"Yaşamınızı sınırlayan, engelleyen, siz fark etmeden sizin olan düşünce kalıplarınızın farkına varıp bunların yerine, gücünüze güç katan ve bilinçle sizin olan aydınlığı koyabilirsiniz. Yaşamınızda arzu ettiğiniz her şeyi gerçekleştirilebilir, hastalıksız yaşayabilir, yaşlanma sürecini tersine çevirebilirsiniz. Korku, kaygı, öfke, suçluluk gibi duygu kalıplarınızı bir kenara bırakıp, evrensel sevinci hissetmek istiyorsanız Kuantum Düşünce’yle tanışmanızın zamanı geldi." Mademki bu kadar iddialısınız, o halde tanışalım, Bakü 1959 doğumlu, Rus kökenli Azeri kardeşimiz Nathalie Zayoud. Maşallah, uzmanlık dallarınızın ucu bucağı yok. Budizm, astronomi, uzay bilimleri, insan beyni ve evrenin yapısı ve işleyişi, evrensel enerji, DNA kodları ve deşifre yöntemleri, DNA aktivasyonu, kristal ve minarellerle terapi, Neo-Şamanizm... Vay, vay, benim de aklım şaştı! Sizin gibi bir deryanın buralarda ne işi var? Şu anda ya NASA’da, ya da Rosaviakosmos’ta olmalıydınız. Her neyse... Güzel Türkçenizle, şu her derde deva "Kuantum Terapi"yi bizim anlayacağımız dille anlatır mısınız lütfen? Ben dahil, hepimiz

çıt çıkarmadan, soru bile sormadan sizi dinleyeceğiz. (Not: Sakın ola, hemen havaya girip klasik tıp bilimine dirsek çevirmeyelim.)
Sözünü ettiğiniz Kuantum Düşünce tekniği nedir, hastalıkların bu teknikle yok edilebileceğinden bahsediyorsunuz.- Önce şunu bilelim, hayata dair ne varsa, hepsi beynimizde programlanıyor. Ruslar, Kuantum Düşünce konusunda yıllardır çok büyük çalışmalar yapıyor. Bence insanoğlunu çözdüler, birçok hastalığın çaresini buldular, ömrü de uzattılar. Kuantum Düşünce, evrenin temel enerjilerini etkileyecek kadar yüksek nitelikli bir düşünme biçimi. Bu tekniği sağlık alanında kullanıyoruz. Belki daha da önemli tarafı, birçok hastalığı yok edebilmesi. Ben bilimsel tıp eğitimi almış biriyim, aksi olsa önce ben inanmam. Bu yolla kanseri, kısırlığı, obezliği, sigara bırakmayı kökünden halletmiş, tıp profesörü dahil çok hasta var. Beynimizde de, bilgisayarda olduğu gibi birçok dosya var. Benim yaptığım, istenmeyen dosyaları bulup silmek ve yeniden kodlamak.
Ne hipnoz yapıyorum, ne bir cihaz, ilaç kullanıyorum. Kuantum Terapi yöntemiyle ellerle de şifa verilebilir. Çok hafif bir dokunuşla bedenin kendi kendini iyileştirmesini önemli ölçüde hızlandırabilirsiniz. Ayrıca bu dokunuşlarla, ağrı ve şişlikler azaltılıp, salgı bezleri dengeleniyor. Sizi bir olay daha anlatayım. Annenizin karnındayken, onun hafızasındaki bütün bilgiler kandaki moleküllerle size de geçiyor. Hamilelik sırasında Mozart mı dinledi, sürekli babanızla kavga mı etti, akrabalardan biri mi öldü mü, hepsi. Çocuk müzisyen olursa da sebebi bu, kavgacı, hırçın olursa da bu yüzden. İşte bu dosyayı bulup silince, o gibi korkular ortadan kalkıyor.
