‘Miş gibi’ bir sene

MİT TIR’ları olayının arkasında bir paralel tertip yokmuş gibi yaparsanız...

Haberin Devamı

Başlarda El Kaide lafları gevelenirken o kargonun IŞİD’e gittiği şayiaları sonradan çıkarılmamış, senaryoya IŞİD sonradan eklenmemiş gibi yapmayı da başarırsanız...


Türkiye’yi lanet bir terör örgütüne silah yollamakla suçlamanızın, dünyaya da hiç çekinmeden ispiyonlamanızın önünde engel kalmaz.

Sırf iktidarı kötülemek, dışarıda zora sokmak uğruna ülkenizi terör işbirlikçisi göstermeyi artık umursamazsınız bile.


* * *


MİT TIR’larının yüküyle ilgili iddia ve görüntüler daha önce başka mecralarda yayılıp aleniyet kazanmamış gibi yaparsanız...

Devletin açıklanmasında sakınca bulunan gizli bilgilerini ilk kez Cumhuriyet gazetesi elde etmiş, basarak ilk kez onlar ifşa etmiş görüntüsü ortaya net çıkar.

Hele ki o bilgileri devletin mahreminden tedarik ederek sızdıran değil de onları basan gazeteci köstebekmiş gibi yapmayı da başardınız mı...

Can Dündar’la Erdem Gül’ün casusluk suçundan tutuklanıp müebbetle yargılanmalarına haydi haydi hak verirsiniz.


* * *

Haberin Devamı


MİT Müsteşarı’nın, Süleyman Şah Türbesi konulu kozmik toplantıdaki konuşmaları gizlice kaydedilip sızdırılmamış...

Devletin ulusal güvenliği açısından son derece hassas o ses kaydını yayınlayan Aydınlık gazetesi, ağır ceza mahkemesinde yargılanıp daha yeni beraat etmemiş...

Mahkeme, daha önce zaten alenileştiği için ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini temin ve açıklama’ suçlamasını yersiz bulmamış gibi yaparsanız...

Can Dündar’la Erdem Gül’ün tutukluluğuna itirazların mahkemece sürekli reddedilmesini yerinde bulduğunuzda ne yüzünüz kızarır ne de vicdan sızlaması çekersiniz. Değmeyin kafa konforunuza...


* * *


Diyarbakır, Şırnak ve Mardin’e bağlı 12 ilçede sokaklara kurulan barikatların, kazılan hendek ve tünellerin arkasında, gözünü kırpmadan adam öldüren/ölüme yollayan bir terör örgütü yokmuş gibi yaparsanız...

Artık DTK, HDP ve Kandil’deki PKK elebaşları gibi düşünmeniz doğaldır. Buralarda halkın kendi kendine silahlandığını ve ‘özyönetim’ hakkını elde etmek için ‘özsavunma’ yaptığını, demokratik hakları verilmediği için meşru bir direniş sergilediğini söylemekten utanmaz, sıkılmazsınız.

Öyle ya, PKK yığmadıysa o silahları, gökten mi yağdı, zembille mi indi, tabii ki ev yapımı, tabii ki halk imalatı diyeceksiniz.


* * *

Haberin Devamı


Silaha, teröre başvurmak demokratik bir mücadele yöntemiymiş, böyle de hak aranabilirmiş gibi yapmaya bir kere başlarsanız...

Pekâlâ PKK’yı acımasız ve kanlı bir şiddet canavarı değil de Türkiye’yi demokratikleştirmek ve özgürleştirmek için kelle koltukta büyük kahramanlıklar sergileyen şanlı bir fedai teşkilatı olarak kabul etmeniz mümkündür.


* * *


PKK, demokrasimizin zaaflarından yararlanmıyor, eksikliklerini istismar etmiyor, düşünce ve ifade hürriyetinin önündeki blokajları bahane etmiyormuş gibi yaparsanız...

‘Özyönetim’ ve ‘özerklik’ tartışmalarının PKK’nın elinden alınıp siyasal zemine taşınma çabalarını, bölücülük ve ayrılıkçılık siyasallaşıyor diye çok büyük suç, tehdit ve tehlike sayarsanız ...

Bölücü ve ayrılıkçı fikirlerin siyasallaşmasını önleyeyim derken silahlanmasını savunanların ekmeğine yağ sürdüğünüzün farkına bile varmazsınız.


* * *

Haberin Devamı


IŞİD’le mücadele için Türkiye’yle ittifak kuran Arap Birliği ülkeleri, Türkiye’nin IŞİD’e karşı Musul’da asker bulundurmasını ‘Arap ulusal güvenliği’ne bir tehdit saymamış gibi yaparsanız...

Müslümanların kavmiyetçiliği aşıp ümmet olmayı başardığına, İslam dünyasının iç ihtilaflarını ve çıkar çatışmalarını geride bırakıp ortak düşmana karşı birleşebildiğine ve ‘Teröre Karşı İslam İttifakı’nı pratiğe dökmenin işten bile olmadığına peşin peşin inanırsınız. Kim ne diyebilir?


* * *


7 Haziran seçimleri hiç olmamış gibi yaparsanız...

Yüzde 49 buçukluk çoğunluğun, 1 Kasım’da, kullandığı iktidar dili ve tavrında hiçbir kusur ve hata bulmadığı için koşa koşa AK Parti’ye oy verdiğini teslim etmenize hiçbir mani kalmaz. Var mı bundan âlâsı...


* * *

Haberin Devamı


Gerçeğin işimize gelmeyen tarafına hangimiz kapamıyor ki gözünü? ‘Miş gibi’ geçti koca sene, hadi darısı yenisinin başına.

Yazarın Tüm Yazıları