Kuru durduramayınca çoklu kur uygulaması başlatıldı

MERKEZ Bankası’nın, hükümetin faiz baskısı nedeniyle, yeterince faiz artışına gitmeyeceğinin anlaşılması, kurlardaki yüksek seyrin devam edeceğinin bir işareti olarak algılanıyor.

Haberin Devamı

Kuru durduramayan hükümetin, bundan zarar gören kesimleri rahatlatmak için çareler aradığı gözleniyor. Son olarak kamu kuruluşlarına döviz borcu olanlar için farklı kur uygulanması için kararname çıkarılması, sanıldığından büyük etkilere yol açacak bir düzenleme olabilir. Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki; kurlardaki hızlı artış ve yüksek seyir sürdüğü müddetçe, sadece kamu kuruluşlarına döviz borcu olanlar değil tüm döviz borçluları hükümetin kapısına dayanacak. Daha önce çeşitli dönemlerde, bir kesime verilen kamu ayrıcalığının daha sonra neredeyse her kesime yaygınlaştığını, bundan kaçılamayacağını çok gördük. Hele ki referandum sürecine girilmişken, kimsenin yeni ayrıcalıklar çıkacağından kuşkusu olmasın.

Kamu kuruluşlarına olan döviz borcunun özelleştirme ihalelerinde kazanan döviz bazında ödemeleri olan özel sektör kuruluşlarına kıyak olduğu ortada. Bunun yanında, Hazine bunu kabul etmese de eğer kamu bankaları borçluları için de bu düşük kurlar uygulanacaksa, bunun sonunu almak mümkün olmaz. Bu kez TL kredi borcu olanlar bile, kurdan başka yerlerden zarar ettiklerini söyleyip, zor duruma düştüklerini belirterek TL borçları için imtiyazlar isterlerse kimse için sürpriz olmasın.

Haberin Devamı

Özetle; hükümet kurları durduramadığı için, kur artışından zarar gören kesimleri rahatlatmaya başladı ve bunun sonunu getirmesi çok zor olacak.

Bunun adına “çoklu kur” veya “katlı kur” uygulaması denebilir mi, çok emin değilim. Çünkü çoklu kur sistemi genellikle kurların sabit olduğu sistemlerde uygulanabiliyor. Daha çok da ithalat ve ihracat için farklı kur uygulamaları anlamına geliyor. İkili bu kur uygulamasının yanında çoklu kur uygulamaları da olabiliyor. Bu uygulama genellikle kambiyo rejiminde kısıtlama olan ülkelerin başvurduğu bir yöntem. Uluslararası kuruluşların rekabeti zedelediği ve ticareti bozduğu için çoklu kur uygulamalarına karşı olduklarını da biliyoruz.

Hükümetin uygulamaya başladığı sistem için daha çok “günü kurtarma uygulaması” diyebiliriz. Ancak kur artışları bu seyirde devam eder Hükümetin faiz takıntısı sona ermezse, kurlarda çoklu sistemin çok ötesinde, yeni kısıtları konuşmaya başlayacağız gibi gözüküyor. Mevcut uygulama bunu gösteriyor.

Haberin Devamı

İLAÇTAKİ SIKINTI DA BU YÜZDEN

Sadece kamu kuruluşlarına döviz borcu olanlar için değil, aslında uzun zamandır örneğin ilaç şirketlerinden yapılan alımlarda da farklı kur uygulanıyor. Bildiğiniz gibi 20 Şubat’ta uygulamaya girmek üzere, ilaç fiyatlarına yüzde 10’luk zam yapıldı, bunun nedeni de işte ilaç şirketlerine uygulanan kurda yapılan artırım. İlaç şirketleri tüm dünyaya satış yapıyor ve Türkiye’de mevcut sistem tek alıcı yani devletin alım yapmasını gerektiriyor. Hükümet ilaçta indirim istedi ama Euro bazında farklı uygulama olmaması için ilaç şirketleri buna yanaşmadılar. Bunun üzerine bir süredir ilacın Euro fiyatı değişmiyor ama düşük Euro fiyatı uygulanarak devlet ucuza ilaç almış oluyor. Ancak bu uygulamanın iyice abartıldığı artık pratikte ortaya çıkmaya başladı. Çünkü son günlerde yaşadığımız gibi, farklı kur uygulaması stokları özendiriyor, sonunda hastaların gerekli ilaçları bulamamasına neden oluyor. Toptancılar bir aylık yerine ilaç şirketlerinden 5-6 aylık ilacı baştan alıp, sonra zamlı satmak istiyorlar. İlaç şirketleri normal miktarda verdiklerini söylüyor; şirketler, toplantıcılar, eczaneler, hastalar herkes birbirini suçlar noktaya geliyor. Farklı kur olmasa bu sıkıntıların yaşanmayacağı çok açık.

 

Yazarın Tüm Yazıları