Astronotlara ’İlaçsız tedavi’ eğitimi verdim- Ben insanın "barkod"unu okuyorum. Önce çok iyi konsantre oluyorum, sonrasında büyük bir boşluk. Algı gücüm çok büyüyor, karşımdakiyle aramda hiçbir duvar kalmıyor. Aslında bu yetenek herkeste var. Bazılarında daha erken, bazılarında daha sonra ortaya çıkıyor. Beni annem 5 yaşımda keşfetti. Bir hamile komşumuz vardı; karnına dokunup "Kızın olacak" dedim, öyle oldu. 1984’te Bakü Tıp Fakültesi Jinekoloji Bölümü’nü bitirdim. 3 sene mecburi hizmetten sonra Moskova Genetik Fizik Araştırmaları Enstitüsü’ne girdim. 1990’da, Rus Bilim Akademisi Başkan Yardımcısı Ordinaryüs Profesör Valeriy Yurdanov’un yanına girdim. "Aura-Gen Mühendisliği ve Biyolojik Rezonans Enstitüsü"nde de ona asistanlık yaptım. Astronotlara, ilaç kullanmadan hastalıklarını kendi potansiyelleriyle iyileştirmeleri konusunda eğitim veriyorduk. Daha sonra St. Petersburg’da insanın ışık bedeni, beyinsel frekans, telepati, psişik yetenekleri geliştirme, bilinç ve bilinçaltı eğitimi gördüm. Son olarak da, Moskova Sky Zone Bilim Akademisi’ndeki çalışmalarımla, eğitim sertifikası verecek düzeyde uzman oldum.
DNA’NIN NE OLDUĞUNU MARMARİS’TE KEŞFETTİMTürkiye’ye ilk defa 1990’da Yurdavov’la beraber geldim. Ondan sonraki gelişlerinde de yanında oldum. İstanbul’da bazı ünlü işadamları, özellikle bel fıtığı için davet ediyorlardı. Hastaları arasında ünlü siyasetçiler, tıp profesörleri de vardı. 1992’de Türkiye’ye yerleşmeye karar verdim. 2000’de Marmaris’e göçmeye karar verdim. İstanbul’da büyük depremi yaşadığım için çok korkuyordum. Marmaris Söğüt’te deniz kenarındaki bir eve 2 sene kapandım. Ne telefon, ne radyo, ne televizyon, ne gazete var. Gece gündüz, bilinçaltının nasıl çalıştığını çözmeye çalıştım. Sonunda DNA’nın yüzde 3 protein, yüzde 97 enformasyon olan şifresine, ben kendi deney ve yöntemlerimle ulaştım.
Saç dökülmesine karşıMalzeme: 2 tatlı kaşığı petek bal, 1 yemek kaşığı süzme bal, 1 adet bıldırcın yumurtası, 5 damla buğday yağı, 1 tatlı kaşığı keten tohumu, 1 tatlı kaşığı Ginseng ekstresi.
Yapılışı: Malzemenin hepsini iyice karıştırın. Sonra; bu bulamacı 15-20 dakikalık masajla kök diplerine yedirin. Sonra üstüne streç film, onun üstüne de havlu sarıp 1,5 saat sıcak tutun.
Selülit için mucize karışımMalzeme: 1 şişe portakal yağı, 1 şişe kekik yağı, 1 şişe susam yağı, 1 şişe okaliptüs yağı, 1 şişe limon yağı, 1 şişe gül yağı, 1 şişe karanfil yağı, 1 şişe tarçın yağı veya 1 silme tatlı kaşığı toz tarçın.
Yapılışı: Malzemenin hepsini karıştırıp selülitli bölgeye masajla iyice yedirin. Sonra streç filmle sarıp en az 2 saat bekleyin. Bu uygulamanın etkisini daha da arttırmak isterseniz, üstüne spor yapın.
Damardaki kireci temizlemek içinMalzeme: 300 gr sarmısak, 300 gr saf alkol.
Yapılışı: Sarmısakları bütün halinde havanda dövün. Sarmısakları asla bıçakla kesmeyin, çünkü kimyasını bozar. Ezilmiş sarımsağı, saf alkolle iyice karıştırın. Sonra bu karışımı 20 gün hiç ışık görmeyen bir yerde tutun. Zaman dolunca, her sabah aç karnına bir tatlı kaşığı için. Üzerine de bir bardak süt için. Bu kürü senede bir kere yaparsanız, vücudunuzdaki bütün damarların çeperlerini temizlemiş olursunuz. Hem kolesterolünüz düşer, hem de damar sertliğinden korunmuş olursunuz. İnanmayanlar, kür öncesi ve sonrası kan tahlili yaptırıp gerçeği görebilir.
