Balıketli Sibel Can

Güzel söylemiş Sibel. Bence de kalsın böyle ona yakışıyor.

Haberin Devamı

Suratı da fıstık, gözleri yeter.
Dudakları ince, hiç dokundurtmadı. Neyse o oldu Sibel Can hep.
Benim beğendiğim kadınlardan.
Mesela ben güzel bir kadınım. Evet. Tanıyana sorun.
Ama eskiden acayip güzeldim!
Burnuma estetik yaptırmadan önce...
Bir burnum vardı ki Sultan Süleyman...
Ay derlerdi ne egzotik!
Kestirdim, sıradan bir şeye dönüştüm, baby face.
İlk ve son estetiğim oldu.
Zamanında...
Biriyle tanışmıştım. Burnu ben! Eee dedim?
Sorma dedi, ben Trabzonluyum.
Babadan kaçtım yaptırdım ameliyatı.
Bi dövdü! Git kemiği geri taktır dedi.
Tarlanın tezeklisi, yorganın ipeklisi, 15 kıza bedeldir ya kadının göbeklisi...
Mesela Sibel Can fıstık ama Hülya Avşar güzel değil benim kalemimde.
Çünkü Hülya Avşar bebek, ekstra güzel, hatasız.
Sevmem, kadında hata olmalı yahu.
İnce dudak, büyük burun, bir şey...
Kadını kadın yapan seksapel.
Hülya dehşet güzel ama seksapel yok bence.
Yani istese yapar da...
Mesela Zuhal Olcay, soğuk ruhsuz gibi görünse de çekiciliği var.
Keza Göksel. Şehla bakışının altında kadınsılık var.
Gülse Birsel de öyle, kemikli burnu köşeli yüzü ama kadın ben buradayım diyor işte.
Ayşe Arman’ım var, dişleri göze çarpar ama fenadır yani o kısa saçlarıyla.
Yeşim Salkım yine öyle, sert duruşunun maskülen hallerinin altında dişiliği saklıdır.
Öyle işte.
Botoks, gerdirme, estetik... Hikaye bunlar...
Hatunların hepsi tek kalemden çıkmış robot gibi oluyor.

Haberin Devamı

Mehmet Ali Erbil ve genç kız ayağı sendromu

“Hastanede” dediler, üzüldüm.
Aman dedim, tanışmadık hiç ama sanırım tanışsak çok sohbet çok muhabbet ederdik.
Hastalığının adı düştü sonra medyaya. Çenem dikişli, bıçak girişli gülebildiğim kadar güldüm anca.
Genç kız ayağı sendromu!
Ya Allah da kime ne vereceğini biliyor.
Yani bin hastalık arası Memo, seni de bu sendrom tutuyor!
Daha geçenlerde “Aldatmadan duramam” falan mı bir şey demecinden sonra... Ve genç severken...
Ay gülemiyorum canım yanıyooooo...

Pilot, intihar, cinnet ve acaba...

Şimdi yazdıklarımın bir kısmını okurken uçakla ilgili olan bölümleri cehaletime verin.
Midem bulanmıştı bu uçak düştüğünde.
Bilirim kendimce uçaklar için en büyük tehlike kalkış ve iniştir.
Havada düşmek, çarpışma ve teknik arıza, motor, o bu dışında kolay değildir.
Türbülanslar çokça yaşanır ama uçağı düşürmez. Motor mühim. Vardır burada bir halt!
Yine diyorum cehaletime verin belki içime doğdu heyhat...
İntihar edeceksen yani evinde ederdin. Niye yanına 150 kişiyi de ekledin? Bu olsa olsa cinnet!
Cinnet anında gözü görmez insanın hiçbir şey. Cinnet anı insan evladını, anasını, babasını doğrayabiliyor.
Ya da hâlâ ve hâlâ bu anlamda bir açıklama yapılmasa da, yok denilse de bence bu iş yine terör kaynaklı..

Haberin Devamı

Dizilerrr...

Deli gibi dizi izlerim. Ama yabancı dizileri.
Şımarıklık değil bu.
Bir hafta sonrasını bekleyememek sendromu.
Yabancı dizilerde biriktiriyorum beş-on bölüm, bir de elbet itiraf; hepsinin tadı farklı.
Apayrı konular, senaryolar.
Bizde yerli diziler ilk başladığında aile, mahalle dizileri vardı.
Bizimkiler, Süper Baba, Mahallenin Muhtarları...
Temiz, naif, sıcak, ekmeğinin peşinde olan karakterlerdi.
Sonra aile temasının içine aşk girdi.
Büyük konaklar, yalılarda geçen kalabalık aile dizileri.
Ağa dizileri...
Asmalı Konak başı çekti.
İntikam dizisinde yine sosyete ailesinin ihtişamı konuşuldu.
Kabadayı dizileri popüler oldu sonra.
“Deli Yürek’teki gibi millet siyah pardösüyle dolaştı.
Mafya dizileri popüler oldu.
Sonra millet racon kesmeye başladı.
Kurtlar Vadisi ekoldür bu türde.
Son zamanlardaki diziler genelde lüks, şaşalı yaşam, holdingler...
Bir holdingdir gider bitmez be!

Yazarın Tüm Yazıları