Su bütçesi altı yıldır azalmış

Anladık ki, susuzluğun bir felakete dönüşmemesinin tek koşulu var:

Suya makro bakabilmek.

Bu da kaynak ve planlamayı doğru yapmak anlamına geliyor.

Son günlerin bu en kritik sorusunu yanıtını araştırırken, DSİ’nin bütçeden aldığı paya da bakalım dedik.

Gördük ki, su deyince akla gelen ilk kurum olan Devlet Su İşleri’nin (DSİ) bütçeden aldığı pay giderek azalmış:

2001’de bütçenin yüzde 4.2’si DSİ’ye ayrılırken, 2007’de bu oran 1.9’a düşmüş.

Son altı yıldır DSİ bütçesinin, genel bütçedeki payı bir yıl hariç, küçülme eğilimi göstermiş.

DSİ’nin 2001 bütçesi, genel bütçenin yüzde 4.2’siymiş.

Bu rakam 2002’de yüzde 3.5, 2003 ve 2004’de yüzde 2.1, 2005’de yüzde 2.5, 2006’da yüzde 2.3, 2007’de yüzde 1.9 olmuş.

DSİ’nin bu yıl bütçeden aldığı toplam bütçe 3,95 milyar YTL.

Suya ayrılan kaynağı arttırabiliriz

Tek başına rakamların büyük bir anlamı yok elbet...

Şu sıralar Maliye’de 2008 bütçesinin hazırlığı başlamış durumda.

Maliye Bakanlığı Bütçe Genel Müdürvekili Naci Ağbal’a sorduk.

"DSİ bütçesinin seneye arttırılma ihtimali var mı?" diye.

Aldığımız yanıt "Her zaman hazırız" oluyor.

DSİ’nin tarımsal ve içme olmak üzere iki temel su alanında hizmet verdiğini anımsatan Ağbal, "DSİ mevsimsel ve iklimsel değişikliklere göre yatırımlarını gözden geçirecektir. Yatırım ihtiyacı gerekiyorsa üzerimize düşeni yaparız."

Maliye şu dönem bütün kamu kurumlarının bütçe tekliflerini alıyor.

Önümüzdeki ay kurumlarla tek tek görüşecek.

Naci Bey "Şu ana dek DSİ bütçesi için özel talep gelmedi" diye ekliyor.

Bu arada biz de ekleyelim: Bütçe ve Mali Kontrol Genelmüdürvekili Naci Bey geçtiğimiz hafta sonunu, ailesiyle birlikte "memleketinde" geçirmeyi tercih etmiş.

"Neden?" diye sormayacaksınız umarım...

Suyumuzun yüzde 40’ını kullanıyoruz

Bir ülkenin su varlığı, o ülke topraklarına gelen yağışın miktarına göre hesaplanıyor.

Bu alandaki otoritelerin verdiği bilgiye göre, Türkiye’ye 501 milyar metreküp yağış geliyor.

Bu suyun 315 milyar metreküpü çeşitli nedenlerle kayboluyor.

Kalan 186 milyar metreküp akarsularda, 14 milyar metreküp ise yeraltı suyu. Akarsulardaki suyun 98 milyar metrekübünün kullanıldığını, yeraltı sularıyla birlikte 112 milyar metreküp su olduğunu belirten kaynaklar, "Henüz suyumuzun yüzde 40’ını kullanabiliyoruz" diyor.

"Neden?" diye sorduğumuzda "kayıp-kaçak’ın çok yüksek olduğu" yanıtını alıyoruz. Tıpkı elektrik gibi, şebekelerin eski olması nedeniyle su yolda kayboluyormuş.

Sorunlar nasıl da birbirine bağlı değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları