Davutoğlu kendisiyle baş başa kaldığında

*
Mesela şöyle diyor mudur: “Acaba ben yeterli değil miyim de Cumhurbaşkanı kendini miting meydanlarına atıyor? Bu iş benim işim değil mi? Neden bu işi bana bırakmıyor?”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Demirtaş’a vuruyorum, Kılıçdaroğlu’na vuruyorum, Bahçeli’ye vuruyorum. Benim vuruşlarım tenekeden tayyare mi ki Cumhurbaşkanı ‘öyle vurulmaz, böyle vurulur’ der gibi aynı isimlere vurdukça vuruyor?”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Düşman tükendi ama buna rağmen iki ayrı koldan devlet imkânlı, uçaklı, helikopterli, askerli, polisli, valili vuruşlar yapıyoruz... Bu durum karşımızdakileri mağdur durumuna düşürmez mi?”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Keşke bağlama çalmayı öğrenseydim, keşke katıldığım bir televizyon programında on sekiz dilde ayrı türküyü havalandırsaydım, keşke sesim güzel olsaydı”.
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Ben de bağırıyorum, ben de haykırıyorum, ben de destansı çıkışlar yapıyorum ama O’nun kadar etkili olamıyorum. Neden? Neden Allah’ım neden?”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Üç gün içinde aynı ilde hem ben, hem Cumhurbaşkanı miting yapınca ahalinin yorulması kaçınılmaz oluyor... Bizim mitingler bu yüzden cılız geçiyor. Bari illeri paylaşsaydık”.
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Keşke Cumhurbaşkanımız ettiği yemine sadık kalsa ve tarafsız olsaydı da böyle fiili bir eşbaşkanlık durumu olmasaydı”.
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Bizim Cumhurbaşkanı tam bir dominant amca... Bu yüzdendir Yıldırım Akbulut algısından bile geriye düşüşüm...”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Geçenlerde TRT’nin altyazısında ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Erdoğan açılış yapıyor’ yazdılar ve bunu kimse yadırgamadı. Zaten Ahmet Hoca kim ki?”
*
Mesela şöyle diyor mudur: “İnşallah HDP barajı aşar”.
*
Mesela şöyle diyor mudur: “Tam miting meydanlarında bir espri yapacağım... Bakıyorum bizim Cumhurbaşkanı o espriyi çoktan yapıvermiş... Bu durumda bana yapacak espri kalmıyor. Demirtaş’ın da benim gibi bir Erdoğan’ı olsaydı... O esprileri zor yapardı”.

FETİH YARIŞI

AK PARTİ:

Dün Cumhurbaşkanlı, Başbakanlı bir gösteriye imza attı

MİLLİ İTTİFAK:

Bugün halkı Ayasofya önünde sabah namazı kılmaya çağırdı.
*
Bakalım hangisi daha etkili olacak?

İYİ YAKALAMIŞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle diyor:

“Neden Peygamber Efendimizi değil de Papa’yı örnek gösteriyorsun? Peygamber Efendimizi örnek göstersene”.

Vallaha iyi yakalamış.

Baksanıza:

Bu çıkış karşısında “tıs” bile yok.

SAZ POLEMİĞİ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Selahattin Demirtaş’a şöyle demişti:
“Saz çalıyor, sesi de güzelmiş. Pop star gibi”.
*
Demirtaş’ın yanıtı gecikmedi:
“Ben çaldığımı söyleyebiliyorum, sen de çaldıklarını söyleyebiliyor musun?”
Atalar sözü değil ama yine de doğru bir söz:
Laf işitmek istemiyorsan...
Laf etmeyeceksin.

SEZAİ KARAKOÇ’UN ŞİİRLERİNİ DE OKUMAYIN

KENDİLERİNİ eleştirenlere...
Anında boykot uygulayan hükümet yetkilileri!
Bakın:
Şiirlerini okuduğunuz şair Sezai Karakoç, sizi eleştiren bir makale yazmış.
“Dış politikaları fecaat” diyor.
“AK Parti gözle görülür, elle tutulur bir ilerleme sağlayamadı” diyor.
İslam âlemine açılma politikası başarısızlıkla sonuçlanmıştır” diyor.

*

Madem eleştirene boykot uyguluyorsunuz.
Sezai Karakoç’un şiirlerine de boykot uygulayın.
O şiirleri nutuklarınıza meze yapmaktan vazgeçin.

TIR HABERİ

HABER yalansa...
Neden yalanlamıyorsunuz?
*
Haber doğruysa...
Neden yasaklıyorsunuz?
Haber yalansa...
Neden yandaşlarınız “yaptık, daha da yapacağız” diye mesajlar atıyor.
*
Haber doğruysa...
Yapılan habere neden kızıyorsunuz?
*
Haber doğruysa...
Haberi yapmak neden vatan hainliği oluyor?
*
Haber yalansa...
Neden bir devlet yetkilisi çıkıp da “haber yalan, yapan da hain” demiyor?

TÜSİAD’DAN MUHALEFETİ ELEŞTİRMESİNİ İSTEMEK

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, TÜSİAD üyelerine şöyle seslenmiş:
“Muhalefet asgari ücreti arttıracağını söylüyor. Neden kalkıp da muhalefet partilerine bir laf etmiyorsunuz? Neden muhalefeti eleştirmiyorsunuz? Neden susuyorsunuz?”
*
TÜSİAD üyeleri bu çıkış karşısında “kem küm” edip durmuşlar.
Ben olsam onların yerinde...
Şöyle derdim:
“Vallaha Sayın Başbakanım, biz birkaç kere Tayyip Bey’i hem de yapıcı biçimde eleştirdik, o da bize ‘Ey TÜSİAD, sen kimsin ya’ diye azarladı. Muhalefet de Tayyip Bey gibi yapar, bize ‘Sen kimsin ya’ derse... Kimlik bunalımından intihara sürüklenmek durumunda kalırız. İşte bu nedenle muhalefete bir şey diyemiyoruz”.