Rusların gençlik iksiri2 kilo yulaf sapını, kaynar suyla doldurulmuş bir küvete atın. Buhar bitip, su ılınıp sarımsı hale geldiğinde içine yatın. 40 dakika sonra küvetten çıkıp duş almadan kurulanın. Çünkü, o suyun birikintilerinin en az 4 saat bedende kalması gerekir. Bu banyo, Rusya’da tazelik ve gençlik iksiri olarak bilinir. Stresi azaltır, toksinleri atar, laktik asidin fazlasını alır. Ayrıca, antioksidan etkisi vardır.
Şifa veren taşlarTopaz: Kalbi güçlendirir, sinirleri yatıştırır, konsantrasyonu sağlar.
Necef: Kendine güvenmeyi sağlar, kalbi güçlendirir ve kanın koyulaşmasını önler.
Firuze: Olumsuz şeyleri olumluya çevirir. Ayrıca, boyun ve boğaz ağrılarına yararlıdır.
Mavi Topaz: Düşünme yeteneğini geliştirir. Diş ve boyun ağrılarına iyi gelir.
Agat: Tansiyon dengeleyicidir. Üriner sistemin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Lenflerin sirkülasyonunu rahatlatır.
Akuamarin: Güven, denge ve ahenk sembolüdür. Solunum problemleriyle savaşır. Hafızayı güçlendirir.
Ametist: Pozitif enerji verir, beyin gücünü yükseltir. Kan temizleyicidir.
Jasper: Sindirim sistemine iyi gelir. Karaciğeri güçlendirir.
Kaplan Gözü: Sinirsel spazmları ve baş ağrılarını hafifletir. Sindirim üzerine çok etkilidir.
Kuvars Kristali: Vücudumuzdaki zihinsel, bedensel ve ruhsal düzeyimizi arttırıcı enerji üretir.
Mavi Kuvars: Tiroit ve metabolizma dengeleri üzerinde güçlendiricidir. Öksürüğü azaltıp ateş düşürür. Cinsel problemlere iyi gelir.
Ünlü politikacı, rektör ve işadamları hastamız
Prof. Dr. Murat Emre, Konya Ereğli'sinin büyük toprak sahiplerinden Şekure-İsmet Emre çiftinin biri mühendis, üçü tıp doktoru dört oğlunun en küçüğü.
ALZHEİMER'İN BELİRTİLERİ
Bunama ile karıştırmayın
Bunama, unutkanlık, depresyonun bu kadar iç içe olduğunu bilmezdim genç Murat hocayı tanımadan önce.
- Alzheimer'ın başlangıçta en göze çarpan belirtisi unutkanlık olduğu için bunama ile eşanlamda kullanılabiliyor. Depresyon da bunamaya çok benzer bir tablo yaratabilir. Tıpta ‘‘Demans’’ denilen bunama kesinlikle yaşlılığın doğal bir sonucu değildir, her yaşlanan bunamaz. Her unutkanım diyen de bunama hastası değildir. Unutkanlık bir şikayet, bunama bir şikayetler topluluğu, Alzheimer ise bunamanın sık sebebi olan bir hastalıktır. Hatırlama güçlüğü ve entelektüel yeteneklerin kaybı başlangıçta çok hafif olursa hastalığı kendisi ve yakınları fark etmeyebilir. Aynı soruyu 10 dakika içinde beş-altı kere sormak, aynı şeyi 20 dakika içinde üç-beş kez tekrar etmek bazı belirtilerdir. Alzheimer beyin hücrelerini yavaş ve ilerleyici bir şekilde harap eden bir hastalıktır. Bulaşıcı değildir; genel sağlığın bütünüyle bozulmasına yol açan geri dönüşü olmayan, genellikle 8-10 yıl süren bir hastalıktır. Hastada bu süre içinde ajitasyon, agresyon, huzursuzluklar olabilir. Olmayan şeyleri görebilir, gündüz gece ritmi tam tersine dönebilir. Günlük yaşamda önce basit şeyleri unuturken sonraları temel ihtiyaçlarını göremeyebilir. Mesela para hesaplarını yapamaz, giysilerini kendi seçemez. Hastalığın sonuna doğru idrarını, dışkısını tutamama başlar, hiçbir ihtiyacını karşılayamadığı için tam bakıma ihtiyacı olur. Hastalığın sürdüğü 8-10 yıl süresince kişinin bağışıklık sistemi bozulur, boğaz ve akciğer enfeksiyonu riski artar, kilo kaybı olur. Hastanın hafıza, düşünme, konuşma gibi zihinsel işlevlerini etkiler, dalgınlık, ruh hali değişiklikleriyle zaman-mekan algılamasında bozukluklar yaratır. Alzheimer doğrudan öldürücü bir hastalık değil, zihinsel işlevleri yıkarak insanı savunmasız bırakıyor. Giderek hastanın kendine bakımını güçleştirdiği için enfeksiyonlar başlıyor. Alzheimer hastasının kaybı çok kere zatürree gibi akciğer enfeksiyonlarından oluyor.
