Son Haçlı seferi

POPOSUNU çevirmiş Alman kızı diyor ki:

Son Haçlı seferi
"Ali beni taciz etme."

İmza, Almanya’da neonazi akımın siyasal temsilcisi REP (Cumhuriyetçiler Partisi).

AB karşıtlığı nedeniyle, Türkiye’de çoğunluk kafayı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e takıyor. Oysa, iktidar partisi CDU dahil, hem AB çerçevesinde, hem insan hakları açısından, Almanya Türklere karşı haçlı seferine çıkmış gibi.

Almanya’da şu ya da bu nedenle, her an Türklere dönük yeni bir terslik, dışlama, hakaret ve benzeri bir olay eksik değil.

ANKET VE AFİŞ

Başbakan Merkel’in
partisi CDU’nun yaptırdığı anket, "Ya yemin et ya terket" kapsamında. Geçenlerde yazıyorum. İçişleri Bakanlığının (CDU) anketine göre, Türklerin yüzde kırkı şiddet yanlısı. Eyalet içişleri bakanlıkları ise Müslümanlardan, "ben şiddete karşıyım ve katılmayacağım", diye yemin etmesini istiyor. Aksi halde, ülkeyi terk et.

Bu anketin dumanı tüterken, bu kez ırkçı parti REP Hessen Eyalet seçimleri nedeniyle, yine Türkleri hedef alıyor. Ali beni taciz etme, diye bir afiş bastırıyor. Bu bir seçim afişi.

Propaganda malzemesi olduğuna göre, bu tür bir afiş iyi para (oy)ediyor ki, Hessen’de her yer bu afişlerle donatılıyor.

ÇOK TEHLİKELİ

Almanya’da yabancılarla ilgili bir sorun çıktığında, ilk hedef Türkler. Pek çok örneği var. Ancak, bu örnekler son zamanlarda artıyor.

Almanya’da Türklere karşı son haçlı seferi, Sarkozy’nin çıkışlarından çok daha etkili. Orada 2.5 milyon Türk yaşıyor.

Hükümet ve Dışişleri bunları mutlaka izliyor. Artışa bakarak, girişimde bulunuyor mu? Çünkü, nereye gideceği belli değil. Üstelik, çok tehlikeli.

Son Çankaya noteri

ABDULLAH Gül Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde siyasal partiler ve sivil toplum örgütleri ile görüşürken, herkese aynı sözü veriyor: "Ben herkesin Cumhurbaşkanı olacağım."

Dört aylık uygulama, bu sözle fena halde çelişiyor. Gazetecilere ciddi ayrım, kim el veriyorsa, onun yanında. Ama yemek, ama kahvaltı, ama yurt içi ve yurt dışı gezi davetleri.

Bundan daha önemli olan, önüne gelen yasa, atama ve diğer kararnameleri şafak vakti, gece yarısı demeden, sular seller gibi onaylıyor.

Bir zamanlar Süleyman Demirel’in, önüne gelen her kağıdı imzalayan dönemin Cumhurbaşkanı için kullandığı bir deyim var, Çankaya noteri.

Günümüze cuk oturuyor.
Yazarın Tüm Yazıları