Türkiye’nin Gizli Cenneti... FARALYA

Türkiye’nin Gizli Cenneti... FARALYA

Haberin Devamı

GELDİK yolculuğun son durağına... Yani; Fethiye ve Ölüdeniz’i ardımda bırakarak tırmandığım yeryüzü cenneti Faralya (Uzunyurt) Köyü’ne. Bu arada, son etap cidden o kadar doyurucu, baştan çıkarıcıydı ki, yaz başından beri yaptığım 4000 km’ye, başımdan geçen türlü türlü maceralara, yorgunluğa, uykusuzluğa kısacası her şeye ama her şeye değdi. Ancak, Faralya ve devamındaki Kabak Köyü; hem denizden, hem karadan oldukça uzun ve tadı çıkarılası bir etap. O nedenle bu son bölümü 3 tefrika halinde okuyacaksınız, şimdiden koltuğunuza yaslanın mümkünse fonda hafif bir rüzgar hışırtısına, dalga sesi ekleyin.
Aslında yolculuk epey zorlu başladı. Önce tam Ölüdeniz’den Faralya’ya tırmanacağım sırada benim küçük Gümüş’üm stop etti. Yolun ortasında kaldık öylece. Nuh diyor, peygamber demiyor. Bir kaç kişinin yardımı ile sağa çektik. Kafamı kaldırdığımda bir de ne göreyim? Yaklaşık 15 yıldır görmediğim, çocukluk arkadaşım Belce’lerin oteli Belcekız’ın önündeyim. Derhal resepsiyona gidildi, durum özetlendi, Belce’nin babası az sonra yanımdaydı. Akü ile ilgili bir problem olabileceğini 1-2 saatimi burada geçirirsem düldülün kendini toparlayacağını söyledi. Ben de bu arada çocukluğumdan beri görmediğim bu güzel oteli görme, Nebi Usta’nın elinden nefis bir öğle yemeği yeme şansı buldum. İki saat sonra arabamın başına gittiğimizde, hiç nazlanmadan çalıştı benimki de yolumuza devam ettik. Babamın dediği doğru sanırım... Dünyanın neresine gidersem gideyim aç kalmama potansiyeli ve şansına doğuştan sahibim.

Haberin Devamı

Faralya’ya doğru...
Turkuaz renkli Ölüdeniz’i ardınızda bırakırken Faralya’ya ulaşmak için iki seçeneğiniz var. Biri, Likya yolu üzerindeki Kelebekler Vadisi’nden yukarıya yürüyerek hatta iplerle asılarak tırmanmak, diğeri de benim yaptığım gibi sakin sakin araba kullanmak. Daha tırmanırken oldukça heyecanlıyım, çünkü beni Faralya’da uzun zamandır merak ettiğim; dünya vatandaşı, 7 dil bilen Ghislain ve Türk ortağı Ayşegül tarafından 4 yıl önce açılan egzantrik bir huzur oteli bekliyor: Villa Mandarin. Gümüş tekrar stop etmesin diye dualarla gidilen yaklaşık 20 dakikalık yolculuktan sonra denizden 2000 metre yükseklikteki Faralya Köyü görünüyor. Yarlara kurulmuş 2 küçük mahalle geçtikten sonra Kars’tan getirilen nefis, ahşap, antika bir kapının önünde duruyorum.

Haberin Devamı

Nev-i şahsına münhasır... Villa Mandarin

Türkiye’nin Gizli Cenneti... FARALYA

Ghislain Sireilles, 32 yıllık tur operatörlüğü işinin sonunda, Türkiye’de unutulmak üzere olan el sanatları, oymacılık, mermercilik ve daha birçok sanatı birleştirip Türkiye’nin değişik bölgelerinden topladığı halılar ve antikalarla bir mekan yaratma düşüncesini 3 yıl önce Mandarin’de gerçekleştirmiş. İstanbul’daki zorlu iş yaşamının yanı sıra; bir dönem çok ünlü bir otel zincirinde üst düzey yöneticilik yapan Ayşegül Nakkaş’ı da ikna ederek Villa Mandarin’i kurmuş. ‘Tripadvisor Travelers’ Choice 2012 en iyi oteller sıralamasında Türkiye sınırlarındaki en iyi 25 otel arasında bulunan otelin 8 adet ferah odasındaki çift kişilik jakuziler, sınırsız özgürlük dikkate alınarak pencere önlerine taşınmış. Sabahları köyden gelen malzemelerle hazırlanan kahvaltı ve yarım pansiyon olması sebebiyle sunulan akşam yemeğindeki dünya lezzetleri ile Fethiye mutfağının harmanı şaşırtıcı düzeyde iyi. İsli balık, karides güveç ve balık çorbası gibi lezzetler yöresel malzemelerle pişirilip Avrupai sunumlarla sofraya taşınıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin Gizli Cenneti... FARALYA

Sonbahar boyunca Ghislain önderliğinde harika Likya yolu yürüyüşleri düzenliyorlar. Villa Mandarin’de konaklamak (Eylül, ekim ve bayram boyunca); 2 kişilik oda + kahvaltı + akşam yemeği dahil 235 Euro.
www.kucukoteller.com.tr/mandarin-otel

Çalışkan taksici denize gönül verince

Türkiye’nin Gizli Cenneti... FARALYA

Villa Mandarin’de konakladığım esnada tanıdım Nail Kaptanı. Denize aşık, çalışkan, bölgeyi, tüm koyları ve tarihini avucunun içi gibi bilen bilge bir denizci. Taksicilik yaptığı yıllarda deniz aşkı galip gelmiş ve tüm brövelerini, ehliyetini alıp kaptanlığa başlamış. Villa Mandarin; konuklarından her hangi bir komisyon ücret vs. almadan Nail Kaptan’a yönlendiriyor ve size de ister tam günlük, ister yarım günlük bir tercihle tüm koyların tadını çıkarmak kalıyor.

Haberin Devamı

Yapmadan dönme
• Faralya’dan Kabak’a kadar yürümeden,
• Köyden bal ve adaçayı almadan,
• Faralya’nın bitimi, Kabak Koyu’nun girişindeki uçuruma kurulu Olive Garden’da güneşi batırmadan,
• Köydeki yoga otellerinden birinde eğitime katılmadan,
• Likya yolunun bir bölümünü dahi yürümeden,
• Kabak, Kelebekler Vadisi ve 12 Adaları denizden keşfetmeden DÖNMEYİN!

YARIN: LİKYA YOLU KABAK KOYU

Yazarın Tüm Yazıları