Metin Görgün

Fenerbahçe gücünü gösterdi

30 Ekim 2022
Sarı lacivertliler takım halinde çok iyiydi.

Merakla beklediğimiz, biletlerin çok kısa sürede satıldığı, tıklım tıklım tribünler önünde oynanan maç çok hoş görüntülerle başladı. Terzic’in sahaya sürdüğü ilk 6’yı görünce ‘Fenerbahçe’nin işi zor’ diye düşündüm. Servis karşılama problemi olacağını öngördüm. Evet servis karşılama da sorun oldu ama Fedorovtseva çok etkili servisler attı. Ana Cristina çok etkili hücum yaptı. Eda da blokta iyi başlayınca, Fenerbahçe önce oyuna ortak oldu, sonra seti kazanmayı başardı.

TERZiC’iN HAMLELERi AKILLICAYDI

Vakıfbank’ta Egonu-Cansu uyumu için daha zaman lazım. Gabi de gününde olmayınca hücumda Egonu tek seçenek oldu. Kübra ve Zehra idare etti. Guidetti’nin takımı hazır değil. Yeni oyuncuların kalitesi tartışılmaz ancak voleybolun takım sporları içinde en çok uyuma ihtiyaç duyan branşlardan biri olduğunu unutmayalım.

İkinci sete çok iyi başladı Fenerbahçe. Set ortasında aksamaları gören Terzic akıllıca bir hamleyle Buse’nin yerine Brezilyalı pasör Macres’i, Ana Cristina’nın yerine de Meliha’yı aldı. Bu değişikliklerden sonra oyunun kontrolü tamamen Fenerbahçe’ye geçti. Eda ile Aslı’nın blokları ve Macres’in Lazareva’yı devreye sokmasıyla bu seti kazanan sarı lacivertliler oldu. Üçüncü sette Gizem ve Meliha hem servis karşılama hem de defansta çok iyi oynayınca Fenerbahçe hücum zenginliğine ulaştı.

BU UYUMSUZLUKLA BAŞARI HAYAL

Fenerbahçe’de Lazareva beklentimizin üstünde iyiydi. Fedorovtseva çok iyi oynuyor. Eda iyi başlangıç yaptı. Aslı Kalaç çabuk uyum sağlamış.

Vakıfbank’ın ise zamana ihtiyacı var. Guidetti’nin 3. sette yaptığı Derya-Ogbogu değişikliği de tutmayınca hiç beklenmedik bir skorla yenilmekten kurtulamadı. Egonu, Cansu’ya nasıl pas istediğini anlatmalı. Bu uyumsuzluk devam ederse büyük hayal kırıklığı olur. Çok iyi oynayan ve istekli olan Fenerbahçe, 3-0 gibi beklenmedik bir sonuçla kupayı müzesine götürürken, “Bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayı benim” mesajını verdi.

Yazının Devamını Oku

12 Dev Adam’ın başına gelenler Sultanlara ders olmalı

22 Ekim 2022
Basketbolda görülen büyük düşüş ciddi önlem alınmadığı takdirde voleybolda da yaşanabilir.

A Milli Kadın Voleybol Takımımız’ın, büyük umutlarla gittiği Dünya Şampiyonası’nda yarı finali dahi görememesi, gelecekte bu tür hayal kırıklıklarının tekrarlanmaması adına genel bir değerlendirme yapmamızı zorunlu hale getirdi.

Şimdi önümüzde kocaman bir bardak var. Yarısı dolu, yarısı boş. Kaptan Eda’sından malzemecisine, başantrenör Giovanni Guidetti’sinden federasyon başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ına, destek veren sponsorlarından yayıncı kuruluş TRT’ye ve kızlarımızı sahiplenen Türk halkına önce kocaman alkış... Maçların hikayesine baktığımızda; ilk grubu lider tamamladık, önemli bir başarıydı ancak beklediğimiz standartta voleybol oynamadığımızı da görüyorduk. Kızların performansları maçtan maça, hatta aynı sette bile çok değişken olunca, bir sonraki maçın ne olacağı konusunda tereddütlü konuşmaya başlamıştık. Sakatlıklar da bu istikrarsızlığın sebeplerinden biriydi. Ancak bir şeyler iyi gitmiyor ve çözüm bulunamıyordu.

