UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR!

Hemen hemen her kadının derdiyken güzellik ve sağlıklı bir cildinin olması, şimdilerde erkekler de Güzellik Merkezlerine yöneldi hatta bazı işlemleri kadınlardan daha çok yaptırır oldu.

Haberin Devamı

 UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR

 Fotoğraf: Ali GÜLERYÜZ

 

 

UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR!

Bu haftaki röportaj konuğum Dr. Dilek Şire Eren… Estelite Güzellik Merkezi’nin Kurucu ortaklarından…

Hemen hemen her kadının derdiyken güzellik ve sağlıklı bir cildinin olması, şimdilerde erkekler de Güzellik Merkezlerine yöneldi hatta bazı işlemleri kadınlardan daha çok yaptırır oldu.

Kozmetik ürünler mi? Dermokozmetik ürünler mi? Güneş lekeler, gıdı sarkıkları, selülitler Dr. Eren ile bütün hepsini konuştuk…

Biraz sizi tanıyabilir miyiz?
Çukurova üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Numune Hastanesi’nde göreve başladım. O yıllarda Doktorların Medikal Estetik Alanı ile ilgili pek fazla çalışma alanı yoktu, kişisel ilgimden dolayı da Estetisyenlik okuluna yazıldım. Daha sonra 2000’li yıllarda Lazer Sistemlerinin gelişmesi ve Medikal Estetik kavramının gelişmesi ile Doktorların da katılabileceği yurt dışı ve yurt içi eğitimlerin başlaması ile medikal estetik, antiaging bütünleyici tıp üzerine Türkiye’de ve Yurtdışında çeşitli eğitimlere katıldım. O dönemde Adana’nın ilk güzellik merkezlerinden birinde kurucu ortak olarak yer aldım. Son 6 yıldır da Estelite Güzellik Merkezi’nde Dr. Gizem Toktaş Geylani ve Eşim Dr. Can Mustafa Eren ile beraberiz.

Haberin Devamı

Kadınlar en çok hangi dönemde daha çok kişisel bakım işine girişir?
Hepimiz doğduğumuzda bir ipeğin pürüzsüzlüğü gibi bir cilde sahip iken, yıllar içinde kırışıklık, sarkma leke gibi canımızı sıkan değişiklikleri görmeye başlıyoruz. Bazen çok erken yaşlarda sivilce, akne izi nedeniyle bize başvuranlar olduğu gibi genellikle 30’lu yaşlarda bir sabah uyandığınızda cildinizin eskisi kadar dinamik görünmediğini çok belli olmayan fakat eskiden olmayan çizgilerinizin olduğunu fark ediyorsunuz. Bunu hissettiğiniz zaman artık hızlı bir yaş alma sürecine giriyorsunuz. Sevindirici olan artık artan bilinç ile erken yaşlarda koruyucu, engelleyici bakım ve öneriler için çok sayıda başvuran oluyor.

Haberin Devamı

Mesela pürüzsüz “Kaymak gibi yüz” çok mu zor?
Eskiden pürüzsüz bir ten için genetik mirasın çok önemli olduğunu söyleyebilirdik. Mesela kalça veya üst bacak gibi dışarıya kapalı bir bölgemiz yüzümüze göre çok daha iyi gözükecektir. Yaşımızın ilerlemesi ile olan süreç içsel yaşlanma iken güneş ışınları, hava kirliliği gibi faktörlerin neden olduğu dışsal yaşlanma bebeksi yüz cildimizi hızla kaybettiriyor. Yani 18 yaşına kadar pırıl pırıl bir cildi olup güneşten korumayanlar 25 yaşında lekeli ve kırışık bir tene sahip olabilirler. Kişiye yaptığımız uygulamaların sonucunda da korunmazsa hızla eski haline dönmesi kaçınılmazdır.

Mesela nasıl işlemlerle ne kadar sürede lekesiz, sorunsuz bir cilde kavuşulur?
Sorunun büyüklüğüne, kişinin yaşına, genetiğine ve ona uygun olan işleme göre değişen bir süreç. Bazı işlemler tek seans uygulanır iken bazıları sabırlı bir süreç gerektirir.

