Sorun asıl nerede?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Tanrı biliyor günlerdir ‘‘o konuda yazmamak’’ için kendimi tuttum. Çünkü zihnimdekileri söylemeyi istemiyordum.

Ayrıca sandım ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın münasip gördüğü isimlerden oluşan son ‘‘Devlet Sanatçıları’’ tartışması bu kadar uzamaz.

Ama bir şeyi toplumsal vicdana kabul ettiremezseniz olmuyor.

Biri bırakınca öteki alıyor. Ve tartışma uzayıp gidiyor.

Önce bir noktayı vurgulayayım:

‘‘Devlet Sanatçısı’’ olarak adı açıklanmış kişilerin hiçbiri bu yazının hedefi değildir. Ama bu unvanı almayı reddedenleri ‘‘takdir ve saygı ile’’ andığımı söylemeliyim.

Bu yazının iki muhatabı var: Biri genç ve uygar bir kişi olan Kültür Bakanı İstemihan Talay. Diğeri de bu listeyi oluşturan yani kimlerin bu sıfatı alması, kimlerin almaması gerektiği konusunda son sözü söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.

Talay için tek kelimeyle üzgünüz. Keşke baskılara dirense ve böylesine tartışılan bir listenin açıklanmasına izin vermeseydi. Çünkü gelecek kuşakların bir gün kendisinden ‘‘İstemihan Talay'ın listesi de bu idi’’ diyerek söz etmelerini engellerdi.

Ama Sayın Cumhurbaşkanı Demirel için öyle söylemeyeceğiz. Çünkü Sayın Demirel'in kriterlerini bilenler için ortada sürpriz yoktur.

Sayın Demirel için öncelik, ‘‘toplumsal yarar’’da değil, ‘‘kendi işine gelen’’ ne ise ondadır.

İşine gelenle toplumsal yarar çelişmiyorsa, sorun yoktur. O zaman (Bülent Ecevit'e hükümet kurma görevi vermesi örneğinde olduğu gibi) bu yönde tercihler de yapabilir. Ama çelişki varsa, öncelik kendi işine gelendedir.

Sayın Demirel'in tercihlerini yansıtan ‘‘Devlet Sanatçılığı’’ listesi bu dediğimiz kuralın sadece küçük bir örneğidir. Liste içinde bazı isabetli isimlerin bulunması da -saymak istemediğimiz öteki örneklerde görüldüğü gibi- sadece tesadüfün ifadesidir.

Kaldı ki Sayın Demirel'e tevdi edilmiş de dejenere olmamış bir yetki veya kurum bulmak -bize kalırsa- mümkün değildir.

O nedenle bizim şimdi oturup ‘‘Devlet Sanatçılığı sıfatını şu mu haklı aldı bu mu?’’ diye tartışmamızın hiçbir anlamı yok.

Sayın Demirel değil midir hayatında PTT'den başka hiçbir konuyla meşgul olmadığı bilinen biri ile bilgi dağarcığı Çalışma Bakanlığı mevzuatıyla sınırlı birini Kültür Bakanı olarak hükümete alan?

Biz Sayın Demirel'in 70'ini devirdikten sonra da olsa sanat ve kültür sorunlarına ilgi göstermesini sevinçle karşılayanlardanız. Kendisini bir klasik Batı Müziği konserinde, bir resim sergisinde, bir opera veya bale temsilinde, düzeyli bir tiyatro oyununun seyircileri arasında görünce mutlu olanlardanız. Ama sanatı ve sanatçıyı, değerlendirmeyi bilenlere bırakırsa bu ülkeye daha sağlıklı mesajlar vereceğine inanıyoruz.



Yazarın Tüm Yazıları