İstanbul’un mandaları bienalde

İstanbul’un çevresindeki köylerde yapılan hayvancılıkta mandaların özel bir yeri vardır. Şöyle bir şehir dışına çıkıp kır havası alayım dediğinizde yol kenarında satışı yapılan en önemli yöresel ürünün manda sütü, yoğurdu ve kaymağı olduğunu görürsünüz. Ya da görürdünüz demek daha doğru?

Haberin Devamı

Kent büyüyüp genişledikçe, köyleri içine alıp yok ettikçe doğal olarak sulak alanlar ve mandalar da yok oluyor.

İşte tam da bu konuya parmak basan bir proje öne çıkıyor bu yıl 17 Eylül-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 17. İstanbul Bienali’nde.

İngiltere’nin en etkili sanat ödüllerinden Turner Ödülü adaylığı bulunan, sanatçı ve aktivist ikili Cooking Sections’ın uzun süredir devam eden büyük ölçekli ‘Çamuralem / Wallowland’ başlıklı projesi.

Eko sanat aktivistleri Daniel Fernández Pascual ve Alon Schwabe’den oluşan sanatçı ikilisi Cooking Sections, yaşadığımız dönemin önemli çevresel sorunlarını irdelemek için yiyecekleri bir yöntem olarak kullanıyor. İkilinin bienale özel hazırladığı ‘Çamuralem / Wallowland’, şehrin etrafında yok olma tehlikesi altındaki sulak alanların İstanbul’un mandaları üzerindeki etkilerinin izini sürüyor.

Haberin Devamı

Yılın farklı zamanlarında mandaları ve onların etrafındaki farklı türlerin beslenme ve büyüme biçimlerine dair kapsamlı bir araştırma yürüten ikili süreç boyunca sığırtmaçlar, biyologlar, çevreciler, korumacılar, etnomüzikologlar ve birçok başka kişiyle işbirliği yaptı. Hatta mandalar üzerine yeni bir şarkı bile bestelendi. Proje, İstanbul’un dış mahallelerinde manda yetiştiriciliğinin korunmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Şehrin ekoloji ve mutfak mirasının temel bir parçası olmasına rağmen, genişleyen kentsel alan sonucu sulak arazilerin ve otlakların bozulması nedeniyle mandaların yaşamlarının da tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor.

İstanbul’un mandaları bienalde

MANDA FESTİVALİ DÜZENLENECEK

‘Çamuralem’ projesi bienal süresince Beyoğlu’nda Büyükdere 35’te görülebilecek. Mekânda bu iş için kurulacak muhallebicide farklı malzemeler, tadım ve seslerle sunulacak. Proje biennalle sınırlı değil, gelecek üç yıl boyunca devam edecek.

Bienal kapsamında ayrıca bu yıl ilk kez bir Manda Festivali de düzenleniyor. 17 Eylül Cumartesi günü Arnavutköy’de yapılacak festivalde özel tadım etkinlikleri ve rehberli yürüyüş turları olacak. Ayrıca alternatif müzik grubu, Wiseslang sanatçısı Gülinler’in projeye özel hazırladığı şarkının prömiyeri de yapılacak.

Haberin Devamı

SOMONU MÖNÜDEN ÇIKARTTILAR

Daniel Fernández Pascual ve Alon Schwabe tarafından 2013’te kurulan Cooking Sections, dünyayı yiyecekler aracılığıyla organize eden sistemleri inceleyen Londra merkezli bir sanatçı kolektifi.

İstanbul’un mandaları bienalde

Daniel Fernández Pascual ve Alon Schwabe daha önce endüstriyel balıkçılığın zararları üzerine çalışmıştı.

Yeryüzündeki dönüşümü gözlemlemek için yiyecekleri bir araç olarak kullanan kolektifin, iklim krizinin insanların yemek yeme alışkanları üzerindeki etkilerine dair hazırladığı Climavore Projesi, 2021 yılında İngiltere’nin prestijli sanat ödüllerinden Turner Ödülü’nde kısa listeye kaldı. Kolektifin çiftlik somon üretim koşullarına odaklandığı bu projesi, Tate Modern’in bütün mönülerinden çiftlik somonunu çıkartmasına da vesile oldu.

Haberin Devamı

SALT’TAN BÜYÜK ARŞİV HİZMETİ

Beyoğlu ve Karaköy’deki merkezlerinde açtığı güncel sergiler dışında büyük bir arşiv çalışmasına imza atan Salt, son olarak Mine Sanat Galerisi’nin arşivini Salt Araştırma’nın Sanat Arşivi’ne ekleyerek çevrimiçi erişime açtı.

İstanbul’un mandaları bienalde

Mine Sanat Galerisi, 1980’lerde Kadıköy, İstanbul’da Adnan Çoker, Şenol Yorozlu, Serhat Kiraz, Meriç Hızal, Can Maden ve Berna Erkün gibi birçok sanatçının uğrak yeri olan Melodi Müzikevi’nin üst katında açıldı. Resmi olarak 1985’te Mine Gülener tarafından kurulan galeri, yıllar içerisinde Kadıköy’de çeşitli mekânların yanı sıra Nişantaşı ve Bodrum’da faaliyetlerini sürdürdü.

Halen İstanbul ve Bodrum’da etkinliklerini sürdüren Mine Sanat Galerisi’nin çevrimiçi erişime açılan arşivi, 1985-2000 yıllarında gerçekleştirdiği faaliyetleri odağına alıyor. Galerinin düzenlediği sergi ve etkinliklere katılmış olan, aralarında Yusuf Taktak, Tomur Atagök, Serhat Kiraz, Nur Koçak ve Mustafa Altıntaş’ın da bulunduğu sanatçıların Salt Araştırma’daki arşivleriyle birlikte, dönemin sanat ortamına bütüncül bir bakış sunuyor.

Haberin Devamı

810 belgeden oluşan arşiv, archives.saltresearch.org adresinden incelenebilir.

1950’DEN GÜNÜMÜZE

Salt Araştırma bünyesinde derlenen ve 1.9 milyonun üzerinde belgeden oluşan dijital arşiv koleksiyonları ‘Sanat’, ‘Mimarlık ve Tasarım’ ile ‘Kent, Toplum ve Ekonomi’ alanlarını kapsıyor. 1950 sonrası Türkiye’de sanat tarihi odaklı sanat arşivleri, bu dönemde gerçekleştirilmiş tarihi öneme sahip sergilerin yanı sıra küratör ve sanatçıların üretimleri ile müze, inisiyatif ve dernek gibi sanat kuruluşlarına ait yazılı ve görsel belgeleri içeriyor.

Salt bu çalışmasıyla çok büyük bir eksikliği giderme yolunda önemli bir adım atmış oluyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları