Tufan Türenç: Mesleğin medarı iftiharı!

Tufan TÜRENÇ

Bizim meslek bu ülke için şehitler vermiş bir meslektir.

Hasan Tahsin'ler, Abdi İpekçi'ler, Çetin Emeç'ler, Uğur Mumcu'lar ve diğerleri bizim onur anıtlarımızdır.

Bu kadar saygın, onurlu insan yetiştiren bizim meslekten bazen onlara rahmet okutacak kişiler de çıkar.

Bunlardan birini, tartışmasız liste başı olanı tanıtmak istiyoruz.

Merve Kavakçı'nın antrenörü Nazlı Ilıcak...

Bizim mesleğin son yıllardaki medarı iftiharı!

Nazlı Hanım'ın gazetecilik serüveni 1969 yılında Tercüman Gazetesi'nin patronu Kemal Ilıcak'la evlendiği gün başladı.

Menderes'in Bayındırlık Bakanı Muammer Çavuşoğlu'nun kızı olan Ilıcak, Demokrat Parti'yi deviren 27 Mayıs'ın düşmanı olarak yetişti.

Mesleğe röportajlarla başladı.

Patroniçe olduğu için de mesleğin çilesini çekmeden yazarlığa oturuverdi.

Koyu bir Menderes-Bayar hayranı olan Nazlı Hanım, 1970'lerin başında Demirel'i tutuyordu.

* * *

Nazlı Hanım, 1980'lere kadar DP-AP misyonunun ateşli bir taraftarı olarak basında boy gösterdi.

Ara rejimde 12 Eylül yönetimine karşı savaş verdi. Demirel dahil herkes bu savaşı demokrasi adına verdiğini zannederek ona sempati duydu.

İlgi çekmek için olacak, o sırada yasaklı olan çok sevdiği Demirel'in yerine başkan olmak isteyen Mehmet Yazar'ı tuttu.

Demirel ve taraftarları, Nazlı Hanım'a çok kızdılar.

Mehmet Yazar kongrede kaybedince düş kırıklığına uğrayan Nazlı Hanım, bir süre geri çekildi, ama kısa süre sonra yeniden Demirelci oldu.

Bu arada büyük gayret göstermesine rağmen Özallar'a ısınamadı.

Özal ile kocasının yıldızı onun yüzünden hiçbir zaman barışmadı.

Hatta Özal'ın Nazlı Hanım'a kızdığı için kocasının üzerine gittiği ve onu batırdığı o günlerde çok konuşuldu.

1991'de Tansu Çiller politikaya girince Nazlı Ilıcak, arkadaşı olan bu hanıma çok yardım etti, akıllar verdi.

Çiller başbakan olduktan sonra beklentileri boşa çıkmış olacak ki bir süre sonra Mesut Yılmaz'a döndü ve bir numaralı Çiller düşmanı kesildi.

Özel sohbetlerde Yılmaz'ı Çiller'e karşı daha sert muhalefet yapması için sürekli tahrik etti.

* * *

Sonra birden Yılmaz'dan uzaklaşarak yeniden Çiller'e sokulmaya başladı.

O yıllarda oğlu Mehmet Ali Ilıcak gazete patronluğuna soyunduğu için Nazlı Hanım, RP-DYP koalisyonunu desteklemeye başladı.

Mehmet Ali Ilıcak, gazetesinde televizyon dağıtma numarası adı altında halktan trilyonlarca lira para topladı.

Dağıtım tarihi yaklaştıkça gazete fiyatını yükselterek satışı düşürdü. Televizyon almak umuduyla aylarca para ödeyen okuru bilinçli olarak kaçırttı.

Dolandırıldığını anlayan binlerce insan dava açtı.

Televizyonların bandrol bedellerini yatırmadıkları için Mehmet Ali Ilıcak ile birisi üvey babası olan iki gazete yöneticisi cezaevine girdi.

Genç Ilıcak tahliye olduktan sonra paçayı kurtarmak için apar topar Amerika'ya kaçtı. Halen orada yaşamaktadır.

Daha sonra Nazlı Hanım, Refah Partili oldu.

Bu parti kapatıldıktan sonra kurulan Fazilet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve 18 Nisan'da milletvekili seçildi.

Şimdi bu partinin Merve Kavakçı adlı militanı aracılığıyla yürüttüğü cumhuriyet karşıtı türban eyleminin akıl hocalığını yapıyor.

Sonunda layık olduğu yeri buldu.

Hiç merak etmesin, bizim mesleğin tarihine geçecek.

Ama bir döneklik anıtı olarak...