Sokak köpeklerine çözüm

Tuğrul ŞAVKAY
Haberin Devamı

Haftalardır sokak köpekleri üzerine -hep köpeklerden söz ediliyor ama sokak kedilerini de unutmamak lazım- gazetelerde çarşaf çarşaf yazılar yazılmakta. Üzerinde uyum sağlanan tek nokta, bunun İstanbul’un ciddi bir sorunu olduğu.

Ciddi sorunlar ciddi çözümler istiyor.

Ciddi çözüm ise, köklü olmalı diye düşünenler hemen katil fetvasını veriyor.

Bir de sevgili üstadımız Ege Cansen’in olaya ekonomik rasyonalite açısından bakışı var. Sonuçta o da 'katledilsinler' diyenlerle aynı noktaya geliyor.

Ama nedense şunu söyleyen hiç olmadı: Acaba sokak hayvanlarının kurtulmasını isteyenler, bunu ne ölçüde başarabilir?

* * *

Ben hayvanseverlerin yeterince örgütlendiğine inanmıyorum. Hatta bazen ortaya çıkan bireysel girişimler hiç de şık görüntüler sergilemiyor. Belki bazı oluşumlar var, ama hiçbiri uzun soluklu bir koşuya hazır değil. Büyük projelere imza atacak güçte görünmüyor.

En azından görüntü böyle. Aksini iddia eden de yok.

Halbuki yürekten inanıyor ve görüyorum: İstanbul’da on binlerce, yüz binlerce hayvan dostu yaşıyor. Bunların yapabilecekleri çok şey var. Yeter ki, bir örgüt çatısı altında güçler birleştirilebilsin.

* * *

Böylece ortaya çıkabilecek para ve insan gücü çok şeyi yapmaya muktedir olacaktır.

Yapamazsa ne olur?

Yapamazsak, ağlaya ağlaya sonuçlara razı oluruz.

Benim söyleyeceğim bu...

Ama okurun söyleyecekleri bitmiyor.

İşte yukarıdaki düşünceleri bana çağrıştıran okurumun mektubu...

* * *

'Sayın Tuğrul Şavkay,

Sokak hayvanlarına değinen yazılarınızı ilgiyle okuyorum.

Benim düşüncem, Hayvanları Koruma Derneği, Hayvansevenler Derneği gibi kuruluşların hayvanseverleri örgütleyip bu ayıba insani çözüm bulunmasını sağlamaları.

Ben maddi ve manevi yardıma hazırım. (Benim gibi binlerce hayvansever de buna hazır)

Dernekler medya ile benim gibi düşünenlerin nereye başvuracağını açıklasın.

Bağırıp kavga etmekle bu yara onarılamaz.

Haydi bize yol gösterin.

Somut bir şeyler yapalım.

* * *

Hülya Yenidoğan, emekli bir öğretmen.

Söylediklerine yürekten katılıyorum.

Emekli olmasına karşılık hala bize bir şeyler öğretmeye devam ediyor.Ellerinizden öperim hocam.

Will you help me?

BAŞLIK, New York Times’da yayınlanan bir ilandan. Resimdeki sevimli sokak köpeği soruyor: 'Bana yardım eder misiniz?'

Böyle güzel, böyle sevimli, böyle cana yakın bir yaratığın o neredeyse yalvaran gözlerle sorduğu soruya hangi insan 'hayır' diyebilir?

İlanı veren de bu 'insan'lar. Yani adam gibi adamlar. Yüreğinde Tanrı’nın evreni yaratırken her yana serpiştirdiği sevginin yeşerdiği yaratıklar. 'Uyutalım', 'Hayır, uyutmayalım. Döverek öldürülmek üzere Uzakdoğululara satalım' türünden tartışmalarda taraf olmayanlar.

Tam yukarıda söylediğim gibi bir de dernekleri var. 'The Human Society of New York'. Adı üzerinde New York kentindeki insanları çatısı altına toplayan bir dernek bu.

Kendileri gibi yüreklerinde sevgiyle sulanmış insanlık çiçekleri açan insanlardan bağış topluyorlar. Topladıkları bağışlarla da sokak hayvanlarını kurtarıyorlar.

* * *

Ey yerli yersiz Amerika’ya ve özellikle de New York’a özenenler.

İşte size oradan bir insanlık dersi.

Bu ders boş özentilerle malul olanlara bir ders.

Ama bundan bizde de aynı hamurdan yoğrulmuş olanların çıkartacağı bir başka ders var.

İstanbul’da aynı girişim niye gerçekleşmesin?

Annem çocukken başaramadığım işler için başaranları örnek göstererek, 'onların dört kulağı, dört gözü ve boynuzları mı var?' diye sorardı.

Şimdi ben soruyorum: Onların dört kulağı, dört gözü ve boynuzları mı var? İnsanlıkta bir eksiğimiz mi mevcut?

Yazarın Tüm Yazıları