Haberin Devamı

En sıkıntılı cilt tipi hangileri?
Hassas ciltler... Çok çabuk kızaran, her sürdüğümüz malzemeye alerji yapan ciltler bizim için çok sıkıntılı ama artık bu cilt tipleri için de ama yepyeni lazerler gelmekte. Onun dışında tüm ciltlerde dönem dönem bozulma olabiliyor. Bazen hava çok kuruyor hiçbir sorun olmayan cildimizde kurumalar meydana geliyor. Yaz geliyor cildimizde sivilceler lekeler çıkmaya başlıyor.

İyi bir cilt bakımı için “En pahalı ürün en iyisidir” doğru bildiğimiz yanlışlardan mı?
Büyük mağazaların kozmetik reyonlarında süslü şişelerde onlarca ürünün gençlik garantisi verdiğini okumuşsunuzdur. Maalesef acı gerçek bunların çoğu sınırlı, kısa vadeli ve yüzeysel etkidedir.

Haberin Devamı

Kozmetik ürünler mi yoksa dermokozmetik ürünler mi?
Dermokozmetik ürünler basit bir kozmetik veya nemlendiricinin ötesinde faydalar sağlayan bir cilt tedavisinin ifadesidir. İçindeki bütün malzemelerin ciddi bilimsel çalışmalarla analiz edilmiştir. Böylece yüzümüze ne sürdüğümüzü, ne kadar etkileyeceğini objektif çalışmalarla görmüş oluyoruz.

UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR

Yazın yapılan en büyük yanlışlar nedir?
Yazın yaptığımız en büyük yanlışlardan birisi yüzümüzü korumaya dikkat etmemek yapılan araştırmalar hepimizin kullanmamız gereken güneş koruyucu günlük miktarının daha az olduğunu gösteriyor aslında güneş koruyucu sürerken vücudumuzun belli noktalarını ihmal ediyoruz. Örneğin dudaklarımızın üzerine çoğumuz güneş koruyucu sürmeyi unutuyor şöyle bir yanaklarımızın üzerinde gezdiriyoruz güneş koruyucu bide unutmamız gereken şey şu güneş koruyucu sürmek bizi güneşten %100 korumuyor güneş koruyucu sürmek belli bir aşamada yetmiyor mutlaka bir şapkada edinmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Güneş koruyucularında neye dikkat etmek lazım?
İyi bir güneş koruyucu geniş spektrumlu olmalı, güneş altında kararlığını korumalı. Etkili olmalı. Sadece güneşten korumakla kalmasın cildimizi nemlendirsin, cildimizdeki sorunları da çözmeye çalışsın ve kesinlikle beyaz bir görüntü ve yağlı bir görüntü yapmasın.

Peki içten dışa mı dıştan içe mi cilde önem vermeli?
Bazı iç faktörlerin cildimizi olumsuz etkilediği gerçek özellikle kronik stres, kaygı bozuklukları, havası çok kirli bir yerde yaşamak gibi toksin faktörler cildimizi kötü etkiliyor. Bu etkenlere maruz kalma olayını değiştirmeden cildimize veya vücudumuza yapacağımız bir bakım çok kısa bir sürede etkisini kaybedecektir. Beslenme, düzenli spor ve stresten uzak bir hayat ile birleşen uygulamalarda çok daha etkili sonuçlar alabiliriz.

Mesela kozmetikleri uygularken kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?
Cildimiz her zaman aynı standart da değil bazen kuru, yağlı, karma oluşu dönem dönem değişebiliyor kişinin o anki yaşadığı ortama ve kendi durumuna göre değerlendirme yapmak lazım. Yazlık ve kışlık bakım ürünleri birbirinden farklı… Yazın normal ve karma ciltler biraz daha su bazlı ürünler seçerken kışın soğuk bölgelerde yaşayan insanların çok daha nemlendirici özelliği yüksek olan ürünler kullanmaları gerekiyor. Kısacası cildimizi ve kullandığımız ürünleri iyi tanımamız gerekiyor.

