Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Yuh artık!

İlginç bir adalet anlayışının hüküm sürdüğü Türkiye'de adalet anlayışına tam uyum sağlayacakken ortaya çıkan bir olay, bizi yine şaşkınlığa sürüklüyor...

Haber bu kez Gaziemir'den...

Bakın şu olaya...

Gaziemir Kaymakamı, kaymakamlığa bir bilgisayar kazandırmak için ilginç bir yöntem izler...

Bir gazete promosyon olarak bilgisayar vermektedir.

Kaymakam Bey, bu gazetenin alınması için emir verir. Gazete alınır, bir yandan okunur, diğer yandan da kuponları kesilir. Kuponlar birikince de, gidilip karşılığı olan bilgisayar alınır ve kaymakamlık demirbaşına geçirilir...

Son derece pratik, yararlı bir yöntem değil mi?

Iıhh, değil!

Kaymakamlık bir bilgisayar kazanır kazanmasına, ama Kaymakam'ın başı belaya girer.

Hakkında müfettiş soruşturması yapılır ve ‘‘görevi suistimal’’den hakkında dava açılır.

Görevi suistimal etmiştir de ne yapmıştır. Son derece iyi niyetle devlete bir bilgisayar kazandırmıştır. Ama olmaz... Bu devlette kazandıran değil, kaybettiren kıymetlidir.

Halbuki Kaymakam Bey gazete aldırdığı parayla, iktidar partilerinin il başkanlarını ağırlasaydı, yemeklere götürseydi, ilçesine gelen siyasilere kurbanlar kestirseydi, bunlar hiç başına gelir miydi?

Hangi müfettiş koca koca siyasilere yapılan bu yalaklık için görevi suistimal derdi ki! Onlar olsa olsa görev icabı yapılan masraflar olurdu.

Ama sen hem gazete alıp, hem de bu sayede bir bilgisayar kazandırırsan, o zaman suistimal olur...

Hey büyük Allahım...

Yuh lafı bile yetersiz de... Bir adım ötesi suç...

Öğretmenler ne olacak?

8 Yıllık Temel Eğitim'in finansmanı için her taraftan paralar kesiliyor...

Helal ü hoş olsun...

Cep telefonlarına da bir ek ücret kondu. O da helal olsun...

Ellerinda cep telefonuyla gördüğüm o sarıklı cüppelilere nasıl gülüyorum bir bilseniz...

Helal ü hoş olsun da, bu eğitime katkı işinin tek taraflı olarak ele alınması çok canımı sıkıyor.

8 yıllık temel eğitimi, her nedense bir okul ve derslik sorununa indirgemiş bulunmaktayız.

O okullarda eğitim veren öğretmenlerin adını ağza alan yok.

Bu sene şu kadar derslik yapılacak, bilmem nereye şu kadar okul lazımın ötesine geçmiyor planlamalar...

Peki ya öğretmenler?

Onlar ne olacak?

Onların eğitilmesi, onların daha insanca yaşaması için ne düşünülüyor?

Öğretmenlik ne zaman insanların ‘‘keyifle’’ ve ‘‘isteyerek’’ seçtiği bir meslek olacak, ya da bu mesleği keyifle ve isteyerek yapanların maddi olarak da keyif almasını sağlayacağız...

Eğitimi eğitim, okulu okul yapan, öğrenciler, onları geleceğin insanı yapan öğretmenlerdir...

Onlar için ne yapacağız?

Merak

Gazetelere baktığımda, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları arasında danslı partilerin de yer aldığını gördüm.

Çok da hoşuma gitti.

Tangolarla, valslerle de kutlayanlar olmuş Cumhuriyeti...

Pop ve arabesk müzikle yapılan kutlamaları zaten televizyonlarda görmüştük.

Merak ettiğim bir şey var.

Niye Cumhuriyetimizi Türk Halk Müziği ile, Türk Sanat Müziği ile de kutlamadık...

Merak işte!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Televizyon haberleri tam saatinde başladığı zaman...

T.M.

Yazarın Tüm Yazıları