Türbanlı first-lady’lerin seçim kampanyası

MERAK etmeyin niyetim İran, Cezayir ve Malezya’dan sonra ’Türkiye Endonezya olur mu?’ tartışması başlatmak değil.

Fakat Türkiye’de din-siyaset ilişkisine kafa yoranların gelecek hafta Endonezya’da yapılacak devlet başkanlığı seçimini dikkatle izlemelerinde fayda var.

Çünkü seçimler başkan adaylarının ne söylediğinden çok eşlerinin ’türbanlı posterlerine’ kilitlenmiş durumda.

En son geçen hafta first lady’lerin türbanlı billboard’larla seçim kampanyasına dáhil olması ve Cakarta’da türban alışverişine çıkması büyük gürültü kopardı.

Gelin isterseniz 240 milyon nüfusla dünyanın en büyük Müslüman ülkesi Endonezya’da başörtüsünün bir anda nasıl politik bir sembol haline geldiğini Norimitsu Onishi’nin dün New York Times’da yayınlanan hayli ilginç makalesinden izleyelim.

* * *

Her ne kadar türban son yıllarda Endonezya’da gündelik yaşamın bir parçası olarak daha çok görünür olsa da, aslında her şey Nisan ayında yapılan parlamento seçimlerinden sonra başkan ve başkan yardımcısının yollarının ayrılmasıyla başlamış.

Demokratlarla Golkar Partisi’nin koalisyonu başkanlık seçimlerinde bozulmuş.

Demokrat Parti lideri Başkan Susilo Bambang Yudhoyono ekonomik reformlar ve radikal akımlara karşı yürüttüğü sert politikalardan dolayı Golkar Partisi lideri başkan yardımcısı Yusuf Kalla ile yollarını ayırmış.

Buraya kadar bir sorun yok.

Klasik iktidar mücadelesi.

Fakat Yudhoyonu ’nun Kalla ile yollarının ayrılması Suharto diktatörlüğünü saymazsak, 10 yıllık bir demokrasi geçmişine sahip Endonezya’da birden dini sembollerin siyasete taşınması tartışmasını başlatmış.

Çünkü halen başkanlık görevini sürdüren Yudhoyonu’nun karısının başı açık. Ancak birkaç ay öncesine kadar başkan yardımcılığı yapan Kalla’nın karısı başörtülü.

’E ne var bunda?’ dediğinizi duyar gibiyim.

* * *

Birkaç hafta öncesine kadar birçok Endonezyalı da aynı tepkiyi veriyordu.

Taa ki Kalla başörtülü eşi Müfide’yi seçim kampanyasının en önemli malzemesi haline getirene kadar.

Sadece onu olsa yine iyi!

Başkan yardımcılığı için seçtiği emekli general Wiranto’nun eşi Rugaya’da türbanlı fotoğrafıyla seçim kampanyasında eşine eşlik ediyor.

Son günlerde Endonezya sokaklarını sadece başkan adayı Kalla ve yardımcısı Wiranto’nun fotoğrafları değil, türbanlı eşleri Müfide ve Rugaya ile görüldükleri billboardlar süslüyor.

Dahası Müfide ve Rugaya Cakarta’nın en büyük pazarında kameralar eşliğinde başörtüsü alışverişine çıkıyor.

Tam seçimden önce first-lady adayları birlikte hayli ilginç bir kitap yayınlıyor.

Sadece başlığını aktardığımda ne demek istediğim daha iyi anlaşılacak.

’Geleceğin Liderlerinin Dindar Eşleri’

* * *

Endonezyalı aydınlar türbanın ilk defa başkanlık seçimlerinde siyaset malzemesi olarak bu kadar öne çıktığını söylüyorlar.

Kimi Yusuf Kalla’yı parlamento seçimlerinde ciddi oy kaybı yaşayan İslamcı partilerin oylarına göz kırpmakla suçluyor, kimileri ise bunun Endonezya siyasetinin doğal bir yansıması olduğunu.

Tartışma kısa sürede bitecek gibi görünmüyor.

Çünkü Endonezya’da başörtüsü ister moda ister gelenek ister modernleşme isterse politik bir sembol olarak nitelensin ki her bir tanımı ayrı ayır yapan var, her geçen gün daha fazla görünür oluyor.

* * *

Maksadım yüzeysel bir bakış açısıyla Türkiye-Endonezya karşılaştırması yapmak değil. Her ne kadar her iki ülkenin birçok benzer ve farklı yanları olsa da.

Benzer tartışmalarda çoğu zaman ya Türkiye’yi dünyanın merkezi zannediyoruz ya da gereksiz bir kompleksle ’Türkiye İran-Cezayir-Malezya- ya da Endonezya olur mu?’ diye soruyoruz.

Oysa ne dünyanın merkeziyiz, yani bu tartışmalar sadece bize özgü değil, ne de Endonezya’yız.

Şimdiden duyurulur!
Yazarın Tüm Yazıları