Guidetti, kariyerindeki en ağır eleştirilerle karşı karşıya idi. Tam da burada kendi teşhislerimi ve kaygılarımı paylaşmak istiyorum...

HAYALLERiNiN ÖTESiNDE ŞÖHRET VE EKONOMiK GÜCE KAVUŞTULAR

Önceliğimi, oyuncularımızın galibiyet ya da mağlubiyetten bağımsız olarak sahada verdikleri mücadeleye veriyorum. Saha içinde her sayı için savaşan bir takımın, onları seyreden Türk halkına verdikleri en önemli mesaj neydi; asla vazgeçme. Çok istersen, mücadele edersen kaybetmezsin. Türk kadını olarak halkımızın ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberliğin simgesi olmuştu kızlarımız.

Dünya Şampiyonası’nda işte bu ruh eksikti. Ben bu eksikliğin giderilmesi için doğru tespitler yapılmaz ise neler olabilir bir örnekle anlatayım.

Hepiniz hatırlayacaksınız, 12 Dev Adam döneminde basketbol, Türkiye’nin gündeminden düşmüyordu. Birbiri ardına çekilen reklam filmleri ile sporcuların adeta bir reklam yıldızı haline gelmelerini ve hemen her gün medyada yer alan röportajları hepimiz hatırlarız. Bugünkü Sultanlar’ın durumuyla neredeyse aynı değil mi?

BU YÜKÜ TAŞIMAK ZOR 

Yazının Devamını Oku

Büyülü atmosferi kaldıramadık, şimdi yeni bir takım kurmalıyız

12 Ekim 2022
Guidetti ve bazı oyunculara, verdikleri hizmetler için teşekkür etmenin zamanı geldi.

Büyük hedefler koyduğumuz Dünya Şampiyonası macerası çok iyi başladı ama istediğimiz gibi sonuçlanmadı. Çeyrek finalde ABD’ye 3-0 yenilerek havlu attık.

Şüphesiz çok fazla konuşulması gereken olaylar, sahada yapılanlar ya da yapılmayanlar olabilir, ama ben esas sahanın dışında bir şeyleri kaybettiğimize inanıyorum. ‘Filenin Sultanları’ diye gururla bağrımıza bastığımız, canla başla defans yapan ve mücadeleci ruhuyla herkesi hayran bırakan voleybolcularımız, son 3 maçta olağanüstü düşük konsantrasyonlu ve mücadele etmeyen bir takıma dönüştü.

Bu düşüşün sebepleri içinde 1 numaraya, voleybola gösterilen ilginin ve sektörün ekonomisinin olağanüstü boyutlarda artmasına bağlı olarak sosyal medyanın yaratmış olduğu atmosferi koyabiliriz. Voleybolcularımız maalesef bu büyülü atmosferi kaldıramadı. Sahada yapılanlar ya da yapılmayanlar formsuzlukla, sakatlıkla açıklanabilir ama psikolojik bir sorun olduğu apaçık ortada. Bu kızlar Türkiye’nin gündemine oturmayı sonuna kadar hak ettiler. Belki de en çok gerekli olan şey, bu seviyeye gelmiş oyuncuların psikolojik destek almalarıydı, biz bunu yapamadık.

Şimdi önümüzde bir fırsat var. Başarı ve başarısızlıktan bağımsız olarak, Guidetti ve bazı oyunculara, bugüne dek verdikleri hizmetler için teşekkür edip, Vargas gibi yeni heyecan yaratacak oyuncularla genç, dinamik ve istekli bir takım oluşturmalıyız.

Her şeye rağmen bugüne kadar yaşattıkları sevinçler için kızlarımıza, teknik heyete ve Voleybol Federasyonu’na çok teşekkür ediyoruz.

Yazının Devamını Oku

Ebrar aksayınca kazanmak zor

17 Temmuz 2022
Milletler Ligi yarı finalinde İtalya’ya 3-0 yenildik. İlk sette kötü servis attık ve kötü servis karşıladık.

Dolayısıyla istediğimiz oyunu ortaya koyamadık. Tek iyi işaret Egonu’yu defans ve blokta durdurmayı başarmamızdı. İkinci sete ise iyi başladık. Son sayıya kadar başa baş giden sette son sayılardaki kritik hücumları Egonu çok iyi değerlendirince kaybettik. Cansu’nun iyi servis karşılamalarından sonra ilk atak tercihini orta oyuncularımız Zehra ve Eda ile kullanılmamasını anlamadım. Kritik sayıda Zehra yerine köşeden Egonu’nun olduğu yerden hücum etmek hiç doğru tercih değil.

İKİ ÖNEMLİ FAKTÖR

Evet İtalya son Avrupa şampiyonu ancak biz de sıkıntılı bir oyun ortaya koyduk. Özellikle böyle hücum eden Ebrar’la bu tip maçları kazanmak çok zor. Mücadele ediyoruz ama sonucu belirleyecek iki faktörümüz var: Pas tercihleri ve Ebrar’ın hücumu... Ebrar aksayınca çözüm üretmek çok zorlaşıyor.

ELİF OLUMLU ETKİLEDİ

İtalyanların bize karşı en büyük üstünlüğü ne derseniz ‘Gennaro’yla beraber takımca yaptıkları hücum dublajlarıdır’ derim. Bizde üçüncü setin ortalarında pasör değişikliği çok iyi geldi. Elif girer girmez neredeyse sadece Eda’yla oynamaya başladı. Nitekim 20-21’i yakaladık ama yetmedi. Bu güzel seyirci önünde galibiyet çok güzel olurdu. Şimdi en azından bronz maçını kazanalım. Hedef Dünya Şampiyonası.... Eksiklerimizi giderip Dünya Şampiyonası’nda madalyaya uzanmalıyız.

Yazının Devamını Oku

Dünya onuncusuyuz

17 Kasım 2006
Voleybol Milli Takımımız, ABD’ye 3-1 yenilip dokuzunculuğu rakibine kaptırdı.

Yazının Devamını Oku

Panzeri dağıttık

16 Kasım 2006
Filenin Sultanları, Neslihan’ın smaçları ile bir kez daha yıldızlaştığı maçta Almanya’yı 4 sette yıktı. İlk kez katıldığı Dünya Şampiyonası’nda 9’unculuk mücadelesi yapmaya hak kazanan ay yıldızlıların rakibi ABD. SULTANLARIMIZIN, Almanya karşısındaki oyununu gördükten sonra "daha önce neredeydiniz?" demekten kendimi alamadım. Özellikle Esra günün en önemli oyuncularından biriydi. Esra, servis karşılamada, defansta, blokta, hücumda mükemmel oynadı.

Kim ne derse desin, Natalia ve Esra gibi oyuna katkı anlamında birbirine yakın iyi smaçörlerin varken, turnuvada varlığını geç hissettiren bir diğer iyi oyuncu Aysun, çaprazı Özlem ve kenarda Eda gibi orta oyunculara sahipsen; sakatlanan 1.pasör Bahar’ın yerine gayet iyi idare eden Elif’i, inişli çıkışlı da olsa arkada güven veren libero Gülden’iyle... En önemlisi de dünyanın en skorer oyuncusu Neslihan’ıyla bu takım ilk dörtte yer alabilirdi demek hayal değildir.

En büyük handikabımız, bütün oyucularımızın maçların genelinde iyi oynamalarını sağlayamamamız.

Rakibimiz ABD

Brezilya’yı dışarıda tutarsak ilk dörtteki diğer takımları (Rusya, İtalya, Sırbistan-Karadağ) daha evvelki organizasyonlarda yendiğimize göre ilk dört talebimin "ayakları yere basmıyor" diyemez kimse. Turnuvadaki en iyi oyunumuzla Almanya’yı 3-1 yenmemizin önemi, yakın geçmişte yaşadığımız olumsuz olayların acısını çıkarmış olmamızdır. Bugün ABD maçında da benzer oyunu oynarsak, ilk defa katıldığımız dünya şampiyonasını 9. olarak bitiririz. 15. Dünya Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda Almanya’yı 3-1 yenen Sultanlarımız, Tayvan’ı 3-0’la geçen ABD ile bugün 9-10’unculuk maçı yapacak. TSİ 08.00’deki maçı, TRT 3 naklen yayınlayacak.

