Turizmin devleri arasında artık o da var

Son günlerde, özellikle Hürriyet okuyucularının, sanırım dikkatini çekmiştir. Bir turizm şirketi, sayfalar dolusu ilanlar veriyor.

Haberin Devamı

Erken rezervasyon için. Tüm Avrupa ve Uzakdoğu’yu kapsayan ve nisan ayından sonra gerçekleşecek olan bu tur programlarında, daha şimdiden yer yok. Çünkü, öylesine güvenilir, öylesine başarılı bir kurum ki, iki yıldır, bende onlarla seyahat ediyorum. Başta patroniçe Nurgün Üçler, çalışanları arasında olan Özlem, Pelin, gittiğim turlarda muhteşem bir rehber olan Baydu Oral ile bana göre yalnızca İzmir’in değil, Türkiye’nin de sayılı turizm firmaları arasında Lady Travel. Ha unutmadan yazayım. Ben ve kardeşlerim, Lady Travel’a, yaptığımız seyahatler karşılığında, neredeyse yerli bir araba markası kadar para ödedik. O nedenle gönlüm, bu yazıyı ve de bu tür yazıları yazarken çooook rahat. Buyurun..

ŞD- Biraz kendinizden söz eder misiniz? Hürriyet okurları sizi tanısın.
NÜ-
Ben Tire’de doğdum. Ama çocukluğum, babamın görevi nedeniyle, başka yerlerde geçti. Lise yıllarında, tekrar Tire’ye döndüm. Liseyi orada okudum. Üniversite yıllarında ayrıldım. Hukuk Fakültesinde okuduğum yıllarda banka sınavına girmiştim. Kazanınca, bankada çalışmaya başladım. Başarılı bir avukat olabilirdim, ama bankada çalışmak, ekonomik kaygılarla ön plana çıktı. 15 yıldan sonra turizmci olacağım diye istifa ettim ve ayrıldım. 38 yaşında, yeni bir hayata başlamak ve iş hayatına atılmak çılgınca gelmişti herkese... Oğlum beni çok destekledi, bu işe başlamamda. “İnsan dünyaya bir defa geliyor. İstediğin bir şeyi yapmalısın. Başarırsan ne güzel. Başaramazsan da denedim olmadı dersin” demişti. Hiç unutmam.

Haberin Devamı

ŞD- Bankacıyken, turizmle ilginiz nasıl başladı?
NÜ-
Bankada çalışırken, konut kooperatiflerinde de görev almıştım. O evleri, yurt dışından gelen turistlere kiraya vermek için girişimlerim oldu. Birçok firma ile görüştüm. Ancak sonradan, bu işi kendim yapmaya karar verdim. Boş kalan, sahiplerinin birkaç hafta kullandıktan sonra kapattığı evleri kiralayıp, bunları belli standartlara getirerek, Fransız, Alman ve Danimarkalı turistlere, kiraya vermeye başladım. Ev sahipleri de bu kiralama işinden, para kazanıyordu. Böylece turizme başladım. Tabii, banka işinden ayrıldım. Ama galiba, turizmin en zor işiydi yaptığım. Her şeyden önce yazlık evleri, Avrupalı’nın kullanacağı standartlara getirmek işin en zor yanıydı. Maddi açıdan, çok zorlandım. Özellikle eşyaları alırken. Fakat yazlık sitelerde Türklerle, yabancıların, bir arada yaşadığını görmek, arkadaşlıklarını izlemek de ayrıca mutluluk vericiydi. 6 yıl sonunda, ev kiralama işini bitirmek zorunda kaldım. Çünkü, otel sayıları çok artmıştı ve fiyatlar her şey dahil olarak çok ucuzlamıştı. Talepler otellere kaydı. Ancak devam edebilseydik Türkiye’de, mevcut ve atıl durumdaki ikinci konutların turizme kazandırılması açısından iyi bir iş olabilirdi.

Haberin Devamı

ŞD- Türk turizmi, dünya turizminin neresinde sizce?
NÜ-
Konaklama tesisleri (özellikle Antalya) ve her yıl artan turizm gelirleri açısından bakınca iyi bir yerde Türk turizmi. Ancak deniz, güneş, kum tatilini, biraz daha genişletip, yılın her ayında turist ağırlayan bir ülke olmamız gerektiği kanaatindeyim. Her şey dahil konaklamalı tatillerde turist, Türkiye’ye mi, yoksa Afrika’ya mı geldi, çok önemsemiyor. Çıkıp etrafı dolaşmıyor. Ne esnafa para kazandırıyor, ne de bulunduğu yerin tarihi veya doğal güzelliklerinin, farkına varabiliyor.

ŞD- Bu güne değin yurt içi ve dışı nerelere gittiniz? Daha doğrusu bir turizm şirketi sahibi olarak, gezmediğiniz yer kaldı mı?
NÜ-
Uzakdoğu’ya ve Amerika’ya gitmedim. Yurt içinde ve Avrupa’da pek çok yeri gördüm diyebilirim.