Alzheimer utanılacak bir şey değil
Kim böylesi bir durumla karşı karşıya hazır olabilir ki? Ateş düştüğü yeri yakar.
- İnsanın zihinsel yetilerini kaybetmesi elbette hoş değil ama, Alzheimerli olmak hayatın sonu değil, utanılacak bir şey hiç değil. O kişi Alzheimer olmuştur, ailesindekiler de öyle olacak diye bir şey yok. Kalp yetmezliği olan, bu hastalığını saklıyor mu; bu da beyin yetmezliği. Hasta zihinsel işlevlerinin tümünü bir anda yitirmez, mutlu insandır. Bu beyin hastalığını durduramıyoruz, geri döndüremiyoruz, ama onlara yardım etmemiz lazım. Hem hasta, hem hasta yakını, kalan zamanı mümkün olduğu kadar en iyi şekilde değerlendirmeli. Bu hastalıkla uzun yıllar ve hálá bir şeyler alınarak yaşanabilir. Asla ümitsizliğe kapılıp gözününüzün önüne en kötü tabloları getirmeyin.
ALZHEİMERLİ ÜNLÜLER
Rita Hayworth
Milyonlar hayranıydı
Hollywood'un en ünlü ve güzel yıldızlarından ‘‘kızıl afet’’ Rita Hayworth, Alzheimer'e yakalandı ve 1987'de 68 yaşında öldü. Hayworth'un kızı, hastalıkla mücadele için birçok kampanya ve gala düzenledi. Rita Hayworth, Çıplak Ayaklı Melekler Kanatlı Olur, Gilda, Şanghaylı Kadın, Dişi Şeytan, Ayrı Masalar, Kordura Kahramanları, Sirk dün-yası ve Maceralar Beldesi filmlerindeki rolleriyle yedinci sanatın ölümsüzleri arasına girdi.
Ronald Reagan
ABD'yi 2 dönem yönetti
İki dönem art arda başkan seçilen Reagan, bugün ABD'nin eski başkanlarından biri olduğunu hatırlamıyor. Eşi Nancy Reagan'ın yardımıyla yaşamını sürdürüyor. Nancy Reagan, kamuoyunun dikkatini Alzheimer hastalığına çekmek için ilerlemiş yaşına rağmen mücadele ediyor.
Iris Murdoch
Edebiyatın anıt ismi
İrlanda asıllı ünlü düşünür ve yazar, İngiliz edebiyatının 20'nci yüzyıldaki en önemli isimlerinden biri kabul ediliyor. Şubat 1999'da 79 yaşında yaşama veda eden Murdoch'un beyni, tıbbi araştırmalarda kullanılması için bağışlandı. Arkasında 26 roman, birçok öykü ve felsefe kitabı bırakan yazar, Alzheimer'in ilk devrelerinde hastalığı ‘‘Çok, çok kötü ve sessiz bir yer’’ diye tanımlamıştı.
Aaron Copland
Apallaşlar'ın bestecisi
Amerikan folk cazının Brooklyn doğumlu kompozitörü, Alzheimer'e yakalandıktan sonra 90 yaşında öldü.
Copland, çağdaş müziğin Amerika'da yaygınlaşmasında en önemli ve öncü isimlerden biri kabul ediliyor. Bestecilik, orkestra yönetmenliğinin yanı sıra müzik yazılarıyla da öncü olan yazarın Billy The Kid (1938), Rodeo (1942), Appalachian Spring (1944) en önemli eserlerinden.
Sugar Ray Robinson
Unutulmaz boksör
Dünyanın en büyük boksörlerinden biri. Sporun efsane isimlerinden kabul ediliyordu. Orta sıklette beş kez dünya şampiyonu oldu. Alzheimer'e yakalandıktan sonra kalp ve şeker hastalığından öldü.
YARIN: ECEVİT ALZHEİMER DEĞİL