TÜRKİYE-ALMANYA

á SALON: Nagoya Rainbow

á HAKEMLER: Andrey Zenovic (***) (Rusya), Zorica Bjelic (***) (Sırbistan-Karadağ)

á TÜRKİYE: Elif (***), Natalia (***), Özlem (**), Neslihan (****), Esra (***), Aysun (****) (Gülden ***, Deniz **, Eda **, Seda **)

á ALMANYA: Weiss (**), Bouagaa (**), Fürst (**), Thumm (**), Grün (***), Ssuschke (**) (Tzscherlich **, Kozuch *, Hart *, Dumler **, Benecke **)

á SETLER: 23-25, 25-16, 25-20, 27-25

á SÜRE: 96 dakika (26, 19, 23, 28)
Yazının Devamını Oku

Tesadüf değil

7 Haziran 2006
VOLEYBOL A Milli Erkek Takımımız final vizesini Finlandiya’nın Salo kentindeki ikinci etap maçlarında Ukrayna, Finlandiya ve Norveç takımlarına set vermeden aldı. Elemelerden birinci olarak Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanan ilk takım olarak tarihe geçti. Bu tesadüf değil. Geçen sene Avrupa İkinci Ligi’nden, Birinci Ligi’ne çıkarak başladıkları yükselişe, Bahar Kupası’nda alınan birincilik, Avrupa Ligi’nde Final Four oynamaları ve İzmir’deki Universiad’da alınan birincilik eklendi.

Bu jenerasyonda iş var diyen ve bu ekibe inananlardan öncelikle eski milli takım antrenörü Nedim Özbey’e, menajeri Paidar Demir ve antrenör Mustafa Çayır’a, ardından yeni antrenörümüz Işık Menküer, menajer Hakkı Filibeli ve antrenör Cem Akyol’a tebrik ve teşekkürü bir borç biliriz.

Hep birlikte tek yürek

Bu başarı yeni federasyona yakıştı. Geçmiş senelere baktığımızda Avrupa’daki üst düzey takımlardan teknik olarak pek bir farkımız yoktu. Ancak fiziksel kapasite olarak yetersiz kalıyorduk. Bu son jenerasyon hem fizik kapasitesi, hem de teknik yeterlilik anlamında dünya standartlarında oyunculardan oluşmaktaydı. Oyuncularımızın Türkiye Ligi finallerindeki form grafiği bizi umutlandırmıştı. Sadece deneyim eksiklikleri vardı. Finaller öncesi iyi bir hazırlık dönemi, Milli Takımımız’ın ilk defa katıldığı Avrupa finallerinde misafir olmadığını gösterip, ilk dörtte yerini alarak, bu platformda kalıcı olacaklarına inanıyorum. Rusya’da 2007 Eylül’ünde Milli Takımımız’la hep birlikte tek bir yürek olacağız. Bize bu mutluluğu yaşatan başta oyunculara, teknik kadrolara ve emeği geçen herkese "Helal Olsun" diyoruz.
Yazının Devamını Oku

Helal olsun

4 Haziran 2006
TÜRKİYE Milli Olimpiyat Komitesi’nin, varlığını genellikle olimpiyatlara aday olduğumuz zaman hissederiz. Onun dışında "orda bir köy var uzakta" şarkısı gibi o ordadır ve bizimdir. Bir haftadan beri voleybol camiasının Alev ablası "Alev Ercins" beni birkaç defa arayıp 10.yıl ÜSO etkinliğine çağırıyordu. Benden başka ünlü! yok herhalde deyip kızımı alıp gittim.

Fakat etrafa baktığımda bir ben ünsüzdüm. Gazanfer Bilge’den Beden Terbiyesi Müdürü Mehmet Atalay ve Neslihan’a kadar birçok tanınmış sima oradaydı. Bu kadar insanı cumartesi günü 40 derece sıcakta Burhan Felek’e getirmek ciddi emek ister.

Kadınlar Kolu faaliyeti olduğunu duyduğumda hobiler geçici hevesler olarak bir iki senede sıkılıp bırakılacak bir uğraş sanıyor insan. Ama ÜSO (Ücretsiz Spor Okulları) tam 10 yılı geride bırakmış durumda. Duyunca önce şaşırıyor sonra da helal olsun diyor insan. Bu işe sosyal sorumluluk anlamında katkıda bulunan Kent Gıda, Turkcell, Nike ve Aydın Doğan Vakfı gibi kurumlara teşekkür ediyoruz.
Yazının Devamını Oku