Kızım için katlanıyorum

Eşim beni yıllarca aldatmış. Yakaladığımda çok büyük pişmanlık yaşadı. Evliliğime devam etme kararı aldım, çünkü bir kızım var ve babasına çok düşkün.

Haberin Devamı

Merhaba Güzin Abla, ben 30 yaşında bir kadınım. 7 yıldır evliyim. Mesleğim var ve çok seviyorum işimi.

Çok problemli bir ailede yetiştim. Anlatsam roman olur derler ya, öyle. Bu, karakterime, tepkilerime sirayet etti maalesef. Ani patlamalarım, kendimi ifade edemememden kaynaklı...

Özgüvensiz değilim ama kendimi değersiz hissetmeme sebep olan bir ailem var. Ben eşimden önce kimseyle görüşmedim, eşimle yaşadım her şeyi. Ama çok hayalim vardı...

Yeniden doğmuş gibi oldum onunla. Bütün hayallerimi, beklentilerimi ona bağladım. Hata etmişim...  Fark edemedim, çok zıt insanlarmışız. Ben duygusal ve baskın, o mülayim ve donuk.

İkimizin de iyi ve kötü yönleri çok.

Ben ilgi istiyorum, o veremiyor.

Eskisi kadar da sevmiyorum. Ama Allah’ın bana nasip ettiğine çok umut bağladım. Nasıl anlatacağım hislerimi bilmiyorum. Alışkanlık mı, sevgi mi, çaresizlik mi... Bağlandım velhasıl.

Haberin Devamı

Beni yıllarca aldatmış. Yakaladığımda çok büyük pişmanlık yaşadı. Evliliğime devam etme kararı aldım, çünkü bir kızım var ve babasına çok düşkün. Lakin içimde bu sorunu halledemedim.

Şimdi sorun yaşıyoruz sürekli ve bu durum artık beni suçlu durumuna düşürüyor. Tek sorunum bu da değil aslında.

Eşim benim uyumsuz olduğumu söylüyor, ki haklı.

Hep tartışıyoruz ve ben uyumsuz oluyorum. Anneme kardeşlerime göre de ben uyumsuzum. Bilmiyorum sorun gerçekten bende mi, yoksa ben mi abartıyorum her şeyi...

Hassasiyet istedikçe daha sert ve tartışma yaşanan bir hayata çekiyorum kendimi de kızımı da.

Bir akıl verin, ne yapayım kendim ve çocuğum için?

Sorunlarım çok ve beni anlamıyorlar, değer vermiyorlar.

Bu insanlara uyum sağlamak demek çocuğumu tehdit ettiklerinde, şartlı sevgiyi aşıladıklarında susmam demekse ben bunu yapamıyorum.

Bu yüzden sürekli tartışıyoruz, huzurum yok.

Hem de hiç yok.

Hep mutsuzum, ben böyle nasıl devam edeceğim?

Rumuz: Hep mutsuz

YANIT

Sevgili kızım, mektubuna başlarken dikkat ettiğim nokta, ailenin sana değer vermediğinden yakınmandı.

Anladığım kadarıyla seni eşinle aranızdaki sorunlardan daha fazla etkileyen, ailenin sana gösterdiği bu anlayışsızlık ve sürekli seni tenkit eden tavırları.

Haberin Devamı

Bu konuda gerçekten de haklısın. Çünkü gençlerin hayattan bekledikleri genellikle başarılarının, yaşamlarındaki olumlu olayların aileleri tarafından takdir edilmesidir.

Özellikle kızlar için baba mevhumu çok çok önemlidir.

Şimdi sen, kendi kızının eğitimini ve gelişmesini onların beğenisine ya da tenkit etmelerine göre yönlendirme eğilimindesin.

Kendi açından ailenle aranızdaki uyumsuzluğu çözmüşsün gibi, şimdi bir de çocuğunla ve eşinle olan sorunları onların gözünden değerlendirmeye çalışıyorsun.

Çok hata ediyorsun.

Hiç kimsenin seni yönlendirmesine izin vermemelisin. Ailen de olsa, sürekli seni tenkit eden insanlarla tartışmaya girmemeli, onlardan mümkün olduğunca uzak durmalısın.

Haberin Devamı

Çünkü senin hayatında söz sahibi oldukları sürece sen de, çocuğun da mutlu olamazsınız. Hele çocuk eğitimi konusunda onlara fırsat vermemelisin. Eşinle yaşadığın o ihanet sorununu da kendi içinizde halletmeye bakmalısın. Eşinle aranızda belli ki kültür ve hayatı algılama farklılıkları var.

Bu uyumsuzluk onu da seni de etkiliyor ve sen ne kadar mutsuzsan o da kendisini anlamayan bir kadınla yaşamaktan o derece huzursuz olmalı.

Sen mutsuz olmayı hak etmiyorsun. Kızın için nereye kadar bu evliliği götürebileceksin, bilemiyorum. Sonuçta o da böyle bir ortamda mutlu olamayacaktır, buna inan.

Birkaç yıl sonra “Anne ne diye katlandın, keşke ayrılsaydın” bile diyebilir sana. Bunu bir düşün istersen.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları