Giderken 40 dakika dönerken 30 dakika

İstanbul Havalimanı’ndan her uçuş yeni bir macera demek...

Haberin Devamı


Her uçtuğumuzda da bu taksi meselesini yazmaya, konuşmaya devam edeceğiz herhalde...
İstanbul Havalimanı’ndan cumartesi sabahı Basel’e uçtum, pazartesi akşamı döndüm...
Giderken uçağın içinde tam 40 dakika bekledik.
Dönüşte ‘şanslıydık’ 30 dakika sürdü taksi ve körüğe yanaşmak...
Çok yakında bu taksi süresi ve kalkış sırası bekleme yüzünden uçak içinde yolcularla hostesler arasında yumruklaşma haberleri gelirse hiç şaşırmayın...
Hadi giderken uçağa yeni binmiş oluyorsun, 30-40 dakika o kadar yormuyor...
Ama 3-4 saat hatta daha uzun uçuşlardan sonra körüğe yanaşmak için 30 dakika beklemek tam bir işkence...
Çocuklar ağlıyor, insanlar tuvalete gitmek için kalkıyor, herkes kemerleri çözüp ayaklanıyor, bağlantılı uçuşlarını kaçırmak üzere olanlar bağırıp çağırıyor, yolcu ve personel arasında sinirler geriliyor...
Basel dönüşünde gece 23.30’da yarım saat körüğe yanaşmak için bekledik.
Hostesler arada “Lütfen yerinize oturun” diye yolcuları uyardı, yolcular da seslerini yükseltti.
En son ben bile bir ara dayanamayıp ayağa kalktım, park etmemiş uçağın içinde...
Yolcular haklı...
Kabin görevlilerinin de yapacağı bir şey yok...
Pilot bile 10 dakikada bir yaptığı açıklamada tatmin edici bir şey söyleyemiyor...
Sonuç?
Yolcuya da yazık, personele de...
Cuma günü Bodrum’a uçacağım, şimdiden kara kara düşünmeye başladım.

Haberin Devamı

Masal gibi bir yer: Colmar

Basel’le Strasbourg arasında kalan küçük bir Fransız kasabası Colmar...
Özellikle Christmas ve yılbaşında pazarları, süslemeleri, masal gibi evleriyle çok popüler bir yer...
Yılbaşı öncesinde ve kışın yer bulabilmek mümkün değil.
İlkbaharda ve yazın da güzel olduğunu öğrendiğimiz için atlayıp gittik.
Dendiği gibi bir yermiş, masal gibi bir kasaba...
Hansel ve Gretel’in evleri gibi evlerle dolu Colmar, sakin ve elbette turistik bir yer...
Şık restoranlarda hafta sonu rezervasyonsuz yer bulabilmek mümkün değil...
Buralara bir tatil planı yapacaksanız araba kiralayarak gitmenizi tavsiye ederim.
Çünkü civarda Saint-Hippolyte, Kintzheim, Ribeauville gibi köylerden oluşan bir bağ rotası bulunuyor...
Buralara uğrayıp, üzüm bağlarında tadımlar yaparak bu bölgeyi gezebiliyorsunuz...
Colmar’da ikinci gün sıkılmaya başlayacağınız bir yer ama...
Çevre köylerle kendinize bir rota oluşturarak gidin buraya...

Haberin Devamı

Bir yanı Fransa diğer tarafı İsviçre olan havalimanı

Basel Mulhouse EuroAirport havalimanının ilginç bir yanı var...
Bavulunuzu aldıktan sonra sağa giderseniz İsviçre’ye, sola giderseniz Fransa’ya çıkıyorsunuz...
İkisi de Schengen bölgesi olduğu için sıkıntı yok ama araç kiralayacaksanız hangi ülkeden kiraladığınıza dikkat edin...
Aracı bırakırken 4 kilometrelik yolu tekrar tekrar gitmek zorunda kaldım. Çünkü İsviçre’den kiraladığınız aracı Fransa’ya bırakamıyorsunuz ya da tam tersi de olmuyor...

Tomurcuk...

Nupelda, yeni yaprak veren, yeni açmış tomurcuk demek...
4 yaşında, tam da adı gibiydi Nupelda...
Ufacık bedeni 8 yaşındaki Ayaz’la birlikte PKK’nın döşediği mayınlara kurban gitti...
Biri tomurcuktu, diğeri Ayaz...
Birlikte videoları var, iki gündür gözümüzün önünden gitmeyen.
Bunu kim lanetlemezse...
Buna kim isyan etmezse, yok olan tomurcuklara kim sesini yükseltmezse yazıklar olsun...

Yazarın Tüm Yazıları