Tarım Bakanı 1.5 katrilyon daha istiyor

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın dediğine göre seçimler normal zamanında yapılacak, yani 1,5 yıl daha var. Buna karşılık seçim uygulamaları başladı ve daha önce de dediğimiz gibi; mevcut ekonominin 1,5 yıl boyunca bir seçim ekonomisi kaldıracak gücü, asla yok.

Hafta sonunda öğrendiğimiz bir haber var ki; seçim ekonomisine geçildiğinin çok önemli bir kanıtı. Onun da ötesinde, kriz öncesi döneme geri dönüşün de büyük bir ispatı.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, destekleme alımında harcamak üzere 1,5 katrilyon lira daha istiyormuş. Bunu duyunca hem Devlet Bakanı Ali Babacan, hem de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ciddi biçimde karşı çıkmışlar ama Eker’in ısrarı devam ediyormuş.

Eker’in talebi ekonomi bürokrasisine de yansımış durumda. Bürokratlar kesinlikle istemiyor. Ancak bu harcamanın istememelerine rağmen yapılacağı konusunda da ciddi endişeliler.

Çünkü Bakan Eker, herkesin önünde önemli bir uyarıda bulunup, "Bu parayı hemen almam, köylüye dağıtmam lazım. Aksi takdirde çok geç kalacağız, seçimi kazanamayız" demiş.

Eker’in bunu parti organlarında da dile getirdiği, Başbakan Erdoğan’a da anlattığı söyleniyor. Yani yakında Başbakan Erdoğan ilgili bakan ve bürokratlara "ne yapın edin bu parayı bulun" derse, olacaklar belli.. Eskiden olsa bürokrasi ne yapar eder bunu engellemeye çalışır büyük ihtimalle başarırdı. Ancak mevcutların, ne kadar kızsalar da "AKP bürokrasisi" olduğu ortada. Daha önceki sicilleri de ortada olduğu için, bizce ne yapıp eder, bu emri yerine getirirler.

Bu kadarla da bitmiyor. Mehdi Eker, geçen yıl Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO)nun alımlar için Hazine’den kullandığı 900 trilyonluk krediyi geri ödemenin imkansız olduğunu söylemiş. Yani yaklaşık 1 katrilyonu unutacak olan Hazine, üstüne 1,5 katrilyonluk daha kredi verecek.

Hazine’den verilen kredinin aslında harcama olduğunu, bütçeye girmesi gerektiğini, sonunda eskiden olduğu gibi görev zararı döneminin başlamış olacağını söylemiştik. Buna ekonomi yönetiminden itirazlar gelmişti. Şimdi 2,5 katrilyon demek, milli gelirin neredeyse yüzde yarımı kadar bir harcama ve bu harcama miktarının bütçe dışına çıkarılması demek.

Biz şeffaflık dedikçe ayağa kalkan Hazine ve Maliye yönetimi, bu mu şeffaflığınız...

ERTÜRK’TEN AKÇAKOCA’YA DESTEK

Geçtiğimiz hafta eski BDDK başkanı Engin Akçakoca’nın Yönetim Kurulu Başkanlığına geçtiği Martı Otel İşletmeleri’nin, zamanında İstanbul Yaklaşımından yararlandırdığı haberleri çıktı. Haberin çıktığı gün TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile başka bir konuyu konuşurken, Ertürk Akçakoca aleyhine çıkan haberden büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

Kurumda da haberin üzüntü yarattığını kaydeden Ertürk, kendilerinden önce TMSF ile BDDK nın birlikte olduğunu hatırlatarak, "o dönem kurumun yaptığı hizmet, gerçekten övgüye değer. O zor ve karışık dönemde birçok olumlu ve yerinde kararın altına cesaretle imza atılmış ve biz şimdi baktığımızda yapılan işlerin çoğunu başarılı görüyoruz. Bu hizmeti yapanların övüleceği yere bu şekilde bir harekete maruz kalması, çok üzücü" dedi.

Akçakoca’nın TMSF Başkanlığını da yaptığı dönemde Fon yönetimi 365’den fazla oturum yapmış, 1700’den fazla karar almış. Bu sürede 7 banka TMSF’ye devredilmiş, alacakları tahsil etmek için 2700 adet borçluyla geri ödeme anlaşması yapılmış. Protokollerin finansal değeri 4.4 milyar dolar ve 466 adet protokol hakim ortaklar ve bireysel borçlular dışında kalan kurumsal borçlulardan oluşuyor.

Yani AKP Hükümeti kendi adamını atayacağı için ayrılmasını istedi diye, her yönden kendini kanıtlamış bir uzman, zaten bu nedenle herkes çekimser davranırken, hiçbir yerde çalışmasın mı, hayatını kazanmasın mı? Bu insanın yaptığı BDDK Başkanlığı nedeniyle çektiği onca sıkıntı hala bitmemişken, devlete hizmet etti diye, normalde özel sektörde kalsa yaşayacağı hayatın çok altında bir standarta mahkum olduğu görülmüyor mu?

Zamanında kendisini "şirketleri yüzdürmek için çok çaba harcıyor" diye eleştirmiştik, gelinen noktada Akçakoca haklı çıktı."Ulusal değer" dediği şirketler o çaba nedeniyle yüzüp,bugünkü değerlerine ulaştılar. Akçakoca’nın ülkeye yaptığı hizmetin ödülü de bu oldu. Yazık...
Yazarın Tüm Yazıları