Türk kahvesi

"TÜRKİYE’nin en önemli ihracat kalemi nedir" diye sorulsa... Herhalde tekstil, otomotiv, televizyon, domates,fındık falan sayılır.

*

Bence, Türk kahvesidir.

*

Neden derseniz...

Çünkü Türk kahvesi, Türkiye’de var olmayan, Türkiye’de yetişmeyen bir ürünün, Türk zekásı tarafından, Türk markasıyla, elálemden alınıp eláleme satıldığı, "dezanvantajın avantaja dönüştürüldüğü" bir ihracat kalemidir... Bizim olmayan bir ürünü, bizimmiş gibi pazarlamaktır.

Elin taşıyla elin kuşunu vurmaktır.

*

Türk kahvesi...

Kültürüyle dünyayı etkileyen Victor Hugo’yu, Moliere’i, Balzac’ı "tiryaki" yapmaktır...

Bach’a, "Ah, ne tatlı, binlerce öpücükten daha tatlı" diye Kahve Kantatı yazdırmaktır.

New York Times’a kapak konusu olmaktır.

ABD’ye transfer olan David Beckham’ı, Türklerin işlettiği Bean Counter’a götürüp, "Kahvenizin çok ünlü olduğunu duydum, denemek istiyorum" dedirtmektir... Metal müzik grubu Megadeth üyelerine, "Türkiye denince aklınıza ne geliyor" sorusunu sorup, "Türk kahvesi" cevabını almaktır.

*

Önceki gün...

Türkiye-Yunanistan doğalgaz boru hattı açıldı. Azerbaycan’dan aldığımız gazı, Yunanistan’a satmaya başladık. Boru uzatılacak, İtalya’ya da bağlanacak. Sırada, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya var.

*

Bakıyorum gazetelere...

Kimi gücümüzden dem vurmuş, kimi "vana elimizde" diye gaz veriyor, kimi de ülkeleri birbirine yakınlaştıracağını söylüyor... Ucuza alacağımızı anlatan da var, "refah, istikrar, köprü ülkeyiz" klişelerini tekrarlayan da.

Hepsi doğru... Ama eksik.

*

Türk kahvesidir bu!

*

Her tarafı tel tel dökülen, "acaba bu ülkede devlet var mı" dedirten Türkiye, yeni bir Türk kahvesi icat etti... Türkiye’de var olmayan, Türkiye’de yetişmeyen bir ürünü, elálemden alıp, eláleme satmayı, "dezavantajını avantaja dönüştürmeyi" başardı... Bizim olmayan bir ürünü, bizimmiş gibi pazarladı. Elin taşıyla elin kuşunu vurdu. Türkiye’yi bağımlı hale getirmeye çalışan Avrupa’yı, gaz tiryakisi haline getirdi.

*

Şaşırtıcı ama...

Durmuş saat gibi, bozuk sistemimize rağmen, doğruyu göstermeyi becerebiliyoruz bazen.

Gelecek umutlarına dair, fala inanmayıp, falsız da kalmamak için, şöyle köpüklü köpüklü, "keyif kahvesi" içilebilecek bir gelişme.
Yazarın Tüm Yazıları