Haberin Devamı

ŞD- Lady Travel olarak, İzmir’in zirvedeki turizm firmalarından oldunuz. Ne kadar sürede? Bunun sırrı ne?
NÜ-
22 yıldır turizm sektöründe görev yapıyorum. Bu işin her basamağını ve her görevi yaptım diyebilirim. Villa kiralama işinde Fransız, Alman, Danimarkalı firmalarla çalıştım. Kuşadası ve Çeşme’ye, Rusya’dan ilk turist getiren acentalardan biriyim. Yaz aylarında çalışıp, kışın boş oturmak, maddi ve manevi zorluklar getirdiğinden, yurt içi turlar ve yurt içi otel satışlarına da ağırlık verdim. Şimdi yurt dışına da İzmir ve Ege Bölgesi’nde, pek çok kişiyi, İzmir’den aktarmasız, direkt uçuşlarla, seyahat ettiriyorum. Bir ara tatil köyü de işlettim. Dolayısıyla her konuda deneyim sahibiyim. Başarılı olduysam, birinci neden, misafirlerimizin yıllardır firmamıza duyduğu güven ve sektörde, ödemelerinde düzgün olarak tanınmam, diğeri ise hiçbir misafirimizin, üzülüp sıkılmasına mahal vermemeye çalışmak. Yani onların parasını ve zamanını, kendi param ve zamanım gibi düşünmem. Galiba profesyonel olarak çalışmak, ama amatör gibi düşünmek, işin püf noktası. Tabii başarılı olmamda elektronik mühendisi olmasına rağmen, şirkette çalışmaya başlayan oğlum ve ardından yine, elektronik mühendisi gelinimin de çok büyük katkıları var. Onların gelişi ile şirket, tamamen taze kan kazandı ve daha atak ve cesaretli işlere imza atar hale geldi. Şanslıyım yani.

Haberin Devamı

ŞD- Sıkıntılarınız?
NÜ-
Turizmde yaptığınız bir otel rezervasyonunda veya turda, %100 tüm hakimiyet elinizde değil. Otelde, otobüste veya rehberde yaşanan bir sıkıntı, her şeyi etkileyebiliyor. Bu nedenle otelin, otobüsün ve rehberin, en iyisini bulmanız gerekiyor. Bu arada yaşanabilecek küçük bir aksilikte her şey ve tüm büyü bozulabiliyor. Sıkıntılar var tabii, ama hangi işte her şey çok kolay ve sıkıntısız yürüyor ki?

ŞD- Ege Turistlik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, geçtiğimiz günlerde, Hollanda’da yapılan Utrecht Turizm Fuarı’na, İzmir’in bağımsız katılmamasını kınadı. Sizce İzmir, bu tür fuarlarda yeterince yer almıyor mu? Neden? Ne yapmak gerek?
NÜ-
Önceki yıllarda, İzmir tek başına, turizmde çok etkin değildi. Ama yeni şehir otellerinin yapılması, kongre turizmi için atılan adımlar, belki bir ivme kazandırabilir. Ne yazık ki, tarihi ve turistik yerlerimizi pek tanıtamıyoruz. Havaalanından turisti alıp, bilindik yerlere götürmek, işin kolayı tabii ki... Kimse yeni yerleri tanıtmaya çalışmıyor. Zamanında bizler bile bunu yaptık. Ama şimdi İzmir’de, Kadifekale vb. yerlerin, turizme kazandırılması, ileriye dönük iyi sonuçlar sağlayabilir.

Haberin Devamı

ŞD- Türk turizminin gelişmesi için ne gerekiyor?
NÜ-
Klasik bir cevap olacak ama, dünyada tanıtıma, çok daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Tanıtım açısından acentalara, devlet desteği de çok önemli. Çok fazla maddi külfet getiriyor, fuarlara katılmak...Ya da bireysel seyahatlerle tanıtım yapmak. Bunu yapan, maddi destek alabilen, büyük acentalar açısından, her şey daha kolay olabilir, ama daha orta büyüklükteki acentalara, devlet desteği şart.

ŞD- Özellikle Anadolu, bu kadar zengin kültüre sahipken, niye alıcısı yok? Ne yapmak gerek?
NÜ-
Anadolu’da zengin kültür kaynakları çok. Fakat her şey tanıtıma bağlı. Ayrıca benim düşüncem, oralarda otel fiyatları da çok yüksek. Bugün bir Karadeniz Turu yapmak istiyorsunuz, gecelik kişi başı 70 TL’den aşağı yarım pansiyon otel yok. Standartlar da çok yüksek değil. Bu da farklı destinasyonlara yönlenmenize yol açıyor.

ŞD- EXPO 2020 ile ilgili önerileriniz ve düşünceleriniz?
- EXPO 2020 İzmir’e, çok büyük ekonomik katkılar sağlar kanaatindeyim. Ayrıca tanıtım için de çok yararı olacaktır. Öncelikle çok iyi organize olmak, kısır çekişmelerden uzaklaşmak, sadece İzmir’i düşünerek çalışmak, çok önemli. EXPO’nun yapıldığı şehirler aradan yıllar bile geçse, yapılan bu etkinlikten, maddi manevi çıkar sağlıyor. Olaya böyle bakıp, İzmir için sahiplenmek gerekiyor. Ayrıca biz de üzerimize düşeni yapmak anlamında, EXPO 2020 komitesinin seyahat ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda gönüllü olarak hizmet vermekteyiz.

ŞD- Hobileriniz ve fobileriniz var mı? Boş zamanlarınız varsa, nasıl değerlendiriyorsunuz?
NÜ-
Boş zamanlarımı 3 ve 8 yaşlarındaki torunlarımla geçirmek en büyük zevkim. Onlarla hayata daha olumlu bakabiliyorum. Bana hayat veriyor onların varlığı. Gençleştiriyor adeta. Bazen Kordon’da faytona binip geziyoruz, birlikte tatile gidiyoruz. Her işleriyle ilgilenmek, zaten tüm boş zamanlarımı dolduruyor. Eskiden çok kitap okurdum. Yine de boş kalınca okumaya çalışıyorum.

ŞD- Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
NÜ-
Gelecek günlerin herkese iyilikler getirmesini dilerim...


 

Yazarın Tüm Yazıları