Tatili ertelemeyin, ama dikkat edin

Sıcak yaz günleri herkesi zorluyor. Ama yaşlılar, çocuklar, kronik hastalıkları bulunanlar, hamilelerin daha fazla etkilendiği de malum.

Hamileyseniz ve seyahat planlıyorsanız, bazı detaylara dikkat etmeniz hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için elzem. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Do. Dr. Tolga Ergin, hamilelere tatil önerilerinde bulundu.

* GÜN ORTASI SAATLERİNDE DIŞARIYA ÇIKMAYIN: Yaşamın diğer dönemlerindeki gibi gebelikte de saat 11.00-15.00 arasında dışarıya çıkmayın. Yüksek koruma faktörlü koruyucu kremleri kullanmanız gebeliğe zarar vermez, aksine koruyucu etkileri rahatlatır. Güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce UVA ve UVB’ye karşı etkili koruyucu kremlerinizi sürün. Gebelikte genellikle PABA ve diğer kimyasal bariyer içermeyen, titanyum dioksit veya megzoril gibi fiziksel engel oluşturan güneş losyonlarını tercih edin.
* BESİN ZEHİRLENMESİ ARTIYOR DİKKAT: Aşırı sıcaklarda gebelerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konu da besin zehirlenmeleri. Özellikle yaz aylarında yiyecekler hızla bozularak, toksin ve bakteri oluşumuna neden olur. Açık yerlerde satılan ve temiz izlenimi vermeyen gıdaların tüketmeyin. Bol miktarda sıvı gıda alın. Terlemeyle vücuttan eksilen tuz ve su muhakkak yerine konmalı. Yağlı gıdalardan kaçının. Kaybedilen sıvının yerine konması anne adayı ve bebek için çok önemli. Günde en az 2,5 litre sıvı alın. Hazır meyve suları, asitli içecekler ve kola, raf ömrünü uzatmak için eklenen çeşitli kimyasal maddeler nedeniyle gelişmekte olan bebek zarar görebilir, uzak durun. Su, taze sıkılmış meyve suları, süt ve süt ürünleri sıvı ihtiyacının karşılanmasında ideal.
* SIK SIK DUŞ ALIN: Deride birçok bölge nemli kalacağı için, terlemeye bağlı mantar enfeksiyonlarına yaz aylarında daha sık rastlanır. Bu nedenle özellikle vücudun kıvrımlı bölgeleri kuru tutulmaya çalışılmalı. Sık sık ılık duşlar yapılmalı. Dışarı çıkarken çantanızda spreyli su şişesi bulundurun. Rahatsızlık hissettiğinizde yüzünüz ve boynunuza uygulamak rahatlatır. Bileklerinizi yaklaşık 30 saniye soğuk suya tutmak da serinleme hissi verir ve şişlikleri azaltır.
* YÜZME VE YÜRÜYÜŞ İDEAL AKTİVİTELER: Yürüyüş ve yüzme hamileler için en ideal sporlar. Yüzme esnasında kol, bacak ve karın bölgesindeki bütün kas grupları çalıştırılır. Kalp atım hızı ve alınan oksijen miktarı arttığı için bebeğe giden oksijende de artış olur. Gebelik öncesinde düzenli yüzen kadınlar, daha önceki programlarına devam edebilir. Ancak gebe kaldıktan sonra ilk kez denize girecekler biraz daha dikkatli olmak zorunda. Başlangıçta yavaş yüzmek ve dozu yavaş yavaş arttırmak gerekir. Haftada 3-4 gün yarım saat süresince yüzmek yeterli ve faydalı. Aşırı yorulmaktan, uzun süre nefes tutmaktan kaçınmak gerekir. Ayrıca çabuk yorulma ve bacak krampları olma ihtimali nedeni ile boyu geçmeyen derinlikte yüzülmeli ve mutlaka yüzerken yanında birisinin olması tercih edilmeli. Özellikle denizde yüzerken kesinlikle yalnız yüzülmemeli. Herhangi bir yüzme stilini kullanabilirsiniz, kendinizi en rahat hissettiğiniz stili tercih etmeniz uygun olacaktır. Gebeliğinin ilk 3 ayındakiler için günde 20 dakika yüzmek yeterli. Yine bu dönemde sabah erken saatlerde yüzmek gebeliğe bağlı bulantı ve kusmaları azaltabilir ve günün geri kalan kısmının daha rahat geçirilmesine yardımcı olabilir. İkinci 3 aylık dönemde ise su eklem ve bağları destekleyerek bel ve sırt ağrılarının azalmasına yardımcı olur. Bu dönemde daha önceki yüzme alışkanlıkları aynen devam edebilir. Son dönemlerde ise yüzmeye devam etmekte herhangi bir sakınca yok. Deniz suyu havuza göre çok daha güvenli. Ancak koli basili oranı yüksek, kirli, üzeri köpüklü, görünümü rahatsız eden denizlere girilmemesi gerekiyor.
* TEMİZLİĞİNDEN EMİN OLDUĞUNUZ HAVUZLARA GİRİN: Gebelik havuza girmek için engel değil. Ancak temiz olduğundan emin olun. Birkaç yıl önce yapılan bir araştırmaya göre çok fazla klorlanan havuz suyunda ortaya çıkan bazı maddeler erken doğum, düşük gibi bazı problemlere yol açabiliyor. Klor artıkları yutmayla değil, cilt temasıyla vücuda giriyor. Çok iyi duş alındığı takdirde bu risk de ortadan kalkıyor. Yüzme havuzunda normal klor seviyesi 0,8 mg/lt düzeyinde olmalı ve çok iyi çalışan bir filtreleme sistemi bulunmalı. Bir küçük hatırlatma, havuzdan sonra mantar enfeksiyonları daha sık görülebilir. Ama bunlar başkasında bulunan mantarın havuz suyuyla geçmesiyle olmuyor. Vajinanın kendi florasında yer alan mantar hücrelerinin aktif hale gelmesiyle enfeksiyon gelişiyor.

TÜPLÜ DALIŞ YAPMAYIN
Hamile ya da hamile kalmayı planlıyorsanız tüplü dalış kesinlikle sakıncalı. Dalış sırasında kanda meydana gelen minik gaz kabarcıkları erişkin bir insanda sorun yaratmazken akciğerlerini kullanamayan anne karnındaki bir bebek için hayati tehlike yaratabilir. Hamilelikte hareket yeteneğinin azalması, solunum fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesi gibi nedenler de gebelik sırasında tüplü dalış yapılmasının karşısında engel oluşturur. Benzer şekilde yaşanan basınç değişiklikleri de gebelik üzerinde olumsuz etki yaratabilir.

UV ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİ ETKİLER Mİ
UV ışınları UVA, UVB ve UVC olmak üzere üç tip. UVC yeryüzüne kadar ulaşmaz. UVA deri kanserine yol açabilse de UVB kadar tehlikeli değil. UVB bulutlu bir havada bile cilt hasarı yapabilir. UV ışınların deneysel olarak kan folat (folik asit) seviyesini de azalttığı gösterildi. Halen gebeliğin erken evrelerinde UV ışınlarına fazla maruz kalmanın bebekte gelişme anormalliklerine yol açıp açmadığı araştırılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları