Geçmiş asla onu bıraktığın yerde değildir

Günaydın yepyeni bir günden hepinize…

Haberin Devamı

Bitmiyordu efendim gökyüzünde aksiyon.

Salı günü Merkür geriledi.

Çarşamba gecesi balık burcunda yeniay gerçekleşti.

Bugünde gündemimize Uranüs’ün 84 yıl sonra boğa burcuna geçmesiyle yoğun haftamızı tamamlıyoruz.

Bugünün gökyüzüne göre köşe sohbetimize başlayalım o zaman.

İşleri ustalıkla yapmayı öğrenebilmemiz aslında bir şans değildir sadece bir farkındalıktır. Son dönemde en çok konuştuğumuz konulardan biri de “farkındalık nedir” oldu. Bilinçli olmak ya da bilinçsiz olmak kavramları konuşulurken bizlerin neler yaptığı ya da neler yapmadığı hep bir soru işareti halinde durdu. Farkındalık cümlesi de zaman zaman sıkıcı bir hal almaya da başladı. Sosyal medya da bazen yorumlarda bu kadar farkındalık kasmasanız gibi ifadelerle muhatap olmuyor değilim.

Haberin Devamı

İnsan bilinçsiz olunca, hayatının büyük kısmını gözden kaçırıyor.

“Kontağı kapattığımızda” zihin üç yerden birine gidiyor; geçmiş, gelecek ya da hayal diyarı. Bu üç yerin bizim hayal gücümüzün dışında bir gerçekliği yoktur. Tam bulunduğumuz yer tek yerdir, tam şimdi, gerçekten canlı olduğumuz tek zamandır.

Şu an işte! Tam da şu an. Okuyorsunuz ya bu satırları…

Lao Tzu şöyle der:

“Bir ikiyi doğurur. İki Üçü.

Üç tüm binlerce eşyayı. Tam tersi olarak binlerce eşya üçe, üç ikiye, iki bire döner. Dolayısıyla bu enerjilere bol miktarda sahip olmak yararlıdır” çünkü çeşitlilikten birlik doğar. Evrenin aslında nasıl geometrisi olduğunu ve bu alanda nasıl bir mantığa sahip olduğumuzu gösterir.

Yaşamın örümcek ağını ören insanın kendi değildir.

İnsan, bu ağda yalnızca bir teldir. Bu tele yaptığı her katkıyı aslında kendine yapmaktadır.

Çünkü gerçek mutluluk iç barış ve huzurdan gelir, bu da iyilik tohumlarının ekilmesiyle, şefkatle ve merhametle cehaleti, bencilliği, açgözlülüğü yok etmekle gerçekleşir.

Şefkat ve merhameti vitrinlerinden satın alamayız ya da bir yerde üretemeyiz. Bu ancak içsel gelişmeyle okuyarak, akıl ve vicdanımızı çalıştırarak elde edilebilen bir şeydir. Zaten akıl ve vicdan tıpkı vücudumuzun kasları gibi çalıştırılmadığında zayıflar. Bu yüzden Allah biz Müslümanlara ilk emri “oku” demiştir.

Haberin Devamı

Kendinize ne olacağınızı sormaktan önce ne olduğunuzu sorun?

Gerçekten et ve kemikten oluşmuş insanlar mıyız?

Dünyamız gerçek şeylerden mi oluşuyor, yoksa bilinç mi bizi çevreleyen.

Şu an yaşadığınız hikâyenin diğer insanlardan farkı var mı?

Nitekim, gök gürültüsünden önce geldiği için şimşeğin gök gürültüsünün nedeni olduğu sanılır. Halbuki bu ikisinin de nedeni bir başka üçüncü etmen olan bulutlardan elektrik deşarjıdır.

William Shakespear “As you like it” adlı eserinde o şiirsel anlatımıyla şöyle der:

“Tüm dünya bir sahnedir, yalnızca birer oyuncu olan kadınlarla erkeklerin sahneye girip çıktığı. Ve tek bir insanın ömrü boyunca pek çok rol oynadığı”.

Haberin Devamı

Aslında sonsuzluk içinde var olan insan, kendisini tanıyıp huzur ve saadetini yaşayacak ya da bilgi ve idrak yetersizliği nedeniyle geleceğini şartlanmalara bırakmış bir halde, ben bir maddeyim düşüncesiyle et ve kemik batağında mahvolacaktır. Kalpsiz ve vicdansız bir şekilde kin ve öfkeyle büyüyecektir.

Dememiz o ki; Zaten insanla diğer canlılar arasındaki fark, insanların gördüklerinin ardına geçebilmesi kadardır. Zaten yaşamın bizzat kendisi de sürekli öğrenmek ve öğrendiklerini yaşayabilmek içindir.

Sağlıcakla kalın…

Gökyüzünde neler oluyor?

İdeallerinize odaklanmalısınız.

Ay Balık burcunda ilerliyor ve gece saatlerinde koç burcuna geçiş yapıyor. Güneş Neptün’le kavuşum gösteriyor. Kendimize bugün şunu sormalıyız: “Hangi beceriyi en çok geliştirmeliyim ve sürekli uygulamalıyım ki yaşam hedeflerime ulaşayım?” Şimdi ideallerin için yaşamayı ciddiye almanın zamanıdır. Eğitim ve organizasyonlara katılabilir kendinizi geliştirmek adına bazı girişimlerde bulunabilirsiniz. Bugün harekete geçmeye ne dersiniz. Bence hiçbir şey için geç değil.

 

Yazarın Tüm Yazıları