Türk usulü Sevgililer Günü

KUTLANMASI caiz midir, değil midir? Türkiye bir ilke daha imza attı. Batı’da Aziz Valentin Günü olarak bilinen Sevgililer Günü’nü neredeyse Diyanet fetvasıyla kutlayan ilk ülke olduk.

Haberin Devamı

Sevgililer Günü’nün Mevlit Kandili’ne denk gelmesi işleri biraz karıştırdı, ama çok fazla değil. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, “Ne güzel bir tesadüf... Hep birlikte ‘Sevgililer Sevgilisi’nin doğum gününü kutlarız, Mevlit’i çok daha canlı yaşarız hem de ‘Sevgililer Sevgilisi’nden aldığımız sevgiyi kendi sevgililerimize de en güzel şekilde ifade etmiş oluruz” dedi.
Bu yıl 14 Şubat hicri takvimde Hz. Peygamber’in doğum gününe rastladı. Kandil ilk kez Hz. Peygamber’in vefatından 3 yüzyıl sonra Mısır’da kutlanmış ve farklı ritüeller eklenerek tüm İslam coğrafyasına yayılmış.
Sevgililer Günü’nün bizim basındaki geçmişi de çok eski değil. Bu günü ilk kutlayan gazete 1980’li yılların sonunda Cumhuriyet olmuştu, Brüksel’den ilk aşk yazıları yazan da Hadi Uluengin. Kerem Çalışkan Cumhuriyet’te arka sayfayı Sevgililer Günü’ne ayırmış, reklam müdiresi Ayşe Sözeri de basındaki ilk Sevgililer Günü ilanlarını almıştı. Ertesi yıl bütün gazeteler Cumhuriyet’in izinden yürüdüler. 90’lı yıllarda Sabah Gazetesi Sevgililer Günü ilan ekleri verme kararı alınca işler karıştı. O kadar çok ilan gelmişti ki 4 sayfa ek yetmedi, ilanlar ve ekler günlerce sürdü. Türkler bu günü tam anlamamışlardı, ilanların çoğu askerlerin asker arkadaşlarına gönderdikleri sevgi mesajlarıydı.
Türkler belki de doğru anlamışlardı...
* * *
İslami kesime gelince, Zaman Gazetesi’nde Sevgililer Günü diye ortaya çıkan 90’lı yıllarda gazetenin yazarı olan Nevval Sevindi oldu. Herkes Fethullah Hocaefendi ne diyecek diye merak ediyordu. Hocaefendi sevginin güzel bir şey olduğunu söyledi ve Batı’dan ithal ve çıkış noktası bir Hıristiyan azize dayansa da bu özel günün kutlanmasına karşı tavır almadı.
Önceki gün Zaman Gazetesi’nin “Bir Gül Yeter” manşetiyle 14 Şubat Sevgililer Günü “sektörel ilave”si çıktı. Çiçekçiler Derneği Başkanı’nın demecinin yer aldığı ilk sayfada “Bayanların önemli günlerini unutmayın” deniyor, altında da şöyle yazıyordu:
“Hanımlar evlilik yıldönümü, doğum günü gibi özel günlerde çok hassastır. Hatta ilk tanıştığınız günü, evlilik kararı aldığınız günü, nişan gününü bile sorabilirler. Erkekler genelde özel günleri unutmaya meyillidir...”
* * *
Anneler Günü, Sevgililer Günü gibi günlerde toplumların duygusal zekâsı pek çalışmaz. Anne olmayan kadınların, evladını yitirenlerin, sevgilisi olmayan insanların böyle günlerde hassaslaşabileceği unutulur. Sevgi tek bir güne hapsedilir ve alışveriş çarkları gürültüyle döner.
Tavsiyem Sevgililer Günü’nü tüm sevdiklerinizle paylaşmanız ve önce kendinizi sevmeniz. Hatta kendinizi sevindirmeniz. Epeydir her Sevgililer Günü’nde kendime özel bir armağan sunarım. Geçen yıl bir çift küpe almıştım. Babam küpelerimi pek beğenmişti. Sevgililer Günü hediyesi olarak onları kendi kendime aldığımı öğrenince, “İzin ver onları ben almış olayım sana” demişti.
Babam beyin kanaması geçirdi. Bu yıl Sevgililer Günü’nde sevgilimle birlikte onu hastanede ziyarete gittiğimde o küpeleri takacağım. Fark edeceğine eminim.

Yazarın Tüm Yazıları