‘AİLE İÇİ ŞİDDETE SON!’ sempozyumunun açılış konuşmalarından sonra ayrılıp, Ankara’ya giderken, uçakta Newsweek (Kasım 14 2005) dergisinin kapağındaki yazı beni birden çelişkiler dünyasına götürdü.
‘Dünyanın 15 En Güçlü Kadını’ kimlerdi? Doruğa nasıl tırmanmışlardı, nasıl çalışmışlardı, bir stratejileri var mıydı? Her birinin yaşamı, düşünceleri dergide anlatılıyor.
Ezilen, manen ve maddeten tartaklanan kadınların dünyasından, alanlarının imparatoriçelerinin görkemli dünyasına uçuş.
Onların da yaşadıkları ülkelerde en tahammül edilemeyecek derecede zor şartlarda yaşayanlar vardı.
Tahmin edersiniz iki sayfa Angela Merkel’e ayrılmıştı. O, kadının yükselişinin bir simgesi olarak algılanıyor.
Yükseliş neyi belgeliyordu?
Rakamlar bu sorunun en gerçekçi yanıtıydı. Latin Amerika’da 2000’den 2004’e kadar kadın siyasetçilerin sayısı yüzde 50 artış göstermiş. Japon Parlamentosu’na bu yıl yeni 26 kadın daha seçilmiş.
100 büyük şirketten 17’sinin yöneticisi kadın.
Avrupa Birliği Parlamentosu’nda 162 üye kadın.
* * *
BENİ bu listede en çok ilgilendiren iki kadın var:
Biri söyleşi programlarının (talk show ) ünlü adı Oprah Winfrey, diğeri de orkestra yönetmeni Marin Alsop.
İki kadın da meslekteki yükselişleri, doruktati tavırları ile beni etkiliyor.
Winfrey’le ilgili bir haberi gazetelerde de, benim yazımda da okumuştunuz.
O bir televizyon konuşmasında, en iyi aşk romanı diye Tolstoy’un başyapıtlarından Anna Karenina’nın adını vermişti.
Basımevleri talebi zor karşıladılar, tam 2 milyon kitap satıldı.
Bizim televizyondaki söyleşi -sanat, edebiyat, kitap dışındaki- programaları düşündüğümde böyle bir örneği anımsamıyorum.
Elbet, yükselişin maddi karşılığı da var.
Oprah Winfrey, ‘Milyoner olan ilk siyah kadın’. Doğruyu, daima doğruyu söylüyorum, diyor.
Sanırım bu imaj sayesinde salık verdiği kitap satıyor.
Orkestra şefi Marin Alsop’a gelince...
Aylar önce onun Baltimore orkestrasının şefliğine getirildiğinde, kadın olmasından ötürü eleştirildiğini yazımda okuduğunuzu sanırım.
O yılmadı, gitti, erkek orkestra elemanlarıyla konuştu ve başardı. Listelerde de yönettiği Brahms Senfoni’leri ile başarı kazandı .
(Büyük dergiler de hata yapar. Marin Alsop’un doğum tarihi dergide 23 Temmuz 1928 diye yazılmış. Oysa yönetmenin sitesinde doğum tarihi 16 Ekim 1956 olarak belirtiliyor.)
* * *
CUMHURİYET kızlarını, kadınlarını saygıyla anmak isterim. Türkiye’de kadının yükselişini onlara borçluyuz. Onlar bu görevlerini eski kuşaklardan devraldılar, aynı coşkuyla sürdürüyorlar.