Cunda’yı da bozmayın

CUNDA benim için...

Haberin Devamı

Doğal ve tarihi güzellik demek.
Zeytin ve çam ağaçları demek.
Oksijen, temiz hava demek.
Arnavut kaldırımlı, rengarenk çiçeklerle bezeli daracık sokaklar demek.
Hepsi birbirinden güzel cumbalı Rum evleri demek.
Masal diyarından fırlamış gibi rengarenk taş evlerden dönüştürülmüş çok sayıda butik otel demek.
Sahil ve hemen arka sokaktaki restoranlar demek.
Balık ve kabuklu deniz ürünleri demek.
Eşsiz ot ve meze tabakları demek.
Her bir köşede rastlayabileceğiniz kedi cenneti demek.
Yalın sadelik demek.
Ama tüm bunların ötesinde...
Koşturmaktan sıkılan şehir yorgunları için adeta bir ilaç demek.
Huzur demek.
Sakinlik demek.
Dinginlik demek.
Bir nefes arayan bünyelere deva demek.
Ancak...
Uzun bir ara sonrası geçtiğimiz günlerde gittiğim Cunda’da gördüm ki...
O her şeyin sanki hep olduğu gibi durduğu ada, bu kimliğini inkar edercesine bir yapıya bürünmüş.
Düne kadar oturup bir şeyler yiyip içtiğimiz şirin işletmelerin bir kısmı eğlence mekanına dönüşmüş.
Tanıdığım esnafa, “Hayırdır” diye sordum.
Bir dokundum, bin ah işittim!
Meğer bu yaz Cunda’da sessizlik gitmiş, yerine bangır bangır gece hayatı gelmiş.
Huzur için gelenler, aradıkları huzuru bulamamış.
O sükunet yerini gürültü kirliliğine bırakmış.
Diyorlar ki:
“Eğlence isteyenler Bodrum’a, Çeşme’ye, Alaçatı’ya gitsin.
Ege lezzetleri arayanlar Cunda’ya gelsin.
Biz gastronomimizle var olmaya devam etmek istiyoruz.
Kulakları zorlayan müzik yerine, bir yandan yemeğini yiyip, bir yandan bir şeyler içilirken şen kahkahalar yükselsin istiyoruz.”
Aynı fikirdeyim.

///

Haberin Devamı

Kadınların sesiydi

KAZETE...
Bilmeyenler için açıklayayım:
Türkiye’nin en uzun süreli (tam 26 yıl) kadın hakları gazetesiydi.
‘Özgür kadının sesi’ sloganıyla, 7 Ekim 1997’de, 2 ayda bir çıkan bağımsız bir alternatif kadın gazetesi olarak yayımlanmaya başladı.
10 yıl sonra aylığa döndü.
Tabloid boyda, 4 sayfası renkli olmak üzere 24 sayfaydı.
Kadınların renk, dil, din, ırk, engelli ve etnik durumlarına bakılmaksızın yaşamın her alanında eşit temsilini savundu.
Ekim 2016’da ekonomik koşullara yenik düştü, basılı yayınına son verdi.
O tarihten itibaren yoluna dijital ortamda (www.kazete.com.tr) devam etti.
Duydum ki, Kazete’nin internet sitesi de yine ekonomik koşullar nedeniyle geçtiğimiz günlerde yayın hayatından çekilmek zorunda kalmış.
Kurucusu ve imtiyaz sahibi Berrin Gürçay Dilekçi’yi, tüm olumsuzluklara rağmen, kadınların sesini duyurabilmek için verdiği mücadeleden dolayı kutluyorum.
Keşke yaşatabilseydik!

///

Haberin Devamı

Şirince’ye BM onuru

BİRLEŞMİŞ Milletler Dünya Turizm Örgütü, İzmir Selçuk’a bağlı Şirince’yi, ‘dünyanın en iyi turizm köyü’ seçmiş.
Şirince’yi Türkiye’de bilmeyen yoktu.
Artık dünyada da duymayan kalmayacak.
Turizm yoğundu, daha da yoğun olacak.
Esnafından turizmcisine herkes kazanacak.
Şirinceliler, BM Dünya Turizm Örgütü’nün kararının kendilerini çok sevindirdiğini ancak bunu geç kalmış bir hediye olarak gördüklerini dile getirmişler.
Bence de çok haklılar.

