Uzaydaki hüzün...

Bekir COŞKUN

Mars'ın ıssız kayalığındaki küçük ‘‘Kaşif''i hüzünle izliyorum...

Konserve kutularından ve telefon tellerinden yaptığımız çocukluğumuzun oyuncak arabalarına benziyor... Uzunluğu 65, genişliği 48 santimetre, 10 kilo ağırlığı, altı tekerleği var...

Babamın eski piposunun sapını üstüne bağlayıp, parlak gazoz kapaklarını tellerin ucuna geçirdiğimizde, bizim oyuncak arabalarımız da böyle bir şeydi...

NASA yetkilileri Pathfinder'ın (Kaşif) saniyede ancak bir santim ilerleyebileceğini söylüyorlar...

O ıssız kayalıkların arasında yapayalnız, öyle duruyor...

Çocuklaşıp, dudaklarımı huni gibi öne uzatıp ‘‘Vuuuu....'' diye ittiresim geliyor...

*

İnsanlık; 400 milyon kilometre uzakta, atmosferindeki demiroksit fazlalığından kızıl gözüken Mars'ın esrarengiz kayalıklarına kadar ulaştı...

Küçük ‘‘Kaşif'' orada insanoğlunun aklı-azmi ve çabasıyla var... Yüzlerce yıldır, her ulustan binlerce bilim adamının gıdım gıdım çaba ve buluşları, sanki o minik oyuncağa yüklenip Mars'a gönderildi...

Onun için başarı ve sevinci tüm uygar uluslar paylaşıyorlar...

Öyle bakarken düşünmez misiniz:

Bizim payımız ne kadar?..

*

Payımıza ne düşüyor?..

Bunu sormalısınız...

Teknik okullarımızı kapatıp, meslek okullarına kilit vurup, imam-hatip ve Kuran kurslarını binlerce çoğaltanlara sormalısınız...

Bu ülkeye matbaayı sokmayan, ilk rasathaneye saldırıp yıkan, ama hâlâ iktidarları paylaşan o softalara sormalısınız...

Çağdaş okulların kırık camına kuruş vermeyip, altı saatte bir cami yaptırmaya trilyonlar akıtan halkımıza sorun...

Soru çok...

Yine bu günlerde sormalısınız:

Sekiz yıllık temel eğitime karşı çıkanlara... Yeni kurulan hükümet içinde bile hâlâ kıvırıp, kara yobazlara şirin gözükmek için bahaneler arayanlara sormalısınız...

Mars'ın ıssız kayalıklarındaki küçük ‘‘Kaşif'' için tüm insanlık sevinip-övünürken, payımıza ne düşüyor...

*

Payımızda hüzün var...

Mars'ın ıssız kayalığındaki küçük ‘‘Kaşif''e öyle buruk-hüzünlü-kırık bakıyorum...

Sanki ‘‘Vuuuu...'' yapıp ittiresim geliyor...