Cezbedici yiyecek reklamlarına “yuh” çeken yok mu?

“Blogcu Anne” Elif Doğan, cumartesi günü, özendirme niyeti olmayan, mütevazı bir sabah kahvesi fotoğrafı paylaştı.

Haberin Devamı

Hesapta, oruç tutanlarla tutmayanların “birbirine saygı” içinde yaşadığı Türkiye’de, fotoğraf altı yorumları elbette hiç gecikmedi, Doğan’ı “edebe” çağıran bile oldu. Oruç polisleri, daha ilk günden işbaşındaydı. “Oruç polisi” diyorum, çünkü yemek ya da içmeye dair herhangi bir cezbedici tarafı bulunmayan bu kendi halindeki fotoğrafın altına, fotoğrafı çeken kişinin niyetiyle ilgili yorum yapmak, “Demek oruç tutmuyorsun” diye sopa sallamak, başka bir şey değil.
Neden değil biliyor musunuz?
Televizyonda gün içinde dönen ve aç olmayan insanın bile canını çektirecek nitelikte pizza, sucuklu yumurta ve bilumum yiyecek maddesi reklamını yapan veya yayınlayanları daha kimsenin edebe davet ettiğini görmedim.
“Ayıp bu, insanın canını çektirmeye utanmıyorlar mı?” diyene rastlamadım. İnanç dünyası ve ruhani meselelerle “para ile dönen dünya” çarpışınca ortaya hakikaten ilginç sonuçlar çıkıyor.
Düşünsene, adam senin ibadet maksadıyla aç olma halini, malını satmak için kullanmakta bir sakınca görmüyor.
Günah değil yani bu. Akşam iftarda veya sahurda yemek üzere onun malını satın alman için, can çektirmekte bir kötü yan yok.
Ama niyeti insanların canını çektirmek olmayan bir fotoğrafta “edepsiz” bir yön bulmak an meselesi.
Konu “fotoğraf koyan kişinin birilerinin canını çektirmesi, saygısızlık etmesi” filan değil. Fotoğrafın altına yorum yazanların niyeti dövmek. Açıkça belli ki, o fotoğrafı koyan kişi oruçlu değil. O yüzden edebe davet edilmesinde bir sakınca yok. Kahve fotoğrafı böyle yorumlar alırken, sucuk reklamına kızan yok, çünkü ortada “Oruçlu olmadığını bir biçimde belli etmiş insan” yok. Merak ediyorum, aynı kişi Instagram’ında iftar menüsü paylaşmış olsaydı, onu yine edebe davet eden olacak mıydı?
Başka örneklerden görüyoruz ki, böyle bir durum söz konusu bile değil.Televizyonlar yemek programlarıyla, insanın canını çektiren yiyecek reklamlarıyla doluyken ve tüm bunlar “iftar saatine” hizmet ediyorken, elbette hiçbirini edebe davet eden yok.
Edebe davet, oruç tutmadığını anladığın insana oluyor ancak.
Öyle bir dönemdeyiz ki, kişinin Allah ile kendi arasında olan bir meselede dahi “ahlak polisleri” kendilerine görev biçiyor. Farklı inanç, fikir ve düşünceye sahip insanların bir arada yaşaması bu kadar zor değil halbuki. Buradan “insanların canını çektirmek” gibi bir niyet taşımayan Blogcu Anne’nin fotoğrafının altına “Edep yahu” yorumu yapan arkadaşa seslenelim madem: Kötü bir niyet taşımayan insana değil, oruçlu insanın canını çektirerek malını satma peşindeki markalara “yuh” çekecektin arkadaşım, yanlış adrestesin.

Haberin Devamı

Evcil hayvan giremez

Haberin Devamı

Eminim size de denk gelmiştir, ister halk plajları olsun, ister Alaçatı’da, Bodrum’daki özel plajlar olsun, bir “evcil hayvan” düşmanlığı oldu ki önünü alabilene aşk olsun. Hoş, bunların bir kısmının sebebi de hayvan sevmez müşterilerin “Paramı vermişim girmişim, kedi köpek çekmek zorunda mıyım kardeşim” tavrı. Mekan sahipleri, müşterisi rahatsız olmasın diye plajına evcil hayvan sokmuyor.Kimisi de sorun yaşamadan önlemini baştan alıyor. Yalnız “evcil hayvan giremez” ilginç bir yaklaşım.
Demek vahşi hayvanlar girebiliyor kıymetli plajlarınıza. Ayrıca kedi köpeğin okuma yazma bildiğini varsayıyorsunuz herhalde, çünkü bu tabelalarda “Hayvan getirmeyiniz” yazmıyor, “Evcil hayvan giremez” yazıyor. Hayvan okuyup “Hmm, ben buraya giremem” diyecek çünkü. Ayrıca, madem evcil hayvan giremiyor, şimdi ben çıngıraklı yılanı boynuma sarıp girersem oluyor yani?
Esasında böyle plajlara aslanla gireceksin, aslanla. Böyle RÖARR diye bağıracak, haykıracak hayvan. Görsün sonra kalıyor mu “İvcil hıyvın girimiz”.
Eh, bugün yarın sizi bu yöntemlerle protesto eden
olursa şaşırmazsınız artık.

Yazarın Tüm Yazıları