TSK üzerinden siyaset ve demokrasi

AKP’nin İstanbul il kongresinde konuşan Başbakan, "Kimse, askerin arkasına saklanarak siyaset yapmasın. Demokratik rejime karşı girişimler nasıl çağdışıysa, darbe çığırtkanlığı yapmak da o kadar çağdışıdır" demiş. Başbakan siyaset dünyasına girdi gireli ilk kez bir cümlesinin anlamına yüzde yüz katılıyorum.

Başbakan’ın "kimse" dediği "kimse"nin bizzat Başbakan olduğunu düşünen "kimse" kesinlikle haksız sayılmaz.

Ben, Başbakan’ın söylediklerine karşı kendi cümlemi yazıyorum: TSK üzerinden siyaset ve demokrasi şaklabanlığı yapıl(a)maz!

* * *

Güldürü ceridesi Vakit’in attığı manşete göre, Org. İlker Başbuğ’un konuşmasında "Silahlı Kuvvetler üzerinden elinizi çekiniz" demesine tepki gösteren siyasetçi akademisyen, hukukçu ve TSK temsilcisi zevat "Önce siz siyasetten elinizi çekin, kendi görevinizi yapın ki yıpranmayın" diyesiymiş.

Derler! Kimsenin ağzı torba değil ki büzesin! Ancak şimdi açıklayacağım nedenlerden dolayı bu suçlamaya katılmam mümkün değil.

"Ana rahmine haklı düşenler" tayfasından, soldan anarya (motorlu taşıtların geri geri gitmesinin Mersinlicesi) yaparak Vakit iskelesine yanaşan biri de "mahut belge" konusunda şunları yazıyor:

"Şuraya kadar söylediklerime bakarak ’Demek ki bu ülkede hiçbir şey değişmiyor’ diyebilirsiniz. Hayır, o kadar da değil. Hiçbir şeyin değişmemesini isteyenlerle değişmesini isteyenler arasında bayağı kıran kırana denecek bir çekişme hüküm sürüyor. Değişime karşı olanların başlıca müttefiki ’geçmiş’?.. Değişimden yana olanlar ise ’gelecek’ten destek alıyor."

Bu hesaba göre AKP tarzı İslamcılık, Fethullahçı fesadı, neoliberalizm goygoyculuğu, İkinci Cumhuriyetçilik, ayrılıkçılık ve Kürtçülük, "Kıbrısı ver kurtul"culuk, TSK düşmanlığı gelecekçilik (futurisme) oluyor nasıl oluyorsa.

Ama bunların ipiyle kuyuya inmeyenler "geçmişçi" oluyorlar.

Bunun benzeri bir zırvayı yıllar önce "Türkiye’de sağ soldadır, sol da sağda" diyen İdris Küçükömer söylemişti.

* * *

Ey ahali! Demokratikleşememenin sorumlusu neden TSK olsun? TSK bir devlet kurumu. Devlet ve devleti yöneten hükümet, hükümet olmaya hevesli siyasal partiler ve sayın halkımız ne kadar demokrat ise, en az o kadar demokrat bir TSK’mız var. Ancak, TSK devletten, hükümetten, siyasal partilerden ve sayın halkımızdan daha çağdaş olduğu için demokrasiye onlardan önce uyum sağlayabilir.

Beni şaşırtan bir şey var: TSK’nın demokrasiye saygısız ve darbe heveslisi bir yeniçeri ocağı olduğuna dair bir önyargı var. Bu önyargı sahipleri ters giden her şeyin faturasını TSK’ya çıkartıyor. Ancak bu el kesesinden ziyafet çekenler, TSK’yı terbiye etmeye çalışırken, hükümet ve siyasal partilerin Anayasa’nın 68. maddesine yüzde yüz saygı göstermelerini neden istemiyorlar? Siyasal partiler bu madde yüzünden kapatılıyor; AKP hükümeti de bu maddeye göre "Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak"tan 10’a karşı 1 oyla Anayasa Mahkemesi tarafından mahkûm ediliyor. O halde?
Yazarın Tüm Yazıları