Yaşananlar

Haberin Devamı

Terim ve hurafe

Emniyet Müdürü Natık Canca, Cimbom'un maçlarını izlerken, bazı uğurları olduğunu söylemişti.

Misal; küs işaretinde olduğu türden parmaklarını üstüste getirme, gol attıkça birine klimayı yumruklatma veya ayaklarını çapraz yaparak oturma gibi...

Benim köşede çıkan bu uğur hikayesinin daha mürekkebi kurumadan Fatih Terim'den cevap geldi. Tabi, cevap direkt Canca'ya değil... Dolaylı yoldan Canca'yı da ilgilendiren bir cevap... Şöyle diyor Terim;

‘‘Uğura inanmıyorum. Allah'a inanan insanlar uğura inanmaya ihtiyaç duymaz. Bunlar kolay şeylerin arkasına sığınan kişilerin hurafeleridir.’’

Ettiği laf bu...

Ama, sizce söylediği doğru mu?..

Bence değil...

Bakalım uğuruyla Cimbom'a şans getiren Canca bu işe ne diyecek?..

Neden paket ?

Bu köşede, ‘‘Hasta yatar, SSK batar’’ başlıklı yazıda, bir SSK emeklisinin başına gelenlerden bahsetmiştim. Olayı kısaca hatırlatıp, gelişmelere sonra geçeyim.

Necdet Akpınarlı adındaki emekli, anjiyo için SSK'dan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedilmişti. Hastanede hiç yatmadığı halde, eline üç gün yattığını gösteren bir evrak tutuşturulmuştu. Bizde, ‘‘Ne oluyor?’’ deyip SSK'yı uyarmıştık.

PAKET PROGRAM

Mesele sonradan anlaşıldı. SSK ile fakülte arasında bir paket program anlaşması varmış. Anjiyo, isterse milyarlarca lira tutsun, fakülte, SSK'dan fiks mönü üzerinden fiyat alıyormuş. Turizmdeki herşey dahil sistemi gibi birşey... Yani; istediğin kadar ye, iç, yan gel yat, fiyat aynı fiyat...

Habere önce fakülte başhekimi Prof. Dr. F. Fevzi Ersoy'dan yazılı bir açıklama geldi. Sonra Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Baykara telefonla arayıp cevap verdi.

Söylenen şuydu; SSK kazıklanmıyor... Ancaaaak, düzenlenen belgede bu izlenim yaratılmıştı bir kere... Çünkü, hastanın itirazı ‘‘Yatış’’ ve ‘‘Çıkış’’ tarihlerine idi... Hasta, ‘‘Ben yatmadım’’ derken haklıydı. Fakülte ise, ‘‘Tamam yatmadı ama, o ibareler hastanın yatışını değil, fakülteye giriş ve çıkışını gösteriyor’’ diyordu. Kısaca, tüm sorun, kafaları karıştıran o, ‘‘Yatış’’ ibaresindeydi. Şimdi, yeni evraklarda bu karışıklık giderilecek. ‘‘Yatış’’ yerine, ‘‘Giriş’’ yazılacak. Dekan söz verdi.

ZARAR ETMİŞ

Ancaaak, yine de benim kafama takılan birşeyler var. Neden, ‘‘Anjiyo ne tuttu, ver faturanı, al paranı’’ değilde, paket program?.. Fakülte başhekiminin geçtiği belgeye göre, 486 milyonluk masrafa karşılık SSK'dan istenen 138 milyondu. Yani, bu durumda, fakülte zarar etmişti. Ve, bu hep böyle yapılıyordu. İyi ama niçin?.. Fakülte döner sermaye ile çalışıyor. Orada çalışanlar da bu sistemden pay alıyor. Fakülte zarar ediyorsa, alacakları pay da azalmıyor mu?..

Ayrıca, bu ikili anlaşma, şu soruyu da akla getiriyor. Acaba, devletin iki kurumu arasında güven bunalımı mı var?..

Eğer yoksa, paket işi de ne oluyor?

Hedef Sanat

Hüseyİn Demirtaş, yine bomba gibi etkinliklere imza atmaya hazırlanıyor. Sezen Aksu'dan Nilüfer'e, Ali Poyrazoğlu'ndan Yılmaz Erdoğan'a öyle bir program silsilesi hazırlamış ki, harika...

GERİ DÖNÜYOR

Anlayacağınız, Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu, anlı şanlı günlerine geri dönüyor.

Uykudan uyanıyor.

Sevgili Hüseyin'e de o yakışır...

Bakın, bana gönderdiği faksta ne diyor;

‘‘Sanat devlerini ağırlamaya devam edecek olan Hedef Sanat, 2000 sezonuna da coşku, duygu, heyecan, hüzün, kahkaha seli yaşatacak.’’

YÜZDE 25 İNDİRİM

Bir de müjde var faksında... Dernek, vakıf, oda ve sendikalara toplu bilet alımında yüzde 25 indirim.

Hüseyin, şirketin adını boyuna Hedef Sanat koymamış... Daha işin başında belirlemiş hedefini...

Ünlü sözler

‘‘Aynı pencereden dışarı bakan iki adamdan biri sokaktaki çamuru, diğeri ise gökteki yıldızları görür.’’

Frederick Langbridge

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları