Yandaşa neden kızıyorsunuz?..

Yok efendim o niye program yapıyor...

Yok efendim beriki neden o kadar para alıyor...

Bu konuyla ilgili köşe yazıları yazılıyor, mecliste soru önergeleri veriliyor.

Gülüyorum bu tartışmalara...

Neden mi?

Çünkü TRT tam da böyle bir çiftliktir arkadaşlar ve 20 yıldır aynı şeyi tartışırız hep.

Her dönem iktidara yakın bazı gazeteciler TRT’ye program yapar, bu durum iktidara muhalif gazeteciler tarafından “kaç lira alıyorlar” diye gündeme getirilir.

Genellikle de hiç iktidar olamadıkları için bir CHP milletvekili tarafından soru önergesiyle Meclis’e taşınır...

Bu 20 yıldır değişmez.

İbrahim Şahin döneminde de değişmedi; hayatlarında kamera görmemiş adamlar dizi yapımcısı oldu, Ergun’lar, Fehmi’ler, Emre’ler, Mümtazer’ler, iktidar yanlısı
gazeteciler program yaptı, kurulan yeni kanallar için kadrolar hep yandaş medyadan tercih edildi...

İyi de bunda şaşılacak ne var?

20 yıldır çark aynı şekilde dönüyor.

Şenol Demiröz döneminde farklı mıydı?..

Hadi Şenol Bey (2004-2005) az kaldı genel müdürlükte, AK Parti öncesinde Yücel Yener döneminde (1997-2003) Anasol-D hükümetine, sonra da Ecevit hükümetine yakın hangi ‘yandaş gazeteciler’ program yaptı TRT’ye?

Sakın bugün “kaç lira alıyorlar” diye soranlar olmasın?..

Tansu Çiller’in genel müdürü Tayfun Akgüner döneminde (1993-1996), yolsuzluklar, kayırmalar, yakın gazetecileri kollamalar ayyuka çıkmıştı.

Bugün TRT’de ne yaşanıyorsa aynısı yıllarca yaşandı TRT’de...

Şahin döneminde hayatında kamera görmemiş adamlar dizi yapımcısı oldu diyoruz, peki rahmetli Osman Yağmurdereli neydi?

Şarkıcı!

Ama hepimiz biliyoruz ki; ilk dizisi İz Peşinde’yi 1989’da büyük yapımcı olduğu için değil, dönemin iktidarı Turgut Özal-Yıldırım Akbulut’a yakın olduğu için TRT’ye yaptı...

Bu yüzden bugünkü TRT’ye neden kızıyorsunuz arkadaşlar ‘yandaşlar program yapıyor’ diye...

Emin olun yarın CHP iktidara gelirse, bugün kızanlar TRT’ye program yapmaya başlayacak...

MHP iktidara gelirse, TRT’nin en iyi programcıları MHP yandaşları olacak.

Aynı tas aynı hamam...

Tam da bu yüzden yıllardır yırtınıyoruz işte TRT özerk olsun diye...

Kadirizm’in 41 yılı...

Türkler’de ve İslam’da 40 sayısının özel bir yeri vardır.

İnsan 40 yaşında olgunlaşır...

Kadında hamilelik 40 hafta sürer...

Hz. Muhammed, 40 yaşında peygamber olmuştur...

Nuh tufanının 40 gün sürdüğüne, Tanrı’nın Adem’in çamurunu 40 gün yoğurduğuna inanılır...

Doğumun da, ölümün de 40’ının çıkması önemlidir...

Bu yüzden 40’la ilgili çok deyim de vardır;

Kırk dereden su getirmek...

Kırk yılın başı...

Kırk katır mı, kırk satır mı...

Kırk yıllık dost...

Bir de 41 kere maşallah var...

Onu da bugünlerde Kadir İnanır’a söylüyoruz.

Bu önemli sayıya ulaştığı, sanat hayatında 40’ı devirdiği için...

Not 1: Kadir İnanır’ın 41. sanat yılı yarın akşam İstanbul Ataköy Hotel’de kutlanacak.

Not 2: Magazin Gazetecileri Derneği’nin sanatçılara maddi-manevi sahip çıkmasının ilk adımı olacakmış bu, tebrikler...

NOT

Cumartesi akşamı dünyayla birlikte Türkiye de ışıkları bir saatliğine söndürdü.

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için... Boğaziçi Köprüsü’nde bile ışıklar söndü, pek çok büyük şirket bu eyleme katıldı.

Bu vesileyle Çiçek Pasajı’nda düzenlenen organizasyonu da Tekirdağ Rakı’nın yaptığını yazayım, geçen gün yanlışlıkla Yeni Rakı’ya mâl etmiştim bu organizasyonu.