun düştüğü bir caddedir. Pik saatlerde araçla dura dura ilerlemektense iki tarafındaki kaldırımından da yürümek ayrı bir keyif verir. Son dönemde zincir markaların etkisi altına girmişse de herkese hitap eden çok sayıda mekân bulunabilir. 7. Cadde için yıllardır gündemde olan konuların başında da ‘yayalaştırma’ konusu gelir. Her belediye başkanının vaadi, ‘caddeyi trafiğe kapatmak ve yayalaştırmak’ olmuştur ama hiçbir zaman bu proje hayata geçirilememiştir. Hatta referandum ve anketler de gündeme gelmiştir. Bahçelievler 7. Cadde yılda bir kez Avrupa Hareketlilik Haftası’nda trafiğe kapatılır, o gün 7’den 70’e herkes araçsız caddenin keyfini, ister yürüyerek ister bisiklete binerek çıkarır.
Ankara için renkli çalışmalara imza atan fotoğraf sanatçısı ve grafik tasarımcı @mirzakok bu kez Bahçelievler 7. Cadde için bir tramvay çalışması yaptı. Hazırladığı görseli sosyal medya hesabından paylaştı ve “Bahçelievler, 7. Cadde - 3. Cadde arası kapalı trafikte tramvay hattı olsa çok güzel olmaz mıydı?” diye sordu. Başka hesaplardan da paylaşılan görseli görenler şaşırdı, çok sayıda da yorum vardı...
ÇOK GÜZEL OLURMUŞ
@erkan_984: “Vallahi öyle bir yakışır ki cuk oturur. Yeter ya araba araba ne kadar kötü görüntü. İnşallah yaparlar.”
@aksoy_emre6: “Bence oraya şart..”
@haticepolat_7999: “Çok da güzel olurmuş...”
@ozgurmuguet:
Batı ülkeleri, İsrail’e karşı sessizliğini korurken Türkiye’de ve Ankara’da eylemler, yürüyüşler devam ediyor. Açık hava hapishanesine çevrilen Filistin için İsrail’e ‘dur’ çağrıları yapılıyor. Yürüyüş ve eylemlerin yanı sıra başkentteki birçok belediye de boykot ile İsrail’e tepkisini gösterdi. İlçe belediyeleri peş peşe boykot kararı aldı ve başkanlar sosyal medyadan paylaşımlar yaptı. İsrail’i protesto eden belediyeler, İsrail’e ait veya İsrail’e destek veren markaları tesislerinde satmayacaklarını duyurdu. AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan da belediyelerde aldıkları boykot kararı ile ilgili, “Soykırımcı İsrail’in işlediği insanlık dışı suçlara tepkimizi göstermek ve mazlum Filistin halkının yanında olmak için ilçe belediyelerimizin tesislerinde İsrail menşeli ürünlerin satışını durdurduk. Vatandaşlarımızı da bu konuda duyarlı olmaya ve İsrail menşeli ürünler almamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
İşte Ankara’da ‘Boykotta biz de varız’ diyen ve İsrail ürünlerini satmama kararı alan bazı belediyeler...
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok: Filistin’in yanındayız. Zalime karşı bir oluyoruz. Belediyemize ait sosyal tesislerde İsrail menşeli ürünlerin satışını yasaklıyoruz.”
Mamak Belediye Başkanı Murat Köse: “Siyonist İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama destek veren veya sessiz kalan firmaların tüm ürünleri, siyonist İsrail firmalarının ürünleri gibi, Mamak Belediyesi tesislerinde satışı yapılmayacaktır.”
Cumhuriyet’in ilan edildiği başkent Ankara’nın dört bir yanında kutlamalar vardı. Törenler, kortejler, fener alayları, gösteriler, konserler... Kent sakinlerine hep birlikte Cumhuriyet coşkusu yaşattı. Başkentteki kutlama törenlerinin ilk adresi ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’di. Saat 22.00’ye kadar açık olan Anıtkabir’i 1 milyon 182 bin 425 kişi ziyaret etti. Gece gündüz 7’den 77’ye herkes ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk posterleriyle Ata’ya koştu. Cumhuriyet’in yeni bebekleri de asırlık çınarları da Anıtkabir’deydi. Ata’ya koşanlar bu sevgi selini farklı fotoğraf kareleriyle de ölümsüzleştirdi. Kentin farklı noktalarından da Cumhuriyet yansımaları vardı. Ben de bu hafta başkentlilerin ve kent dışından gelen Cumhuriyet sevdalılarının 100’üncü yıldaki Anıtkabir fotoğrafları ‘sosyal medyada kalmasın’ dedim ve yer vermek istedim. Gerçekten de çok güzeldin Ankara... Cumhuriyet ile nice 100 yıllara...
@dygrrslnn: “Anıtkabir Ankara’nın en muazzam yeridir.”
@TuncayTursucu: “Bugün Ankara inanılmazdı. Böyle bir sevgi seli daha önce görmedim. Görevimiz çalışmak çok çalışmak.”
@abdulkadirgkmn: “Cumhuriyetimizin 100. Yılını Ankara’da Ata’mın huzurunda kutlamak güzel hissettirdi.”
Çarşaf giyerek kadın kılığına giren bir adam, annesine ait 65 yaş üstü serbest Ankarakart ile otobüse binmek istedi. Adamın yolculuğu, özel halk otobüsü (ÖHO) şoförünün fark etmesiyle başlamadan bitti. Otobüsün Güneşevler-Hasköy-Çankaya hattı olduğu belirtildi.
***
Çarşaflı adam akıllara hemen Şabanoğlu Şaban filminde Şaban karakteriyle Kemal Sunal’ın ve Ramazan karakterinde Halit Akçatepe’nin çarşaf giyerek bohçacı kılığına girmelerini, Davaro filminde de Kemal Sunal ile Şener Şen’in çarşaf giyerek cezaevinden kaçış sahnelerini getirdi.
Film sahnelerinin yanı sıra, ölen annesinin kılığına girerek 2003-2005 arasında iki yıl boyunca annesinin emekli maaşını çeken ‘Şerafettin Nine’ lakaplı Şerafettin Gencel olayı da bu hadise sonrası bir kez daha hatırlandı. Başkentteki ilginç olay, sosyal medyada da en çok konuşulan konuların arasına girdi. Ekonomik nedenlerle yapmış olabileceğini belirtip adamı destekleyenler de vardı sert şekilde eleştirenler de. Yorumların ardı arkası kesilmedi. Otobüsteki adamın çarşaflı kart oyunu, goygoycuların diline düştü bir kere...
Geçmişi günümüze taşımak da gerçekten güzel... Belgelerle, karelerle dünü bugüne ulaştıran herkes sonsuz bir teşekkürü hak ediyor. O isimlerden birisi de Guillaume Berggren. Dünyayı gezmek üzere 30’lu yaşlarda yola çıkıp ömrünün kalan 40 yılını İstanbul’da geçirmeye karar vermiş olan İsveçli bir fotoğrafçı Berggren.
Objektifine yansıyan yerler arasında Ankara da olmuş. Kıymetli çalışmalara imza atan ve sosyal medyayı aktif kullanan Yüksek Mimar ve Restoratör Seda Özen Bilgili, @Seda_Ozen geçenlerde hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Paylaşımında, “Guillaume Berggren tarafından 1893 yılında kaydedilen “Ankara Panoraması” için @emrahturudu çok güzel bir site hazırlamış. http://eskiankara.com sitesine girdiğinizde, iyi çözünürlüklü panoramadaki binaların neler olduğunu öğrenmek, başka fotoğraflarını görmek de mümkün” bilgisini verdi. Ayrıca, “1893 Berggren panoramasının kapsadığı alan, Ankara’nın 1924 yılı haritasında gösterilmiş. Panoramada ilginç ayrıntılar da yer alıyor” notunu düştü. Emrah Türüdü’nün (@emrahturudu) https://eskiankara.com/ sitesindeki panoramayı ve detaylarını merakla inceledim. Panoramayı açıp, bilgisi olan tarihi mekânların üstüne tıkladığınızda hem eski ayrıntılı fotoğraf karesini hem de haritasını görebiliyorsunuz. Gerçekten de çok kıymetli bir çalışma olmuş. Girin, tıklayın, görün ve bilgilenin derim...
YAPILARIN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ BUGÜN YOK
Bu arada paylaşıma kıymetli yorumlarıyla destek olan sosyal medya kullanıcıları da vardı.