///

Marka yüzünü buldu

İZMİR’de 1997 yılında kurulan, günümüzde yurtiçinin yanı sıra 5 ülkede 62 konsept mağaza ve jimmykey.com e-ticaret sitesi ile moda dünyasında adından söz ettiren Jimmy Key, 2023-2024 sonbahar-kış sezonuna iddialı kreasyonları ve güçlü tema hikâyeleriyle giriş yapmaya hazırlanıyormuş.
Firma, ilk marka yüzü olarak ünlü oyuncu Yasemin Kay Allen’le anlaşmış.
Allen, geçtiğimiz günlerde marka için objektif karşısına geçmiş ve nefes kesen güzelliğiyle birbirinden etkileyici pozlar vermiş.
Fotoğraf ve video çekimleri tamamlanarak afişler İzmir ve İstanbul’daki billboardlarda yerlerini almaya başlamış.
Mavi, camel, lacivert ve silver birlikteliğinin kullanıldığı ‘apres ski’ (kayaktan sonra) temasında soğuk kış ruhu hem renklere, hem de desenlere yansımış.
Üretim süreçlerinde çevreyi koruyan, az su ve enerji tüketimini temel alan, insana ve doğaya saygılı tutum sergileyen Jimmy Key’e benden bir teşekkür.

///

Haberin Devamı

600 milyonluk yatırım

KULAĞIMA gelen bilgiye göre, alışveriş, kültür-sanat ve eğlenceyi tek çatı altında sunan, içinde Ramada Otel’in de bulunduğu Novada Outlet Muğla, 2024’ün üçüncü çeyreğinde ziyaretçileriyle buluşacakmış.
Aksoy Grup tarafından Yatağan’da inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam eden projenin yatırım maliyeti yaklaşık 600 milyon TL imiş.
Aksoy Grup, projede, isim hakkı sahibi Turkmall’un yanı sıra konsept geliştirme ve kiralama süreçlerinde MallMark’la işbirliğiy yapıyormuş.
Şimdiden hayırlı olsun!

///

Cironun yüzde 4’ü Ar-Ge’ye

TÜRKİYE’nin önde gelen üreticilerinden Erkunt Traktör, her yıl cirosunun yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye ayırıyormuş.
Böylece; verimli, tasarruflu, teknolojik özelliklerle donatılmış modelleri çiftçilere sunabiliyormuş.
Erkunt yıllık 18 bin adet traktör üretiminin yanında, traktörler için ön aks, hidrolik kaldırıcı, kabin, transmisyon ve motor üretimi de gerçekleştiriyormuş.
Ege Bölgesi’ne ayrı bir önem veren firma, 2007’de ArmaTrac markasıyla başladığı ihracatta da 35 ülkeye ulaşmayı başarmış.
Yüzde 100 yerli ve milli markalarımızın artması dileğiyle...

///

Haberin Devamı

Manisa’dan dünyaya

ÖĞRENDİĞİME göre, temelleri 1965’te merhum Özer Kayın tarafından atılan Çelsan Ziraat Aletleri A.Ş., Manisa ve Muradiye OSB’deki fabrikalarında tarım makineleri sektörüne yönelik üretimleriyle dünyada ilk 5 firma arasına adını yazdırmış.
Bir atölyeden başlayan üretim yolculuğuna bugün 400 personelle devam eden firma, 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyormuş.
Ülkemizde ise kendi alanındaki pazar payının yüzde 90’ına sahipmiş.
Tarım makinelerinin toprağa değen yedek parçaları olan pulluk, disk ve toprak havalandırma ekipmanı gibi 4 bin farklı ürünü endüstri 4.0 prensiplerine uygun olarak yüksek teknolojiyle üreten firma, bölgede yeni fabrika alanı için arsa yatırımlarlarına da devam ediyormuş.
Daha önce de yazdığım gibi, ekonominin çarklarının nispeten yavaşladığı günümüz ortamında bu yatırım iştahı tüm firmalarımıza örnek olsun.

Yazarın Tüm Yazıları