“Duyar” meselesi

Hayvana işkence edilen videoları görmek bir “farkındalık” yaratıyor mu, bu işlerde parmağı olanlarda “Aman Allah’ım, ben nasıl bir insanım ve hayvanları aşağılık görüyorum ve bunu yapabiliyorum/yapmayı düşünebiliyorum” dedirtiyor mu, bilmiyorum.

Haberin Devamı

Bildiğim bir şey var ki o da, herhangi bir canlıya en ufak kötü muameleyi gördüğü anda kalbi parçalananlara eziyet bu, başka bir şey değil.
Maksat “Ders vermek” ise, bu videolar ancak gerekli insani hassasiyetlere sahip olan kişiler için yaralayıcı.
Birçok konu gibi hayvan meselesini de yanlış anlamış ve “insan hizmetkarı”, “aşağılık yaratık” olarak görenlerde zaten bırakın videoyu, işkence gözünün önünde olsa parmağını kımıldatacak değil...
Prens adalarındaki faytonlara koşulan atlar yaz mevsiminde patır patır düşüp ölüyor.
Yapılan çağrıları duyan yok. Sokak hayvanlarına yapılan eziyet zaten her gün önümüzde...
Çocuğuna pelüş hayvan alır gibi kedi köpek satın alan ve sonra sokağa bırakanlar ayrı hikaye...
Cihangir ve Moda’nın kedi köpeği meşhurdur, bilirsiniz.
Sebebi açık, evindeki hayvandan bıkan bu semtlere bırakıyor.
Biliyorlar ki oturanlar sokak hayvanlarına karşı hassas, her gün besliyor ve hepsine iyi bakıyorlar.
Evindeki hayvanı canlıdan saymıyor tabii adam, hayvan değil esasında o, oyuncakçıdan aldığı pofuduk ayı... O yüzden sal gitsin, kolay.
Tabii bu “hayvana eziyet” konusundaki en hafif vaka.
Ağırlarını Facebook duvarımızda, gazetelerin internet sitelerindeki videolarda bol bol görüyoruz.
Peki nasıl çözülecek bu iş?
“Duyar çağrısı” ile mi?
Hayvan deyince ancak aklına küfür gelen adamlara “Hayvanlara karşı hassas olmalısın tamam mı, onlar da canlı” diyeceğiz ve bir anda aydınlanmalarını mı bekleyeceğiz?
Bu iş, her konuda olduğu gibi büyük cezalarla ve vergi çarçuru esnasında sıra gelirse eğer, devletin el atmasıyla çözülecek bir durum.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şehri güzelleştirmek adına peyzaj tasarımlarına, mevsimlik çiçeklere, sonra da bakımına (mecburen) bol bol para ödüyor, acaba sokak hayvanlarına yönelik bir çalışma yapsa, çok şey mi istemiş oluruz, bilemiyorum.
Sokaktaki hayvanlar veya altyapı konularıyla ilgili çözümler yerine otoyol duvarına çiçek ekimi ve bakımı ile meşgul olduklarını gördüğümüz zaman bir “öncelikler” afallaması yaşıyoruz tabii. Her sorunumuz çözüldü, süsümüz kaldı çünkü.
Sokak hayvanlarına yine en büyük yardımı yine vatandaş yapıyor.
Elle dergisinin Yayın Direktörü Işın Görmüş, Bolluca’ya yardım yapıyor, ihtiyaçları iletiyor, orada bulunan hayvanları gücü yettiğince sosyal medya aracılığıyla sahiplendiriyor.
Ömür Gedik’in HAÇİKO’su malum.
Moda ve Cihangir halkı zaten gelirlerinin bir kısmını sokak hayvanlarının bakımına harcar vaziyette...
Canlıyı ayırmayan, insanı, köpeği, ağacı “değer” sırasına koymayan vicdanlı insanlar, platformlar, topluluklar ve az sayıda belediye sayesinde nefes alabiliyoruz. Yine çıksa çıksa duyarlı vatandaştan çıkıyor yardım.
Hal böyleyken zaten halihazırda hayvana, doğaya duyarlı insanlar arasında “hayvana işkence” videosu döndürmek niye?

Yazarın Tüm Yazıları