Kısaca Selülitin, lekelerin, kırışıklıkların, gıdığı sarkığının hepsinin artık çözümü var mı?
Açıkçası bu işe ilk başladığım yıllarda bize hayal gibi gelen yüzdeki sarkmalar, gıdıdaki yağlanmalar, göz kapaklarının ameliyatsız tedavi edilebilmesi gibi işlemlerde gittikçe ameliyatsız çözümleri ile etkili sonuçlar almaya başlandı. Tüm dünyada ameliyatsız işlemler çok hızlı yükselen bir şekilde artıyor. Artık yaşlanmayı bekleyip bir ameliyatla gençleşmeyi sağlamaktan çok, beklentimiz yaşamın her evresinde sağlıklı ve güzel bir cildimiz olması. Teknoloji bu konuda çok daha fazla yanımızda. 

Peki çok mu maliyetli işlemler?
Bunlar gerçekten düşündüğümüz kadar çok maliyetli işlemler değil son olarak eklemek istediğim kişi kendi cildinin temizliğine güneşten korunmasına dikkat ettiği sürece çok pahalı bakımlar yaptırmadan da bunlara ulaşmak mümkün.

İnsanların en muztarip olduğu Sıkıntılar neler?
En çok başvuru Epilasyon ile ilgili. Artık Lazer Epilasyon Lüks değil bir ihtiyaç kabul ediliyor. Onun dışında en çok rahatsızlık duyulan  konu kaş arası, kaz ayağı mimik  çizgileri, Sivilce, yara izleri, Güneş lekeleri, yüzde sarkma hissedilmesi, göz kapağı düşmesi, istenmeyen döğmelerin silinmesi, dudak dolguları.

 UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR

Teknolojinin ilerlemesi ile cihazlar ne duruma geldi?
Gerçekten bu konuda bir devrim yaşanıyor. Epilasyonda bildiğimiz Alexandrıte, Nd Yag ,Diod dalga boyları ile olan lazerler çok daha hızlı, acısız, buz lazer teknolojisi içeren  hatta yeni gelen kare lazer teknolojisi ile aynı anda iki dalga boyu veren bir gelişim sürecindeler. Yüzümüzde de eskiden Operasyon önerdiğimiz sarkmalar için Focus Ultrason,Düşen göz kapakları için plazma teknolojisi, gıdı ve göz altı torbalarını yok etmek için çok yeni teknolojileri kullanıyoruz. Ancak son dönemlerde bizi en çok heyecanlandıran derin lekelere ve yanık izlerine çözüm olabilen Thulium lazer ve Kızarık yüz ve damar lezyonlarında kullanılan Yellow lazer Teknolojisi.

Kısaca Selülitin, lekelerin, kırışıklıkların, gıdı sarkığının hepsinin artık çözümü var mı?
Açıkçası bu işe ilk başladığım yıllarda bize hayal gibi gelen yüzdeki sarkmalar, gıdıdaki yağlanmalar, göz kapaklarının ameliyatsız tedavi edilebilmesi gibi işlemlerde gittikçe ameliyatsız çözümleri ile etkili sonuçlar almaya başlandı. Tüm dünyada ameliyatsız işlemler çok hızlı yükselen bir şekilde artıyor. Artık yaşlanmayı bekleyip bir ameliyatla gençleşmeyi sağlamaktan çok, beklentimiz yaşamın her evresinde sağlıklı ve güzel bir cildimiz olması. Teknoloji bu konuda çok daha fazla yanımızda . 

Peki çok mu maliyetli işlemler?
Bunlar gerçekten düşündüğümüz kadar çok maliyetli işlemler değil son olarak eklemek istediğim kişi kendi cildinin temizliğine güneşten korunmasına dikkat ettiği sürece çok pahalı bakımlar yaptırmadan da bunlara ulaşmak mümkün.

Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Güzellik karşımızdakine geçirdiğimiz duygudur. Yaydığımız ışıktır ve abartının olmadığı bir “SİZ”dir. Kabul edilmesi gereken bir gerçek var; sonuçta ne olursa olsun yaşlanacağız, bundan kaçış yok ama süreci yavaşlatmak ve daha güzel yaşlanmak mümkün. Unutmayın; Ufak dokunuşlar büyük fark yaratır.

 

Yazarın Tüm Yazıları