Yaşamı köpürtmek

“Yaşamı yaşamak zorunda olmanın temel utancı içinde bir aradayız.” (Marguerite Duras)

Haberin Devamı

Türk kahvesini bol köpüklü seviyoruz, ilk yudumda o köpüğü höpürdeterek damağımıza vakumlamanın hazzı mest ediyor. Yayıkta sürekli çalkalanarak köpürtülen ayranı da öyle seviyoruz. Köpük köpük içerken altlı üstlü dudaklarımıza bulanan köpükleri temizlemek için dilimizle yalanırken verdiği keyfi sevmeyen var mıdır? Kremanın köpüğü de var; özellikle İtalyan usulü yapılan sütlü kahvelerin bol kreması dudaklara yapışıyor ve ayran köpüğüyle aynı hissi veriyor, yalana yalana içiyoruz. İsmi lazım değil, bardağa boşaltıldığında köpürdükçe köpüren o buğday sarısı içeceğin köpüğünü unutmamak gerek, sevenimiz hatta bayılanımız olduğunu biliyorum. Köpük köpük içmekten haz aldığımız başka içecek var mı aklıma gelmedi şimdi ama bol köpüren sabunla yıkanmayı, köpükle liflenmeyi, mümkünse köpükler içinde yüzmeyi de seviyoruz. İştahınız kabardı “Off off” dediğinizi duydum. Merak etmeyin yazarken ben de iç çektim hatta yazıyı biraz daha köpürtmek istedim ama yerim sınırlı. Sadede gelirsek; köpüren şeyleri seviyoruz, köpürmeyi ve köpürtmeyi de seviyoruz. Kahveyi, ayranı, sabun köpüğünü anlayabilirim ancak hayatımızdaki her şeyi köpürterek yaşamak ne kadar sağlıklı emin değilim. Şu ayrıntıyı unutmayın; köpürmek için sıvılaşmak gerekiyor. Sıvılaştık muhtemelen her girdiğimiz kabın şeklini alıyoruz. Yukarıdan dökülen, çalkalanan, dalgalanan, kaynatılan, mayalanan sıvıların üzerinde oluşan “hava kabarcıkları yığınına” “köpük” deniyor. Bilin istedim...

Haberin Devamı

Yaşamı köpürtmek

GENÇLERİN BALIKÇISI ‘GABBİANO’

Gençlerin ve çocukların balığa mesafeli olduğunu biliyoruz. Özellikle burger ve pizza yaygınlaştıkça balık ve türevlerini akıllarının ucundan bile geçirmediklerini kendi çocuklarımdan biliyorum. İtalyanca’da ‘martı’ anlamına gelen Gabbiano’nun genç işletmecisi Şükrü ile genç şefi Gökhan, kafa kafaya verip gençlere deniz mahsullerini sevdirmenin yollarını aramış ve kısmen de bulmuşlar. Mesela Japonların buğday nişastası, un, soda, tuz ve yumurtayla hazırladıkları geleneksel kızartma yöntemi ‘Tempura’dan ‘Karides dinamit’ gençlerin ağız tadına uygun. Balık mücveri yani geleneksel lavunyayı fasulyesiz sadece kalamar, havuç ve biberle pişirerek yeni bir solukla gençlerin beğenisini almışlar. Karides, levrek ve taze otlarla harmanlayıp armut şekliyle sosladıkları ‘deniz mahsullü armut’ da gençlere iyi gelecek.

Haberin Devamı

Yaşamı köpürtmek

İSTİRİDYE

Depo denebilecek miktarda ‘Potasyum’ içerir. Üreme sağlığı açısından gerekli hormonlarınızı dengelemek istiyorsanız düzenli olarak istiridye tüketmeniz önerilir. Doğal yöntem, hatta ‘Afrodizyak’ denebilecek kadar etkili olduğu tespit edilmiş. Ülkemizde çok fazla rağbet edilmese de Avrupa’nın birçok ülkesinde gençlerin tercih ettiği bir deniz ürünü. Limon ve karabiber katılarak canlı canlı hüplenmesi tavsiye edilir. Gökhan şef, fırınlayıp üzerine sarımsak ve otlardan oluşan sosla servis etti, sevdim. G.O.P Kırlangıç Sokak’taki, Gabbiano’ya mutlaka gidin sevgili martılar pardon gençler, cidden uçacaksınız.

Yaşamı köpürtmek

IHLAMUR’UN ALTI ‘KENNEDY 41’

İsmini adresinden alan bu mütevazı kafeye bu yılın başında, yani havalar soğukken gitmiş, arka tarafa sakladıkları bahçelerinde kahve içerek ısınmıştım. Sadece kahve ısıtmamıştı aslında, buluştuğum arkadaşımla kapıldığım sohbette sıcaktı. Mekanın sıcaklığını da kattığımda ‘Kennedy 41’ isminin hafızama kazınması kaçınılmaz oldu. Zorunlu hallerde kullanmak üzere hafızama sakladığım bu mekana, bu sefer Tunalı’nın hengamesi, mekanların doluluğu ve tabii ki sıcak havadan kaçıp geldim. Geçen gelişimde soğuktan olsa gerek arka bahçedeki ıhlamur ağacının farkına varmamıştım. Bu gelişimde gölgesine oturunca uyandım. Kokusu yoktu ama hem görüntüsü hem de esintisi kokuydu sanki, bayıldım. Önce soğuk bir Amerikano sonra da nefis demlenmiş ince belli bardakta çayla keyfini çıkardım. Çok tatlı bir aile işletiyor Kennedy Caddesi’ndeki bu keyifli yeri. Karı-koca genç çift ve anne var bir de... Yürek güzelliğini yansıtmışlar her yere... Gittiğinizde ıhlamurun altına oturun, serinleyeceksiniz.

Haberin Devamı

Yaşamı köpürtmek

‘CALİCO CAT CAFE’

Kedileri sevmeyen insanların sürekli gergin olduklarını düşünüyorum. Kediyi okşadığınızda, kediye verdiğiniz şefkat ve sevginin aynısını kendinize de verdiğinizi bilseydiniz eminim bu kadar gergin olmazdınız. Sevmiyorum da demiyor daha garip bir ifade kullanıyorlar ‘Huylanıyorum’. Kelime manası; nedeni bilinmeyen ama bünyenin garip tepkiler verdiği durumlarda söylenen söz. Her neyse umarım huylananlar canları çıkmadan bir kez olsun kedi sevmeyi denerler. Reşit Galip Caddesi’ndeki ‘Calico Cat Cafe’de, patili dostlarıyla vakit geçirmek isteyenler için nefis bir ortam hazırlanmış. Gittiğinizde farklı cins ve güzellikteki kedilerle doyasıya aşk yaşayabileceğiniz türden oyun alanları ve oturma gurupları var. Kafeye ve ortamına bayıldığımı belirtmeliyim. Kendinize şefkat göstermek için mutlaka gitmelisiniz.

Yazarın Tüm Yazıları