Bu neyin protestosu

Amerika başta olmak üzere Almanya ve İngiltere’de arka arkaya korona önlemlerine karşı protesto gösterileri düzenleniyor. Protestolarda aşırı sağcılar öne çıksa da gösterilere aşı karşıtlarından tutun muhafazakârlara, antikapitalistlere kadar farklı gruplar katılıyor. Koronavirüsün bir ‘aldatmaca’ olduğunu savunan ve ‘özgürlük’ sloganları atan kalabalıklar ne maske takıyor ne de sosyal mesafe kuralına uyuyor. İyi de bu önlemler zaten sağlığımız için değil mi? Soru şu: “Bu neyin protestosu?”

Haberin Devamı

BİZDE DE KELLE PAÇACILAR VAR

ENFEKSİYON
Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, korona önlemlerine karşı protesto gösterileri düzenleyen grubun aslında yeni ortaya çıkmadığını ve bilim karşıtlığından beslendiklerini söylüyor. Ceyhan, “Bunlar aşıya, teknolojiye, hastalıkların kontrol yöntemlerine, yani anlayacağınız her türlü bilimsel gelişmeye karşılar. Hasta olacaksak oluruz ama istediğimiz gibi yaşarız’ kafasındalar. 5G meselesi de bunlardan çıkma. Bilimsel gelişmelerin sadece bir grubun tekelinde olduğu iddiasıyla ortaya çıktılar ki bu akım tüm dünyada maalesef rağbet gördü. Bana göre cehalet. Cehalet deyince eğitim almamışlar sanılmasın. Aralarında doktorlar falan da var. Biz bunlarla yıllardır aşı meselesinde de karşı karşıyayız” diyerek protestocular hakkında genel bir tablo çiziyor.

Bu neyin protestosu

Haberin Devamı

KİŞİSEL ÖZGÜRLÜK NEREDE BİTER

Prof. Dr. Ceyhan, kişisel özgürlüklerin başkasının hayatını tehlikeye attığı noktada hiçbir anlamı kalmadığını düşünüyor: “Eğer bir toplumun parçasıysanız toplum gereklilikleri sizin hürriyetinizden ötedir. Sizin aldığınız ya da almadığınız tedbir toplum sağlığını ilgilendirir. Bu temel ayrımın bile farkında olmayan, çok farklı sosyal ve siyasal çevreden gelen ancak aynı komplo teorilerine inanan bu gruplar aslında sayıca fazla değil. Ancak sosyal medyayı etkin kullanarak, gündemde kalacak gösteriler düzenleyerek ‘çoklarmış’ algısı yaratıyorlar. Birçoğu adlarını duyurmak, ünlü olmak, ürün pazarlamak, kendi marketlerini oluşturmak için eylemlere katılıyorlar. İşin içinde çıkar var” diyor.

BİZİMKİLER TAKLİT

Türkiye’de de aşı karşıtları başta olmak üzere benzer grupların olduğu ve komplo teorilerine inanıp bunları yaydıkları gerçeğini hatırlatıyorum. Prof. Dr. Ceyhan’ın yanıtı net. “Bizdekiler taklit zaten. Korona ilk çıktığında ‘Türk geni’ diyenler ‘Kelle paçacılar’ vardı, bu fikirlerin hiçbiri orijinal değil. İnternetten bakarlar, bu gruplar ne yapmış dikkat çekmek için?Tavuk suyu mu?’ demiş. Bunu hemen bize uyarlayıp ‘Kelle paça için’ derler. Bunlar hep PR çalışması. Temeli bilim olmayanlar zamanla yok olurlar, meraklanmayın.”

MASKE TAKMIYORUM DEMEK İNSAN HAKLARINA AYKIRI

Bu neyin protestosu


METİN Çorabatır, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı ancak bu unvanının yanı sıra 20 yıllık bir dış habercilik ve diplomasi gazeteciliği tecrübesi var. Yani dış dünyayı pek yakından tanıyan bir isim. ‘Bu neyin protestosu?’ sorusunu ona da yönelttim. Çorabatır “İnsanlar anlaşılması zor ve tehlikeli bir durumla karşı karşıya kaldığında mutlak bilgiye ulaşmak isterler. Henüz kesin ve net bilgilerin olmadığı süreçler ise insanları basit ve net açıklamalar sunan komplo teorilerine itebilir. Dünyada artık yeni anlayışlar, akımlar, düşünce tarzları gelişiyor. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle bu değişimler daha da hız kazandı. Bu grupların bu felsefeden beslendiklerini düşünüyorum” diyor.

Haberin Devamı

Çorabatır sadece hükümetlerin değil bugün BM’nin de standartlaşan maske- mesafe- hijyen kuralını kabul ettiğini hatırlatarak şöyle devam ediyor: “Bu basit kuralı inkâr etmek bana göre akıl ve mantık dışı. İnsanların kendilerine olduğundan çok içinde yaşadığı topluma bir sorumluluğu olmalı. Kısıtlamaların bireysel özgürlüklerini ellerinden aldığına inananlar ‘Maske takmıyorum’ diyerek benim sağlığımı riske ediyor. 1 kişi 100 kişiye bu hastalığı bulaştırabiliyorken en temel yaşama hakkımı elimden almaya kimin hakkı var? Asıl bu insan haklarına karşı gelmektir. Otoriteye karşı çıkmak için ‘karşı çıkma’ hali. Kaybettiğimiz yüzbinlerce insan var ve bu gerçeği göz ardı etmemek lazım. ‘Kurallara uymamak nasıl bir fayda sağlayabilir?’ Anlamakta güçlük çekiyorum.”

ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRI TARTIŞMA KONUSU

Bu neyin protestosu


ULRIKE Westhoff, Alman gazeteci bir dostum. Berlin’de düzenlenen, yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı protesto gösterisini soruyorum: “Aşırı sağcılardan antisemitiklere, muhafazakârlara, LGBTI hareketine kadar farklı fraksiyonlardan insanların bir araya geldiği bir protestoydu. Öyle ki protestoya katılanlardan biri ‘Maske takmıyorum çünkü IQ’um yüksek’ diyor bir diğeri ‘Virüsün insan yapısını değiştirme planı’ olduğunu söylüyor bir başkası ‘Kısıtlamaların özgürlükleri kısıtladığından’ bahsediyordu. Protesto virüs karşısındaki genel tavrı ise temsil etmiyor” diyor. ‘Ancak’ diyerek parantez açıyor: “Konu her ne olursa olsun protesto haktır. Demokrasinin temel kuralı budur. Buradaki temel problem protestoya katılan aşırı sağcılar. Kimi siyasi çevrelere ait bu gruplar mevcut durumu ve koronayı propagandalarına malzeme yapamayacak şekilde gruptan ayrıştırılmalı” diyor.

Haberin Devamı


KISITLAMALAR YA KALICI OLURSA KAYGISI

Bu neyin protestosu


BURCU Emran, kızı Duru ve ailesiyle Londra’da yaşayan bir gazeteci. Benzer protestolar orada da devam ediyor. Emran, “Protesto ettikleri şey aslında kendi sağlıklarını korumak adına alınan önlemler. Kaldı ki burada hiçbir zaman Türkiye’deki kadar kısıtlama olmadı. Sadece ulaşım ve alışveriş merkezlerinde maske takma zorunluluğu var. Böyle bir şeyin protesto ediliyor olması kulağa saçma gelse de buradakiler özgürlüklerine yönelik her türlü kısıtlama konusunda fazla hassas. Bu kısıtlamaların kalıcı olacağını düşünüyor ve birçoğu komplo teorilerine inanıyorlar. Bu da onun protestosu” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları